İçinde bulunduğumuz dünya bize sayılamaz kaynaklar ve tüketilebilir enerjiler vermektedir. Doğa insana ihtiyacı olan her ne varsa veriyor ama insan bir el uzatıp alamıyor. Çünkü insanın kendisi gibi teknolojisi de bencilleşti. Günümüz teknolojisi sadece insanın biraz daha rahat ve konforlu yaşamasına, daha çok haz almasına yönelik gelişiyor. Bu gelişme ile insan bencilleşiyor ve geriye doğru evrimleşiyor. Ne yazık ki günümüz insanı doğa ile beraber gelişeceğine, doğa ile mücadele eden, iklimi elleri ile değişmeye zorlayan, doğaya ve çevreye yabancı hırçın varlıklara dönüştük hepimiz.
Dünyanın dengeleri değişiyor artık. Son yüz yıldır insan enerji tüketiminde fosil yakıtları siyasi ve sömürge malzemesi olarak kullandı ve bunu yaparken tek bir amacı vardı gücü elinde tutmak, kendine bağlamak. Enerji piyasalarındaki en ufak bir tutarsızlık ve oynama, ülkeler arasındaki siyasi, jeopolitik anlaşmazlıklar, tüm dünyanın huzurunu kaçırmaya yetiyor da artıyor bile. Enerjiye hükmedenler ülkelerin kaderlerini belirliyorlar. Ve bizler, onların elinde tuttuğu güce inandık. Ham petrolün rengi siyahtır, tıpkı onu kullananların ruhu gibi.
Halbuki başımızı o gücü elinde tutanlara eğmesek ve başımızı göğe kaldırsak, güneş bize sonsuz ışığı ile özgürlüğün anahtarını verecek, aradığın enerjinin ilk yardımını yapacak. Sonra rüzgar enerjileri kulağına fısıldayacak yalnız değilsin, yer altı termal kaynak suları senin için çağlayacak, daha önce aktif olarak kullanılmayan dünyanın manyetik enerjisi ile nasıl mucizeler başarabileceğini göreceksin. Deniz dalgalarının sahile boşuna vurmadığının farkına varacaksın, dalganın tekrarlanan ritmik gücü içinde bir şeyleri de uyandıracak. İşte o zaman enerji ile bizi köleleştirenlerin saltanatı yok olacak ve süreç çoktan başladı bile. Çiftçiler güneş enerjisi ile çalışan traktörleri için güneşe verecekleri tek şey bir selam olacaktır, güneş hem bitkiye can olacak hem de çiftçinin yardımcısı olacak. Maliyetler o zaman nasıl düşer siz düşünün. Tüm fabrikalar enerjilerini güneş, rüzgar gibi kaynaklardan tüketmeye başladıkça doğa nefes almaya, maliyetler düşmeye başlayacaktır. O yüzden Doğala Doğru atacağımız her adım bizi özgür kılacaktır. Keşiflerimizi ve icatlarımı bu yenilenebilir teknolojiler üzerine inşaa etmeliyiz. Buradan tüm dünyaya bedava elektrik ve enerji vermek isteyen Nikola Tesla'ya bir selam ederiz ve önünde saygı ile eğiliriz. Tabii O'nun bu isteği insanı kendilerine köle yapmak isteyenlere ters geldiği için engel ile karşılaştı. Şimdi asıl konumuza gelelim yenilenebilir enerji kaynaklarına.
Yenilenebilir Enerji Kaynakları Nedir ?
Güneş ışığı, yağmur, rüzgar, gelgitler, dalgalar ve jeotermal ısı gibi karbon nötr yani karbon salınımı yapmayan doğal kaynaklardan elde edilebilen ve insan zaman ölçeğinde doğal olarak yenilenen kaynaklardan elde edilebilen enerjiye yenilenebilir enerji kaynakları denir.
Ülkelerin kalkınabilmeleri ve ekonomik anlamda daha iyi ilerleme kaydedebilmeleri için kendi enerjilerini üretmeleri oldukça önelidir. Alternatif enerji kaynakları, doğada hazır halde bulundukları ve sürdürülebilir oldukları için sonsuz enerji üretme kapasitesine sahiplerdir.
Güneş Enerjisi:
Güneş, güneş sisteminde bulunan tüm gezegenler için enerji kaynağıdır. Özellikle dünyamızda yaşayan tüm canlılar için vazgeçilmez bir kaynaktır. Özellikle yaz aylarında kullanımının vermiş olduğu pratiklik ve elektrik faturalarında sağladığı büyük düşüşlerle güneş panelleri günümüzde en önemli yenilenebilir enerji kaynakları arasında ilk sıralarda yer almaktadır.
Şehir ve köylerdeki evlerin çatılarında sıkça rastladığımız güneş panelleri ile su ısıtılabilir, evin sıcak su ihtiyacı karşılanabilir ya da sıcak su, evin ısıtma tesisatına verilerek ısınma ihtiyacının karşılanmasında kullanılabilir.
Güneş enerjisi teknolojileri güneş ışınlarını toplayarak ısı veya elektrik üretimini sağlamaktadırlar. Güneş enerjisi ışık, ısı ve elektrik şeklinde değerlendirilmektedir.
Güneş enerjisi sistemleri toplanan enerjiyi direk olarak elektriğe dönüştürmektedir ve bina çatılarına, cihazlara, arabalara yerleştirilebilir. Konsantre güneş enerjisi santralleri ayna ve lens düzenekleri ile güneş ışınımlarını nispeten küçük bir alana yansıtma esasına göre çalışarak elektrik veya ısı üretimi için kullanılabilir.
Rüzgar Enerjisi:
Rüzgar enerjisinin kaynağı aslında güneş enerjisidir. Güneş enerjisi karaları ve denizleri aynı oranda ısıtmadığından oluşan basınç farkı rüzgarı meydana getirir. Rüzgarın etkisinin fazla hissedildiği bölgelere kurulan rüzgar tribünleri rüzgarın var olan kinetik enerjisini önce mekanik enerjiye, daha sonra elektrik enerjisine dönüştürür. Rüzgârdan elde edilen enerji rüzgarın o anki hızına ve esme süresine bağlıdır.
Rüzgâr enerjisi günümüzde Dünya’nın elektrik ihtiyacının %2’sini karşılamaktadır. Rüzgâr tribünü teknolojilerinin diğer elektrik üretimi teknikleriyle kıyasla çevreye zararlı etkisi çok azdır.
Jeotermal Enerjisi:
Jeotermal, yer ısısı anlamına gelmektedir. Doğa olayları ve özellikle yağışlar sonucu oluşan sular yer kabuğu çatlaklarından magma tabakasına ulaşır. Magma tabakasındaki bu ısınan sular sıcak su ve buhar olarak yeryüzüne ulaşır. Yeryüzüne ulaşan bu su ve buhar tribünler sayesinde birçok enerji türüne dönüştürülebilir. Genel olarak baktığımızda yer kabuğunda depolanmakta olan ısıl enerji, jeotermal enerjiyi oluşturmaktadır. Yeryüzüne çıkarılan bu enerji kurulan elektrik santralleriyle elektrik enerjisine dönüştürülür. Ayrıca ev ve iş yerlerinde kullanılan merkezi ısıtma ve soğutma sistemlerinde, hastaların tercih ettiği birçok fizik tedavi merkezinde ve turistik merkezlerde de kullanılabilirler.
Hidroelektrik Enerjisi:
Hidroelektrik enerjinin temelinde, akan suyun enerjisini kullanmak ve bu enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürmek vardır. Hidroelektrik enerji santralleri yenilenebilirdir. Doğa için temiz bir enerji kaynağı konumundadırlar. Yükseltinin fazla olduğu yerlerde suyun akış hızı fazla olacağından, bu santraller bu bölgelerde daha kullanışlı olacaklardır. Hidroelektrik santrallerde akan suyun enerjisi baz alındığından balıkçılığı geliştirmede, ulaşımı kolaylaştırmada, sulamada ve en çok da enerji üretiminde kullanılmaktadır.
Dalga / Okyanus Enerjisi
Okyanusları aslında iki ayrı enerji kaynağı olarak düşünebilir. İlki güneş ısısına bağlı termal enerji, ikincisi ise dalgalardan ve gel-gitlerden beslenen mekanik enerjidir.
Dünyanın yüzeysel olarak %70’lik bölümünü kaplayan okyanuslar aynı zamanda, dünyanın en büyük güneş toplayıcılarını da oluştururlar.
Okyanusların yüzeyindeki fazla ısınan su ile derinlerdeki serin suların sıcaklık farkı, doğal bir termal enerji oluşturur. Yeterince yararlanılabildiği takdirde, bu enerjinin küçük bir bölümü bile tüm dünyanın enerji ihtiyacını karşılamaya yeterlidir.
Sonuç olarak, doğa ile bize bu kadar imkan sağlanmış iken onu hakkı ile kullanmayı kendimize ilke edinmeliyiz. Teknolojimiz doğanın bize sunduklarını değerlendirmek üzere gelişmeli ve ilerlemeli. İşte o zaman hem ülke olarak hem de dünya olarak barış içinde yaşamanın kapısı açılır. Hiç kimse güneşi kendi tekeline alamayacağından ve güneş herkese adil ve eşit parladığından enerji krizleri ve savaşları elbette olmayacak işte o zaman yüzler güneş gibi ışıldayacak.
Hicretiniz ve seferiniz Doğala Doğru olsun. Doğala, kendine, özüne dön.