Güncel Haberler

Deprem Sonrası Psikososyal Destek

Son zamanlarda ülkemizi etkisi alan depremler sonrası hepimizde sismofobi oluşmuş durumda. Depremden etkilenen sadece 10 ilimiz değil, hepimiz ruhsal ve psikolojik yaralar aldık. Özellikle deprem bölgesinde yaşayanlar ve yakınlarında yaşayan kişiler hem yakınlarını kaybetti hem de üst üste olan deprem sonrası travmaları ağır hasarlar bıraktı. Bugün de sizlere, hepimizi etkileyen ve ilgimizi çeken, deprem sonrası psikososyal destek almanın öneminden bahsedeceğiz. Deprem sırasında ve sonrasında psikososyal desteğin tasarımı ve amacı, bir felaket olayının insanlar ve toplulukları üzerindeki psikolojik ve sosyal sonuçlarını en aza indirmeyi amaçlar. Psikososyal müdahale ekipleri genellikle koordinatörlerden, psikologlardan ve belirli eğitim türlerine sahip gönüllülerden oluşur. Zaman içinde iki farklı anda çalışırlar. İlki depremden sonra… Ondan önceki ikincisi, belirli bir topluluğun olası savunmasız noktalarını azaltmayı amaçlayan önleyici çalışma yoluyla gerçekleşir.  Depremler, o kadar büyük ortak bir tehdide yol açan hem doğal hem de insan yapımı olaylardır ve bireyin buna tepki verme ve karşılık verme yeteneğini aşar. Bununla birlikte, her ikisinin de pek çok yan etkisi vardır ve tüm bir topluluğu mahvedebilir, bu yüzden bireylerde acıya yol açarlar.

Topluluklarda Deprem Sonrası Psikososyal Destek

Bir depremden sonra, çeşitli değişkenler, belirli bir acil durumun iyileştirilmesini veya kötüleşmesini etkileyebilir. Topluluğun kaybettiklerini psikososyal açıdan yeniden inşa edebilmesi gerekiyor. Bu nedenle, şunları yapmalıdırlar:
•    Aidiyet duygusuna sahip olun: Topluluk kendilerini kurban gibi hissetmemeli, bunun yerine hayatta kalanlar gibi hissetmeli.
•    Sosyal bir iklim için çalışın: Bu, bir topluluğun yaşadığı ıstırabın tanınması ve onaylanması ile ilgilidir.
•    Çaresizlik ve bağımlılıktan kaçınmak için kişinin hayatı üzerindeki kontrolü elinde tutması.
•    Belirsizlik hissini azaltmak için eski rutinlerini geri kazanın.
•    Enstrümantal unsurlar geliştirin: Burada itibar ve sosyal destekten bahsediyoruz.
•    Gelecek beklentileri olduğunu bilin.

İnsanlar İçin Psikososyal Destek

Bir deprem bölgesine varır varmaz psikososyal destek ekipleri, psikolojik kaynakları az önce olanlarla başa çıkmasına izin vermeyen herkese yardım etmek için harekete geçmelidir. Böylece öncelik onlarda olacak. Bu genellikle psikolojik ilk yardım olarak bilinir. Oldukça yoğun ve kısa ömürlüdür ve etkilenen kişinin doğrudan talebine yanıt vermek zorunda değildir. Ekipler kendi inisiyatiflerini takip edebilir ve yardım teklif edebilir. Ancak, bu tür eylemler yedi ilkeye uymalıdır:
•    Güvenlik: Başlamak için ekipler, etkilenenlerin fiziksel bütünlüğünü sağlamalıdır.
•    Yakınlık: Her türlü psikososyal desteği afet bölgesine yakın ortamlarda yürütmek zorundadırlar.
•    Yakınlık: Bu kronik semptomları önlemek için çok önemli bir faktördür.
•    Normalleştirme: Anormal durumlara normal tepkiler veren hayatta kalanları paylaşın.
•    Etkinleştir: Durumlarla yüzleşmek için her bireyin sahip olduğu stratejileri uygulayın. Destek olmaları ve durumun kötüleşmesini engellemeye yardımcı olmaları için sosyal ağlarını etkinleştirmeleri de önemlidir.
•    Basitlik. Bilgiyi basit ve kısa bir şekilde vermeliler ki insanlar bilgiyi daha iyi işleyebilsinler.
•    Esneklik. Psikososyal bakım, gerekirse önceden belirlenmiş stratejileri değiştirerek belirli durumlara uyum sağlamalıdır.

Umarım ülkemizde bir daha bu denli büyük yıkımlar olmaz, insanlarımız, insanın yaptığı hatadan dolayı canıyla ödemez diyor ve ola ki, ülkemizde bu büyüklükte bir deprem meydana geldiğinde, herhangi bir eğitim ve referans olmadan bir hayatta kalanla ilgilenmek, nasıl ulaşacağınızı bilmediğiniz bir hedef olabilir. Örneğin, söylenecek doğru şey nedir? Ne yapmalısın? Yapacağınız hangi adım uygun olabilir?

İşte psikososyal destek için temel önerilerden bazıları:
•    Her şeyden önce, yapamayacağınız hiçbir şey için söz vermeyin.
•    Sessizliğe saygı duyun ve değer verin.
•    Olabildiğince sakin kalın.
•    Hayatta kalanlardan herhangi bir duygusal ifadeye izin verin ve onaylayın.
•    Her bireyin dini inançlarına veya inanç eksikliğine saygı gösterin.
•    Etkilenen bir kişiyi herhangi bir anda yapmak istemediği bir şeyi yapmaya zorlamayın.
•    Etkilenen herhangi bir kişiyle yüzleşmekten kaçının.
•    Etkilenen bir tarafa olay hakkında ders vermeyin veya talimat vermeyin. Bunun yerine, aşkın düzeyde bir diyaloga girmeleri için onları teşvik edin.
•    Hayatta kalan biri konuşmak isterse dinleyin.

Son olarak, herhangi bir nedenle intihar veya cinayet tehditlerini göz ardı etmeyin. Son söz olarak; sizlere yazdıklarımız “deprem felaketi” sonrası içindi, bir felaket düşündüğünüzde, genellikle sınırlı bir zaman-uzay içinde meydana gelen bir olayı hesaba katarsınız. Genellikle bir deprem, bir volkan patlaması, bir trafik kazası, büyük bir endüstriyel kaza vb. Ancak, bu her zaman böyle değildir. Bir felaket ayrıca uzun bir savaş veya kıtlık veya bir süre devam eden herhangi bir durum olabilir. Dolayısıyla afetlerde psikososyal destek ekiplerinin işi sadece belirli zamanlarda destek vermek değildir. Çoğu durumda, bu tür bir müdahale, topluluk afetten önceki aynı işlevsel düzeye geri dönene kadar gerektiği gibi devam etmelidir.
 

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi