Yaşam

Çocuklar Neden Israrcı Davranış Sergilerler?

Her çocuk kendi Dünya'sında yaşadığını düşünür. Düşüncelerinin boyutu kendi evrenini yaratmasıyla, kendi oyuncaklarında ve kendi hayal gücünde yaşamasıyla ilerleyip genişler. Bu dönemde çocuklar düşüncelerini şekillendirebilmek için ebeveynlerine ihtiyaç duyarlar. Kendi sınırlarını görmek, kendi düşüncelerini yönetebilmeyi isterler.

Çocuklar bazen ebeveynlerinin "Hayır", demelerine rağmen istedikleri şeyden vazgeçmeyi istemeyebilirler. Bunun sebebi huy ve davranışlarından dolayı değildir, anlık olarak hislerini kontrol edemedikleri içindir. Çünkü normal zamanda boyama yapmayı sevmeyen bir çocuk, o an sadece ama sadece istediği için zorla boyama yapmak isteme davranışında ısrarcı olabilir. Bu bir problem olarak görülmemelidir. Çünkü normalde böyle bir davranışı günlük hayatında nadir gösteren çocukla, sürekli gösteren çocuk arasında çok fark vardır. Anne veya baba sözünü ikiletme, onların söylediklerini yapmak istememe veya dinleme davranışında bulunmama önemli faktörlerdendir. Peki ebeveynler bu hususta ne yapmalıdır? Nasıl bir yol izlemeliler ve bu yolu izlerken çocuklarına neyi aşılamalıdırlar?

Çocuğunuzun günlük rutinlerinin dışına çıkmasına izin vermiyorsanız ve bunun sizi ciddi anlamda etkilediğini düşünüyorsanız, çocuğunuzu kısıtlamak yerine onunla bazı anlarınızı paylaşmalısınız. Çocuklara paylaşma duygusunu aşılamanız, onun daha az ısrarcı olmasını ve sizinle bir duygu alışverişinde bulunduğu için daha az ısrarcı davranış sergilemesini sağlayacaktır. Elbette bunu yaparken çocuğunuzun özel hayatına, yapması gereken sorumluluklarına engel olmadan, onu kısıtlamadan ve aynı evde yaşadığınızı unutturmadan bu davranışın arkasında durmalısınız. Çünkü çocuklar kuraldan hoşlanırlar, kurallı bir yaşamda daha çok kendilerinin ve ailesinin farkında olurlar. Çocuğunuza ne zaman "Hayır", ve ne zaman "Evet", diyeceğinizi bilmeli ve ona bu geçişlerde yumuşak tepkiler göstermelisiniz. Sürekli "Hayır" kelimesi duyan bir çocuk ne yazık ki ısrarcı davranmaya devam edecektir. Çünkü ebeveynin bu kelimesi artık ona tepki değil, daha çok davranışı yapmasını sürdürmesinde bir etken olacaktır. Bu çocuktaki inatı daha da artıracaktır. Bu davranışın sönmesini istiyorsanız öncelikle cümlelerinizin dozunu hafifletmelisiniz. 

Çocukların ısrarcı davranmaları erken çocukluk döneminde kendini gösterebilir. Bunu erkenden fark etmeniz elbette sizin yararınıza olacaktır. Çok ısrarcı çocuklar paylaşmayı sevmezler, ben merkezci davranarak bilinçaltlarını kendi çerçevelerine göre kullandıkları için karşı tarafın hislerini düşünmek istemezler. Arkadaşlarıyla oyun oynarken sıkıntı yaşayacaklarını düşündükleri için bireysel davranış gösterirler. Sosyalleşmekten uzak olurlar ve öğretmenleriyle de göz temasından kaçınırlar. Aslında ilk bakışta sadece ısrarcı olmanın bir sorun teşkil etmeyeceğini düşünmüş olsanız da, ne yazık ki en büyük gerçekler şimdinin değil, sonranın ne olacağını bilemediğiniz için size bunun normal bir olay gibi gelmiş olmasıdır. Çocuğunuzdaki sorunların üstesinden ne kadar erken gelinir ve müdahale edilir ise, çocuğunuz hayata sizin bakış açınızdan daha anlamlı bakabilecek ve sizi anlayacaktır. Yaptığı davranışın normal olup olmadığını ise, işte o zaman kavrayacaktır. Çocuğunuzun her yerde, sizin rahatsız olacağınızı bildiği halde çok mu ısrarcı davranış sergiliyor, onun elinden tutmalı ve sessiz bir ortama gitmelisiniz. Çocuğunuzun her zaman her istediğinin yapılmasının mümkün olmayacağını, hayatta sadece kendisinin yaşamadığını ve hem çevrenin hem de doğanın ve doğadaki yaşamın farkında olabilmesini anlatmalısınız. "Beni çocuğum anlamaz, beni zaten dinlemiyor." Dememeli ve sürekli bu cümleleri çocuğunuza iletmelisiniz. Bunu yaparken çocuğunuzun boy hizasında olmalı, gözlerinin içine bakabilmelisiniz. Çocuğunuzun her dediğine ve her istediğine "Hayır", dememelisiniz. Önce ona neden hayır dediğinizi anlatmalısınız, en azından bunu anlamasını sağlamalısınız. Ondan sonra bu kelimeyi kullanmalı ve sonuçlarını beraber görmelisiniz. Çünkü çocukların doğasında merak vardır. Annesinin ne düşündüğünü, ne istediğini, neden istediğini merak ederler. Bu meraklarını aşırıya kaçmayacak şekilde cevaplandırmalı ve çocuğunuzun hafızasındaki boşlukları doldurmalısınız. Çocuğunuzun çok ısrar ettiği bir başka anda ise, ona kızarsanız ve herkesin ortasında aşağılayıcı cümleler kullanırsanız, bu tavrınız çocuğunuzda yıkıcı davranış bozukluklarına yol açabilir. Çünkü çocuklar kendilerini özgür hissettikleri ortamlarda, dolayısıyla ebeveynlerinin yanlarında aşağılanmaktan hoşlanmazlar ve bu anları da kolay kolay unutmazlar. 

O sebeple yaptığınız ve yapacağız davranışlarda çocuğunuzu bir değil iki kere düşünmelisiniz. Çocuğunuzun hafızasında iyi anılarda yer almalısınız. Çocuğunuzun ısrarcı davrandığı durumlarda gerekeni yapmalı, çocuğunuzun gözünden Dünya'ya bakarak sonradan üzüleceğiniz tepkilerden kaçınmalısınız. Çocuğunuz ruhuyla barışık olmalı ve kendi içinde sevgi, saygıyla bu hayata gülümsemelidir. 

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi