Son dönemlerde özellikle çoğu kişinin, ünlülerin bu beslenme tarzı ile kilo verdiğini duyunca bu yazıyı yazmadan olmaz dedim, e her gün bir beslenme şeklini öğreniyoruz, neden eski çağın ilk beslenme şeklini yazmayayım dedim. Taş Devri, yani paleo diyeti gastroentolog olan Walter Voegtlin tarafından ilk kez 1975 yılında ele alınmıştır. Yani Paleo kelimesinin “Paleolitik Çağ”dan geldiğini söyleyebiliriz. Paleo diyeti, “Taş devri diyeti”, “İlkel diyet”, “Av-avcı diyeti” gibi başka birçok isimle de bilinmektedir.
"Paleo" ismi nereden geliyor diyecek olursanız paleolitik çağın (Yontma taş devri) kısaltmasından alıyor. Diğer bilinen adıyla taş devri diyeti olan paleo diyeti, hayatınızdan işlenmiş tüm gıdaları, bakliyatları, süt ve süt ürünlerini çıkarma üzerine kurulu. Doğada kendi halinde erişemeyeceğiniz tüm gıdaların tüketimini sıfıra indirdiğiniz bir hayat düzenine girmenizi bekliyor. Paleolitik çağa bakacak olursak bu çağda insanlar küçük gruplar halinde yaşarlardı ve besinlerini avcılık, balıkçılık ve toplayıcılıkla elde ederlerdi. Bu dönemde tüketilen besinler mevsiminde, doğadan elde edildiği şekilde tüketiliyor, hiçbir işleme uğramıyorlardı. Her ne kadar bu çağda yaşayan insanların kilo verme gibi bir amacı olmasa da günümüzde bu diyet modeli kilo vermek isteyenler tarafından benimsenmeye başlamıştır ve “Bir mağara adamı gibi yemek ye ve kilo ver” sloganı ile bu desteklenmektedir.
Nasıl bu kadar polüler oldu peki? Onun da hemen cevabını vereyim: 2010 yılında Loren Cordain tarafından yazılan “The Paleo Diet: Lose Weight and Get Healthy by Eating the Foods You Were Designed to Eat” isimli paleo diyeti kitabı sağlar. Ülkemizde ise 2011 yılında Türkçe basılan ve Arthur De Vany tarafından kaleme alınan“İlk İnsan Diyeti: Taş Devrinden Sağlıklı Beslenme Sırları” kitabıyla diyet popüler bir hale gelmiştir. Mağara insanlarından ilham alan bu diyet onların avcılık ya da toplayıcılık yaparak elde ettikleri ürünleri yemek-içme üzerine kurulu. Nedir bunlar? Bolca et, mevsim meyveleri ve sebzeleri ve elbette bolca su. Tamamen bunları tüketerek besleniyor ve bu sayede beslenme düzeninizi değiştirerek kilo vermeye de başlansa da, birçok diyetisyen ve uzmanlar tarafından eleştirilmektedir. Kısaca söyleyecek olursam atalarımızdan miras kalan bu diyet, bolca protein içeriyor ve et tüketimini artırıyor.
Paleo Diyeti Nasıl Uygulanır?
Bu çağda yaşayan insanlar, yaşadıkları çevreye göre kimi daha fazla et tüketebilirken kimi balık, kimi de sebze ve meyve ağırlıklı beslenebiliyordu. Yani insanlar mevsiminde ve ulaşabildikleri besinleri tüketiyorlardı, anlayacağınız üzere tamamen doğal ve katkısız... Günümüzde ise her mevsim her besine kolayca ulaşabiliyoruz, mesela eskiden hatırlarsanız kışın domates bulmamız imkansızken şimdi kolayca erişebiliyoruz dolayısıyla Paleo diyetinin felsefesine göre bu yanlış. Paleo diyetine göre:
- Acıktıkça yemek yenilmelidir.
- Günlük alınan toplam enerjinin; %35’i yağlardan, %35’i karbonhidratlardan, %30’u da proteinlerden sağlanmalıdır.
- Günlük lif alımı yüksek olmalıdır. Günde ortalama 45-100 gram arasında lif alımı önerilmektedir.
- Mevsiminde olmayan hiçbir sebze ve meyveyi tüketmeyin.
- İşlenmiş, paketlenmiş her türlü üründen uzak durulmalı. İşlenmiş gıdalar içerdikleri yüksek miktarda şeker, mısır şurupları, katkı maddeleri, aroma vericiler ve yüksek sodyum seviyeleri ile vücudun asit-baz dengesini bozuyor ve bazı hastalıklara davetiye çıkarıyor.
- Karbonhidrat alımınızı sınırlayın. Unlu mamullerin alımını azaltın ve ihtiyacınız olan karbonhidratı meyve ve sebzelerden alın.
- Protein alımınızı arttırın. Eski çağlarda insan zorlu hayat koşullarında hayatta kalabilmek ve avcı-toplayıcı yaşam tarzı için gerekli enerjiyi sağlayabilmek için atletik bir vücuda sahip olduğu düşünülüyor. Bu dönemde insanlar enerjilerinin %30 kadar yüksek bir kısmını proteinden sağlıyordu. Özellikle o zamanda tüketilen etlerin, yumurtaların ve diğer hayvansal gıdaların işlenmemiş olması önemli bir detay.
- Kaliteli yağ kaynakları kullanın. Bu diyet modelinin temelini işlenmemiş ürünler oluşturduğu için tüketilen yağların da saf ve işlenmemiş olması önemlidir. Zeytinyağı, susam yağı, ceviz, hindistan cevizi yağı, somon, avokado kaliteli yağ kaynaklarına örnektir.
Paleo Diyetinde TüketilmemesiGereken Yiyecekler
- Yukarıda da söyledim bu diyetin en önemli unsuru protein, sebzeler ve düşük şekerli meyveler iken yasaklı olan birçok yiyecek de mevcut.
- Bu yiyeceklerin başında pirinç, buğday gibi tam tahıllar, baklagiller, kefir, peynir gibi süt ve süt ürünleri, bal, pekmez gibi şekerli gıdalar, işlenmiş şekerli gıdalar, işlenmiş gıdalar, ekmek, sıvı yağlar, tuzlu işlenmiş kuru yemişler, kahve, enerji içecekleri, meyve suları, muz, kayısı gibi şeker oranı yüksek meyveler yasaklı listesinin başını çekiyor.
- Kuru yemişleri işlenmemiş bir biçimde çok az miktarlarda tüketebileceğiniz söyleniyor. Meyve seçimlerinizi mümkünse az şekerli meyvelerden seçmeniz gerekiyor.
- Bolca mevsim sebzesi tüketmek, hayatınızdan kırmızı et, beyaz et, deniz ürünlerini eksik etmemeniz diyetin en önemli şartlarından. Baklagil tüketmek istiyorsanız da az miktarda ve mümkünse filizlendirerek tüketmek şart.
Paleo Diyetinde Serbest Besinler Nelerdir?
- Tavuk eti, dana eti, hindi, biftek, domuz eti, kuzu eti, tavşan eti, kaz eti gibi et çeşitleri
- Somon, ıstakoz, istiridye, kılıçbalığı, alabalık, ton balığı, sardalya, orkinos, yengeç, karides gibi balık ve deniz ürünleri
- Kuşkonmaz, kereviz, enginar, ıspanak, lahana, kabak, brokoli, maydanoz, patlıcan, yeşil soğan, avokado, biber (sarı,yeşil,kırmızı), karnabahar, pırasa, domates, taze yeşil fasulye, taze nane, brüksel lahanası gibi sebze çeşitleri
- Zeytinyağı, Hindistancevizi yağı, avokado yağı
- Badem, kaju, ceviz, fındık, kabak çekirdeği, ay çekirdeği, çam fıstığı gibi yağlı tohumlar
- Elma, mango, erik, yaban mersini, üzüm, mandalina, portakal, incir, ananas, çilek, limon, muz, şeftali, ahududu, karpuz ve kavun tüketimi serbest olan besinlerdir.
- Deniz tuzu, sarımsak, biberiye, zerdeçal gibi baharatlar.
Paleo DiyetininZararları Nelerdir?
- Araştırdığım kadarıyla Paleo diyet modeliyle ilgili uzun dönemli ve kapsamlı çalışmalar yoktur.
- Bu nedenle uzun dönemli ne gibi zararları olabileceği net olarak bilinmese de özellikle bu diyet modelinde süt ve süt ürünlerinin tüketilmemesine bağlı olarak ileriki dönemlerde kalsiyum ve D vitamini yetersizlikleri ve bunlara bağlı sağlık sorunları görülebilir.
- Aynı zamanda düşük karbonhidrat tüketimine bağlı olarak lif tüketimi de azalmaktadır ve bağırsak sağlığı bu durumdan da olumsuz etkilenmektedir.
- B gurubu vitaminleri için güçlü kaynaklar olarak kabul edilen tahıl ve tahıl ürünlerinin tüketiminin kısıtlanmasına bağlı olarak da B vitamini yetersizliklerinin görülebileceği unutulmamalısınız.
- Siz en iyisi mi tek başınıza bu diyeti uygulamak yerine bir uzman görüşünü almanız daha doğru olacaktır. Herhangi bir hastalığınız varsa lütfen doktorunuza danışmadan bu diyeti uygulamayınız. Benden söylemesi.