Doğadaki Eczane

Uzakdoğu Kültüründe Çay Çeşitleri

Japonya’ya özgü bir tür yeşil çay olan matcha çayının faydaları saymakla bitmiyor. Normal yeşil çaylara göre çok daha fazla klorofil içerdiği için vücutta biriken serbest radikallerin dışarı atılmasında önemli bir rol oynayan matcha çayı böylece bağışıklık sistemini güçlendirerek, hastalıklara karşı koruyan güçlü bir antioksidan görevi üstleniyor. Ağır metalleri vücuttan atmaya yardımcı olurken aynı zamanda hücrelerde oluşabilecek bozulmaları onararak kansere karşı korur. İçerisinde bulunan E vitamini ve çeşitli mineraller cildin daima nemli ve parlak görünmesini sağlar, aynı zamanda ciltte yaşlanma karşıtı bir etki sağlar. Kronik kabız ve huzursuz bağırsak sendromu gibi sorunlar yaşayan kişilere önerilen matcha, mide ve bağırsak florasını düzenleyerek sindirim sisteminin normal dengesinde çalışmasına yardımcı olur. Klorofil içeren her yeşil yapraklı gibi hücrenin enerji santrali olarak kabul edilen mitokondriyi besleyen matcha çayı, içerdiği C ve B vitaminleri ile vücudun çok daha dinç bir hisse kavuşmasını sağlar. Konsantrasyon bozukluğuna ve zihinsel yorgunluğa iyi gelir. Öfke, depresyon ve uyku bozukluklarında etkilidir. Özellikle süt ile tüketildiğinde güçlü bir sedatif (sakinleştirici) etki gösteriyor. Darjeeling çayı Batı Bengal bölgesindeki Himalayaların doğal ayak tepelerinde yetişen bir çay çeşididir. Darjeeling kafein içermesi nedeniyle metabolizmayı hızlandırır. Yemekten sonra bir bardak darjeeling çayı içerek bağırsak florasının iyileşmesine yardımcı olabilirsiniz. Midenizdeki mide ekşimesi ve ishal rahatsızlığını da azaltmaya destek olmaktadır. Besinlerin hızlı yakılmasını ve istenmeyen atıklardan kurtulmayı sağlayarak kilo vermeye yardımcı olur. Darjeeling çayı güçlü bir antioksidandır ve theaflavinler ve thearubigin olarak bilinen iki büyük, kompleks bileşenler de dahil olmak üzere bazı bileşenler açısından özellikle zengindir. Düzenli olarak bu çayı içerek, bakterilerin dişleri daha az etkilemesini sağlar böylece diş çürümeleri riskini de azaltabilirsiniz. Darjeeling çayında bulunan quercetin kalp krizi, felç ve kansere karşı vücudu korumaktadır. Tereyağlı çay içmek özellikle kilo verme problemleri, hazımsızlık, düşük enerji seviyeleri, yorgunluk, kas zayıflığı, ateş, kognitif zorluklar, zayıf su tutma, kronik hastalık, osteoporoz ve diyabet gibi sıkıntıları olan insanlar için faydalıdır. Kanser riskini de önlediği bilinmektedir. Tibet'te 1.500 yıldan fazla bir süredir popüler olan ve birçok Tibetlinin gün boyunca içtiği tek çaydır. Tereyağlı çay içmek demansın ve hatta Alzheimer hastalığının başlangıcını önlemeye yardımcı olabilir. Uzun bir iştah kesicidir. Nemlendirme özelliği cildinizi ve dudaklarınızı taze ve pürüzsüz hissetmenizi sağlar. Tibet'te bu çay, dağlık bölgenin sert rüzgarlarında dudakların çatlamasına engel olduğu için çok tercih edilirmiş. Tereyağlı çayda bulunan kateşinler ve diğer antioksidanlar, bağışıklık sisteminizin hücresel mutasyona, doku iltihabına, oksidatif strese ve kronik hastalığa neden olabilen serbest radikallere verdiği yanıtın gücünü artırmaya yardımcı olabilir. “Pu-erh” veya “Pu’er” çayı, Çin'in Yunnan eyaletine özgü geleneksel, fermente, siyah bir çaydır. Serbest radikallerin neden olduğu hasarı önleyen antioksidanlar içerir. Mide ve bağırsaklardaki bakterileri dengeleyerek, ağır yiyeceklerin sindirilmesini destekler. Kan şekerini düşürür ve obeziteyi riskini azaltır. Oksidatif stres ve inflamasyon üzerindeki olumlu etkileri sebebiyle genel kemik sağlığı için faydalıdır. Pu-erh çayı flor da içerir. Aşırı tüketildiğinde florozis (flor zehirlenmesi) riski vardır bu yüzden azı karar çoğu zarar...

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi