Müsabakalar ve kamplar sayesinde gezip görmediğimiz yer neredeyse kalmaz. Bir de gezmeyi seviyorsak.   Tadından yenmez bir hal alıyor bu durum bizim için. Önce küçük yaş gurupları için biraz bahsedelim bu konudan. Sosyalleşmenin ilk adımlarını atarlar çocuklar sporla. Arkadaşları ile bir yerlere gitmek, antrenman sahasına gelip giderken, müsabakaya gelip giderken güzel vakit geçirmek onlar için paha biçilmezdir. Bazen de günübirlik veya birkaç gece yatılı şehir dışı turnuvalarına katılmaları onların sosyalleşmesi için harika bir yoldur. Bu yüzden çocuklar hangi sporu yapıyorlarsa yapsınlar onları spora teşvik etmek için gezmek kozunu da kullanabiliriz. Spor sayesinde çocuğun arkadaşları ile müsabaka ve antrenman dışında da vakit geçirebileceği gerçeğini onlara anlatalım ve sporu çekici hale getirelim. Bir yürüyüşe çıktığınızı düşünün. Spor kıyafetlerinizi giyindiniz, kulaklığınızı taktınız ve kendinizle baş başasınız. Yürüyüş süresi size kalmış ister bir saat ister iki saat. Sizin gezmeyi ne kadar sevdiğinize diyelim daha doğrusu. Doğa harikası olan bir bölgeye doğru yola çıkın. Gidene kadar zaten güzel bir gezinti yapmış olacaksınız. Ardından gittiğiniz yürüyüş parkurunda etrafı seyrederek güzel bir yürüyüş yapın. Kafanızı yürüdüğünüz yola gömmeden. Vücudumuz için sağlıklı bir şey yaparken aynı zamanda göz zevkimize de önem vermemiz gerek değil mi? Alın size muhteşem bir iki saatlik bir gezinti. Hem sevdiğimiz bir şeyi yaptık gezdik hem de sağlıklı birkaç saat geçirdik. İşin bir de profesyonel boyutu var tabi ki. Hepimiz biliyoruz profesyonel takımların yaptığı seyahatleri. Hatta bazılarımızın içinden geçiyordur ‘şöyle bir sporcu olsaydık da şehir şehir gezseydik’. Gezmeyi seven biriysek bu lafı kesin söylemişizdir. İşte sporun bize sunduğu harika bir imkan daha. Sosyalleşiyoruz, geziyoruz, spor yapıyoruz ve eğleniyoruz. Hele bir de gittiğimiz şehirde galip geldikten sonra hocamızdan özel izin alıp bir gün de o şehrin gezilip görülecek yerlerine turistik bir gezi yapmak. Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi? Sevgili veliler, çocuklarımıza sporu nasıl sevdirebiliriz diye düşünüyorsanız bu kozu kullanın derim. Hangi çocuk gezmeyi, eğlenmeyi, arkadaşları ile vakit geçirmeyi sevmez ki? Bir de bu işin yut dışı deplasmanı tarafı var. Milli takım ile veya kulübünüzle ülke ülke gezmek gibi güzel bir yanı var. Yani belki kendi imkanlarımızla gidip göremeyeceğimiz yerlere spor sayesinde defalarca gitme imkanımız olabiliyor ve cebimizden bir kuruş dahi harcamak zorunda kalmadan oluyor tüm bunlar. Tabi oradaki özel harcamalarımız hariç. Yaptığımız spor branşının hiçbir önemi yok. Yeter ki spor yapmayı ve gezmeyi sevelim. Çocuklarımıza spor yapmanın her ayrıntısının yanında çekici bir teşvik olarak bunu da sunalım. Çocukları spora yönlendirmek için her yol mubahtır. Bu yol da çocukların en ilgisini çekecek durumlardan bir tanesidir emin olun. Gezmeyi ve eğlenmeyi sevmek gerçekten güzel şeyler ve bunları spora bağlayınca spor yapmak için harika bir bahane ortaya çıkıyor. Anne babalar önce çocuklarınızla güzel bir yürüyüş yapın. Bulunduğunuz şehrin turistik yerlerini gezin ve sonra spor sayesinde ülkenin birçok yerini gezebileceğini ona aşılayın. Bu çocuğun spora karşı ilgisini kesin olarak çekecektir.