Yaşam

Çizgi Kahramanların Çocuklar Üzerindeki Etkisi

Çocuklar, 2 yaşından sonra taklit etmeye başlarlar ve ilk davranışların çoğu, gördüğü şeyleri taklit etmeye çalışırken meydana gelir. Gördüğü şeyler, her zaman biz anne babaları olmuyoruz. Keşke hep öyle olsa da çocuklarımıza hep doğru davranışları aşılayabilsek. Ancak maalesef böyle olmuyor. Çocuğumuzun en sevdiği ve en çok izlediği programlar çizgi filmler, taklit edilmeleri en yüksek ihtimalde olan programlardır. Hatta anne ve babasından daha çok çizgi filmlerle iç içe olan çocuklar, haliyle taklit edecekleri şeyleri de bu filmlerde buluyorlar. İlgisini çeken çizgi film kahramanlarından, taklit edebildiklerini ısrarla yapmaya çalışır çocuk. Bu kahramanlar, çocuğumuza bazen iyi gelse de, maalesef bazen olumsuz etkileri olabiliyor. Her çizgi film maalesef ki çocukların iyiliği için yapılmıyor. Sadece izlenme kaygısı güden çizgi filmler, çocukların gelişiminin olumlu etkilenmesi üzerine çoğu zaman düşünmeden program yaparlar. Yaramaz çocukların sürekli eğlendiği çizgi filmler, çocukları yaramazlığa iterken, bazı çizgi filmler de çocukların duygusal düşüncelerine karşı düşmanca davranışlar olabiliyor. Bize kötülüğü dokunan birinin ölmesini isteyen çizgi film karakterini gören çocuk, onu mutsuz eden kişinin ölmesini isteyecek kadar etkilenebilir. O yaştaki çocuk ölmenin veya öldürmenin ne olduğunu bilmese de, aklının ereceği döneme geldiğinde, ölümün öldürmenin ne olduğunu bildiğinde de aynı düşüncelere sahip olabilir. Her çizgi film çocuklar içindir, ancak az önce de dediğimiz gibi her çizgi film olumlu yönde gelişim göstermez. Yaramazlık yaparken eğlenen bir çizgi karakteri izleyen çocuk yaramazlık yapar, akıllı durarak ailesi tarafından sevgi gören çizgi karakteri gören çocuk akıllı durur. Ve daha bunun gibi bir sürü örnek. Örnek bir çizgi film; Maşa ile koca ayı, maşa sürekli yaramazlık yapan bir çocuk. koca ayının yaptığı her şeyi dağıtıyor ve bunları yaparken çok eğleniyor. Koca ayı da senaryo gereği hiçbir tepki göstermiyor. Bunu gören çocuklar, bir sürü yaramazlık yapsa da anne babasının tepki göstermeyeceğini düşünüp ve çok eğleneceğini düşünerek başlıyor yaramazlık yapmaya. E tabi gerçek hayat çizgi film gibi olmayınca, aileden tepki görünce çocuk hayal kırıklığına uğruyor ve maalesef çocukların duygularıyla oynanmış oluyor. Bir diğer örnek çizgi film; Rafadan tayfa, bu çizgi filmde bir arkadaş grubu, hem birbirleri ile uyum içinde sürekli oyunlar oynarken, hem de mahalledeki büyüklerine sürekli yardım etme çabası içindeki çocuklar hem eğlenirken hem de yardımlaşmayı aşılıyorlar. Bu çizgi film, ailelerin gönül rahatlığı ile çocuklarına izletebileceği çizgi filmler kategorisine giriyor. Vikingler diye bir çizgi film var. Bu çizgi filmde aklın yaşta değil başta olduğu işlenmektedir. Gemi kaptanı olan bir baba ve mürettebat ile denizlerde gezerek kabilelerinin geçimini sağlamak için sürekli bir uğraş içindeler. Haliyle denizlerde bir sürü tehlike ile de karşılaşan bu mürettebatı her defasında kaptanın küçük oğlunun parlak zekası tehlikelerden kurtarıyor. Çocuğun fikirlerini dinleyen, güvenen ve uygulayan kaptan ve mürettebat hem çocuklara fikirlerini söyleme güveni kazandırıyor, hem de ailelere çocukları dinleme ve onların fikirlerini önemsemeyi aşılıyor. Gördüğünüz gibi sevgili doğala doğru okuyucuları, hepsi çizgi film, ancak kimisi faydalı iken, kimisi oldukça zararlıdır. Biz, çocuklar aman sadece ağlamasın bir şeyler dikkatini çeksin onunla ilgilensin diye başıboş bırakıp, her çizgi filmi izletmeyelim. Biz de izleyelim çocuklarla o filmleri ve faydalı olup olmadıklarını görelim ve ona göre çocuklara izletelim. Hatta izledikten sonra veya izlerken o esnada, çocuğumuza geri dönütler verelim, bu davranış faydalı, bu davranış zararlı gibi muhakkak çocuğumuzla konuşalım. Bu gibi davranışların kontrolü bizde olmalı, çocuklar her zaman bizim kontrolümüzde olmalı ve tek başlarına çizgi film izlemelerine ve oradaki olumsuz davranışları benimsemelerine izin vermemeliyiz. Eğer buna izin verirsek, kusura bakmayalım da istemediğimiz davranışları sergilediğinde de onlara kızmamalıyız, kızamayız. Çocuk yetiştirmek zor olduğu kadar da kolay bir iştir sevgili anne babalar. Sevgiyle, aşkla bakarsak çocuğumuza, onunla oyunlar oynayarak vakit geçirirsek kolay ve eğlenceli bir gelişim gösterir çocuk. ancak her ağladığında bir sinirle yaklaşırsak ve bunu çocuğumuza da yansıtırsak çocuğumuzdaki gelişim hem bizim hem de çocuğumuz için çekilmez bir hal alır. Bu yüzden çok dikkatli bir yol izlemeliyiz. Çocuklarımız bizim geleceğimiz ve biz aslında kendi geleceğimizi yetiştiriyoruz.

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi