Biz de neden bir Stranger Things çıkmaz?

Aslında nedeni çok açık. Maalesef bu coğrafyanın son yüz yılı modern-kadim çekişmesi arasında birçok kültürel ve sanatsal temanın yıkımına yol açarak geçmiş.

Son yıllarda bu süreç tersine dönmüş gibi görünse de yine aynı sorunla karşı karşıyayız. Örneğin Yüzüklerin Efendisi filmindeki bir Gandalf profilini biz de sinemaya uyarlasak -ki burada mizahi bir dille yazılmış ucuz ve absürt sözde filmlerinden söz etmiyorum- ülkenin iki farklı kesiminden birbirine zıt birtakım sesler yükselecektir.

Söz konusu seslerden birincisi dini bir karakterin modern bir dille aktarılarak gençlerin muhafazakarlığa sürükleniyor olması, ikincisi ise dini bir karakterin beyaz perdeye aktarılarak gerçek anlamdan koparılıp filme malzeme yapılmış olması…

Bu iki kör zihniyetin sonucu olarak yıllardır ülkemizde sanatsal eserlerde evliyalar, menkıbeler, efsaneler, destanlar, inanç ve ritüeller adam akıllı kullanılamamış. Kara küplere binip uçan koncoloslar, alt dünyadan üst dünyaya kara buğası üzerinde çıkan Erlik Han, cehennem tasvirleriyle bezeli mekanlar ya da bu mekanlardaki canavarlarla savaşa girişen Hızır Dede…

Tüm bunları beyaz perdede ya da animasyonlarda görme konusunda yeterince geç kalmadık mı?

Tarkan ve Kara Murat filmleri dışında elle tutulur bir tarih sineması ortaya koyamayan ve popüler olabilmek kaygısıyla tarihi saptırarak sunan reklam soslu diziler dışında zaten ortada pek de bir ürün yok.

Son dönemde ise birkaç iyi niyetli çabayı görsek de bunlar yeterli değil. Ayrıca bazı sinema ve dizi projeleriyle Türk mitolojisine ilgili kişilerden para toplayan, manipülasyon çalışması içinde olan kimi kişiler ise düpedüz dolandırıcılık yaparak milleti kandırma peşinde.

Hâl böyle olunca da kimin kime güveneceğini bilemez duruma düşüyor insan.

Peki, ne yapmalı? Öncelikle devletin resmi kurumlarının büyüt bütçeli projelere destek vermesi şart. Bu işlerde görev alacak kişilerin seçilmesi ve görev dağılımı da yine liyakat sahipleri arasından seçilmeli.

Bir çocuk kanalında bile gösterilecek çizgi film için millet vekillerinin arandığı bir ülkede konuştuklarımız pek fantastikmiş gibi gelebilir. Ancak zaten işimiz de tam olarak bu ya.

Türk insanı olarak tarihimizden süzülen konuları siyasi çerçeveden izlemeden sanatsal ürünlere aktarmalıyız. Bunun başında da mitoloji, destanlar, efsane, masallar geliyor.

Söz varlığı ve fikirsel alt yapısı itibariyle çok güçlü olan Türk kültürünün beyaz perdede ve çizgi filmlerde gösterilme zamanı geldi de geçiyor bile…