Koronavirüs pandemisi nedeniyle 2 yıldır insanlar korktuğu için hastanelere gidememektedir.

Tüberküloz Nedir?

Halk arasında ince hastalık olarak bilinen verem hastalığı, mycobacterium tuberculosis bakterisinin solunum yoluyla insandan insana bulaşan ve öldürücülüğü olan bir hastalıktır.

Tüberküloz (Verem) Belirtileri Nelerdir?

Tüberküloz( verem) mikrobu mycobacterium tuberculosis bakterisinin solunum yoluyla vücuda giren bir hastalıktır. Bu hastalığın bakterisi, bağışıklık sistemine bağlı olarak birkaç yıl hiçbir belirti göstermeden yaşayabilir. Bağışıklık sisteminin düştüğü dönemde aktif hale gelip, yayılan bakteri verem hastalığını ortaya çıkartır. Verem hastalığının yaygın görülen belirtileri şu şekildedir:

• 15 günden fazla şekilde süren öksürük,
• Yüksek ateş,
• Gece terlemeleri,
• Şiddetli göğüs ağrıları,
• İştahsızlık,
• Aşırı kilo kaybetme,
• Halsizlik,
• Yorgunluk,
• Kanlı balgam,
• Ses kısıklığıdır.

Tüberküloz Türleri Nelerdir?

Tüberküloz hastalığı doğal olarak farklı yerlerde görüledebildiği için birçok türü bulunmaktadır. Tüberküloz çeşitleri şunlardır:

Gırtlak Tüberkülozu

Boğazda görülen bir verem çeşidi olan gırtlak tüberkülozu, ses tellerini etkleyerek ses kısılmasına neden olmaktadır. Ayrıca boğazda ağrı yaparak, yutkunmada zorluklar çıkartmaktadır.

Plevra Tüberkülozu

Akciğer zarı veremi olarak bilinen plevra tüberkülozun yaygın olarak görülen belirtileri arasında, halsizlik, yorgunluk, ateş, göğüs ağrısı, kuru öksürük ve gece terlemeleridir.

Yutak Tüberkülozu

Nadir olarak görülen tüberküloz çeşitlerinden olan yutak tüberkülozunun belirtisi, soluk borusunda yutkunma zorluğunun yaşanmasıdır.

Perikard Tüberkülozu (Kalp Zarı Veremi)

Klinik olarak kalp zarını fazlasıyla etkilediği kanıtlanan perikard tüberkülozunun belirtisi, kalp atışlarının oldukça derinden gelmesidir.

Periton Tüberkülozu (Karın Zarı Veremi)

Karın kısmında su toplanması şeklinde görülen periton tüberkülozu, bağırsakları etkileyerek tıkanmasına neden olarak bağırsak hastalıklarının artmasına neden oluyor.

Lenf Bezi Tüberkülozu (Veremi)

Etkisiz gibi görünen fakat sık sık kendisini tekrarlayan tüberküloz çeşidi olan lenf bezi tüberkülozu, vücutta baş ve boyun bölgesinde etkili olur. Tekrar görülebilen lenf bezi tüberkülozunda tedavinin uzun olması hasta sağlığı için olumlu bir noktadır. Bu bölgede verem kaynaklı görülen lenf bezleri yumuşak, olduğundan büyük ise cerrahi yöntem kullanılarak alınır.

Mide-Bağırsak Tüberkülozu (Veremi)

Akciğer tüberkülozu hastalığı yaşayanların balgamlarını sık sık yutmasından dolayı virüs mide ve bağırsaklara taşınır. Burada görülen tüberküloz bazı bölümlerde ülser olarak görülebilir.

Böbrek ve İdrar Yolları Tüberkülozu (Veremi)

İdrar torbasının şişkinliği ile ilk belirtisi gösteren böbrek ve idrar yolları tüberkülozunun, en belirgin özelliği idrardan kan gelmesidir. Hastalık tedavi edilmediği taktirde kan zehirlenmesine bağlı olarak böbreklerde iltihaplanmaya ve kadınlarda yumurtalıklarda hasarlara neden olabilir.

Kemik ve Eklem Tüberkülozu (Veremi)

Kemik ve eklemlerde görülen bu verem türünde hasta, ilk olarak kol ve bacaklarda ve eklemlerde ağrı hisseder. Bu belirtiler görmezden gelinip tedavi edilmediği için hastada kamburluğa neden olabilir. Eklemlerde ise derinin solgunlaşması ve deri üzerinde morarma şeklinde kabarcıklar meydana gelir. Tedavisi yapılmaz ise hasta eklemlerini hareket ettiremez hale gelebilir.

Deri Tüberkülozu (Veremi)

Gençlerde yaygın olarak rastlanan verem çeşidi olan deri tüberkülozu, deride çıkan kabarcıklar şeklinde ilk belirtilerini gösterir. Tedavi edilmediğinde morarma ur şekline dönüşüp, damarları kurutur.

Verem İnsanı Öldürür Mü?

Verem hastalığı tedavisi olan bir hastalık olmasına rağmen tedavi edilmediğinde ölümcül olabilir. Akciğerlerini başta etkileyen bakteri, damar yollarına geçerek kan akışı ile beyin, böbrek, omurga ve diğer organlara yayılır. Hayati organlara hasar veren hastalık, hastalığa yakalanan kişiyi öldürebilir.

Üzüntüden Verem Olunur Mu?

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada her dört kişiden birisi aktif şekilde verem bakterisi taşıyıcısıdır. Fakat bağışıklık sistemi güçlü olduğu için aktif hale gelmiyor. Günümüzde pahalılaşan yaşam koşullarının getirdiği olumsuz durumlardan olan kötü beslenme, stres, sıkıntı, yorgunluk verem taşıyıcılarının hastalığına yakalanma ihtimalini yükseltir. Veremden uzak durabilmenin yolu, üzüntüden uzak durmaktır. Bu tedavi biçimi binlerce yıldır verem hastaları üzerinde deneniyor.

Verem Hastası Çalışabilir Mi?

Verem tedavisi gören kişilerde, hastalık 3-4 hafta içinde bulaşıcılığını yitirir. Hastalığa yakalanan kişilerde özel bir durum yoksa alacağı çalışabilir raporu ile yeniden çalışmaya devam edebilir.

Tüberkülozdan Yaşamını Yitiren Ünlüler

Tüberküloz hastalığı binlerce yıldır var olduğu için tarihte tanınmış birçok kişinin ölümüne de neden olmuştur. Bu kişilerden bazıları şu şekildedir;

Franz Kafka

Edebiyata yön veren isimlerden birisi olan Franz Kafka 3 Temmuz 1883 yılında Prag şehrinde doğmuştur. Hayatı zorluklar içerisinde geçen yazar eserlerinde yaşadığı zorlukları anlatmaya çalışmıştır. Örneğin, dönüşüm kitabında toplumdan dışlanmışlığını ve yalnızlığı göstermek için kendisini toplumun değersiz gördüğü hamamböceğine dönüştürmüştür. Evliliğe değer vermesine rağmen birçok başarısız nişanlılık geçiren Kafka, yalnız başına bir yaşam geçirmiştir. Yaşadığı zorluklardan dolayı verem hastalığına yakalanan Kafka, hastalığın gırtlağı etkilemesi nedeniyle beslenmede zorluklar yaşıyordu.  3 Haziran 1924 yılında tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

Anton Çehov

29 Ocak 1860 yılında dünyaya gelen Çehov, edebiyat dünyasında kısa öykü alanında en büyük yazarlarından birisi olarak görülmektedir. Ayrıca Doktorluk yapan Çehov, edebiyat ve tıp ilişkisini ‘’tıp benim nikahlı karım, edebiyat ise metresim’’ sözüyle açıklamıştır. 1876 yılında babasının yaptığı büyük harcamalar ve Mironov adındaki müteahhit tarafından aldatılınca iflas etmiştir. Iflas sonucunda oluşan borcundan dolayı hapse girmemek için Moskova’ya oğullarının yanına kaçan Anton Çehov. Burada yoksulluk içinde yaşamıştır. İlerleyen dönemlerde tüberküloz hastalığına yakalanmıştır. 15 Temmuz 1904 tarihinde tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmiştir

Frédéric Chopin

1 Mart 1810 yılında Polonya’da dünyaya gelen Chopin, oldukça farklı bir profesyonel teknikle ve şiirsel zeka gerektiren çalışmalarını piyonu için eserler yazmıştır. Geçimini piyano dersleri vererek ve yaptığı besteleri satarak sağlamaktaydı. Kırılgan ve narin bir karaktere sahip olan Chopin, 1849’da Paris’te gördüğü tüberküloz hastalığından dolayı yaşamını yitirdi.