Aslında kendisi dünya çapında oldukça meşhur ama ülkemizde yeni yeni tanınmaya başlayan doğanın bize sunduğu şifalı bitkiler arasında yer alıyor. Bildiğimiz kırmızı turpu genelde limon sıkarak çerez gibi tüketmeyi sevenlerimiz vardır. Hatta kırmızısı iltihaba karşı etkili, beyazı da sinir ve strese karşı etkili, yüksek lif içeren, kalbi koruyan, bağışıklığı güçlendiren bir sağlık deposudur turp. Fakat bugün sizlere bahsedeceğim alabaş turpu turpgiller ailesinin şalgam ve lahanaya benzeyen bir üyesi. Açık yeşil ve pembe olmak üzere iki farklı renkte karşınıza çıkabilir, yani pazarlarda gördüğünüz zaman bu ne? demeyin :) Bir yumru ve ondan uzanan yaprakları olan bu bitkinin hem yumru kısmı hem de yaprakları afiyetle yenebiliyor üstelik.
Farklı yörelerde yer lahanası, cehennem topuzu, alabaş turpu olarak anılan bitkinin yurt dışında bilinen ve Türkiye'de kullanılan bir diğer ismi de kohlrabi. Doyurucu ve karpuzdan bile daha şiddetli bir hararet gidericidir. Kahvaltıda salatalık niyetine yerler ayrıca çorbada, sebze yemeklerinin içinde, daha da zorlasalar tatlılara da koyacaklar. İçeriğinde neler var derseniz alabaş, özellikle vücudumuz için gerekli olan besin lifleri açısından oldukça zengin. Bunun yanı sıra vitamin ve mineral olarak da vücudumuza katkılarının büyük olduğu biliniyor. A, C ve B vitamininin birçok çeşidini içinde barındıran alabaş; kalsiyum, potasyum, fosfor ve demir gibi mineraller bakımından da oldukça güçlü bitkilerden. Tüm bu vitamin ve mineraller sayesinde antioksidan özelliği de gösteren güzeller güzeli bitkinin çeşitli kanser türleri üzerinde de oldukça olumlu etkileri olduğu söyleniyor. Üstelik 100 gramı sadece 27 kaloridir.
Alabaş turpunun faydaları nelerdir?
- Alabaş, içindeki bolca potasyum sayesinde tansiyonu dengeleme konusunda üstüne tanımıyor, özellikle yüksek tansiyon sorunu olanların yardımına koşuyor.
- Tansiyonu dengelemesi sayesinde kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltıyor.
- Alabaş, demir bakımından zengin olduğu için kansızlık sorunu çekenlere destek oluyor.
- Güçlü antioksidan özelliği göstermesi sayesinde vücuda giren serbest radikallerle savaşıyor, kanserli hücrelerin oluşması, var olanlarınsa büyüyüp yayılması gibi riskleri en aza indiriyor.
- Kan basıncını düzenlemesinin etkisiyle yorgunluk, sinir, stres gibi durumların üstesinden daha kolay gelmenize yardımcı oluyor.
- Böbrek sağlığını korumada ve iyileştirmede de olumlu etkileri olduğu biliniyor.
- İçindeki bolca vitamin ve mineral nedeniyle üst solunum yolu enfeksiyonlarının hızla geçmesini sağlıyor, grip ve nezle gibi sorunları hızlıca ortadan kaldırıyor.
- Alabaşın yumru kısmı sıkılarak çıkarılan suyu, bitmek bilmeyen öksürüğe çare oluyor.
- Tüm bu faydaları yetmezmiş gibi alabaş bir de düşük kaloriye sahip olması sayesinde diyetlerin en büyük destekçisi oluyor.
Alabaşın zararları nelerdir?
- Yararlarını saymakla bitiremediğimiz alabaş turp kökenli bir bitki olduğu için tüm turp çeşitlerinde olduğu gibi vücuttaki iyotu emen bir yapıya sahiptir.
- Bu nedenle tiroid hormonlarında sorunu olanlar tüketmeden önce mutlaka doktora danışmalıdır.
- Olur da canları çok alabaş çekerse iyotlu tuz desteği ile tüketebilirler.
- Ancak yine de haftada bir en fazla iki kere, aşırıya kaçmadan tüketimine dikkat etmeleri gerekir.
- Tiroid hormonları sağlıklı olan insanlar da aynı sebepten ötürü alabaşı ya iyotlu tuzlar ile tüketilmeli ya da çok fazla tüketmekten kaçınılmalıdır.
Alabaş nasıl kullanılır?
- Alabaş, doğru bir şekilde yetiştirildiğinde dört mevsim bulunabilen bir sebze aslında. Ülkemizde en çok Marmara ve Karadeniz Bölgelerinde, Ege'de ise İzmir'de yetiştiriliyor. Büyük marketlerin manav bölümlerinde, manavlarda ya da semt pazarlarında kolayca bulunabiliyor. Aldıktan sonra ne yapacağız, alabaş nasıl pişirilir, nasıl yenir derseniz onun da çeşit çeşit yolunu sayabiliriz.
- Örneğin, yumru kısmını turp gibi dilimleyerek limonla buluşturup kolayca bir salataya dönüştürebilir ya da yine yumru kısmını rendeleyerek yapacağınız salatalara ilave edebilirsiniz. Aynı şekilde yapraklarını da hem salata olarak hem de diğer yapraklı sebzeleri pişirdiğiniz gibi pişirip yemeğini yaparak değerlendirebilirsiniz.
- Yumru kısmını ayrıca, yaptığınız et yemeklerinin içine ekleyerek, haşlayarak hatta fırınlayarak da afiyetle tüketebilirsiniz. Anlayacağınız, alabaşı bir kez aldıktan sonra onu nasıl yiyeceğiniz aslında çok da büyük bir sorun değil, çünkü kendisi hemen her türlü enfes bir lezzete kavuşuyor, sofrada en merak edilen ve en sevilen oluveriyor.