Farklı iklim özelliklerine uyum sağladığıi için oldukça geniş bir coğrafyada yetişir. Halk arasında iyileştirici özellikleri ile bilinir. Yaprakları kaz ayağına benzediği için bu isimle anılır.
Geleneksel tıpta ilaç olarak kullanılan kazayağının, mutfakta da geniş bir kullanım alanını vardır. Farklı sebzelerle birlikte kıymalı veya pirinçli pişirilir, kavurması yapılır. Haşlanarak salatası yapılan kazayağı otu, börek gibi hamur işlerinde de kullanılır.
Yaprak ve çiçeklerinden yapılan esansı, bağırsak solucanını düşürür. Kazayağı esansı suyu katılıp içildiğinde bağırsak kurtlarını öldürür.
Çay olarak tüketildiğinde antibakteriyel özelliği ile vücudu mikroplardan korur.
Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir ve bedene canlılık verir.
Mideyi kuvvetlendirir ve ülsere karşı oldukça faydalıdır. Mide kramplarına iyi gelir.
Sindirim sitemini düzenler ve mesene taşının düşmesine yardımcı olur.
Kaynatılıp suyu ile saçlar yıkanırsa kepeği önler.
Bileşikgiller ailesinden olan hindiba, boyu 1 metreye kadar uzayabilen çok yıllık, otsu bir bitki türüdür. Cichorium intybus, radika ve yabani hindiba adlarıyla da bilinir.
Taze olarak salata yapımında kullanılır. Sulu, gevrek ve acımsı bir aromaya sahiptir.
Çay şeklinde demlenerek de içilebilen hindiba pek çok rahatsızlığın tedavisini desteklemektedir.
Karaciğer üzerinde detoks etkisi olan hindiba, karaciğer ve safra kesesi rahatsızlıkları üzerinde etkilidir.
Egzama ve diğer kaşıntılı cilt hastalıklarının iyileşme sürecini hızlandırır.
İştah açar ve kanı toksik maddelerden arındırır.
İyi bir idrar söktürücü olan hindiba, laksatif etkisiyle bağırsakları çalıştırır.
Midede biriken zararlı maddeleri temizler.
Damar sertliği ve yüksek kolasterolü önleyici niteliktedir.
Hindibanın, virüslerin neden olduğu hastalıklara ve kansere karşı etkili olduğu düşünülmektedir.
Isırgan otu, formik asit ve histamin içeren tüylü yaprakları nedeniyle ciltte kaşıntı ve yanmaya sebep olduğu için bu isimle anılmaktadır.
Kök, yaprak ve tohumları farklı amaçlar için kullanılan ısırgan otunun, özellikle alerjik kökenli hastalıklara karşı faydalı olduğu yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Yaprakları, içerdiği A, ve C gibi vitaminler ile demir, kalsiyum gibi mineraller ile antioksidan özelliğe sahiptir. Tohumu ve bunlardan elde edilen yağ farklı amaçlar için kullanılırken, şampuandan, kreme pek çok alanda da ısırgan otu ekstrelerinden faydalanılmıştır.
Isırgan otunun yaprakları, astım, alerjik astım ve saman nezlesi gibi rahatsızlıklarda çay olarak tüketildiğinde rahatlatır.
Egzema, akne, deri alerjileri, böcek ısırıkları gibi cilt üzerindeki sorunlarda hem çay hem de tonik olarak kullanılabilir.
Saç dökülmesi, kepeklenme, saç derisi rahatsızlıklarında saçları güçlendirmek için yararlanılır.
Artrit ve gut hastalıklarında ağrıyı azaltır.
Böbrek taşlarını düşürmek için çayı içilebilir.
Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
Anti-bakteriyal özelliğe sahip olduğu için tonik olarak, ağız ve diş bakımında faydalıdır.
Ana vatanı Meksika olan kadife çiçeği kahverengi, kırmızı, turuncu, kızıl kahve, parlak sarı gibi değişik renklerde ve kadife görünümündedir.
Kadife çiçeği yağı; sivilce, mantar, egzama gibi cilt döküntülerinde destekleyici ve yardımcı olarak değerlendirilir. Bitki çayı olarak tüketilebilir. Bu çay günde üç kez içildiğinde, boğaz enfeksiyonları ve tahrişlere karşı etkilidir.
Ağrı kesici niteliğe sahiptir. Ağrıyan bölgelere sürüldüğünde spazmları çözer, rahatlama sağlar.
Hormonlar üzerindeki olumlu etkileriyle, regl düzensizliklerini giderir.
İdrar söktürür. Kanı temizler.
Kaşıntılı ayak mantarları üzerinde iyileştirici etkisi bulunur. Derideki pigment lekeleri, kan çıbanları ve yaşlılık lekeleri için, öz suyu deriye uygulanır.
Yanık, ezik ve yaralara sürüldüğünde etkilidir.
Kadife çiçeği, düzenli aralıklarla dişlere uygulandığında plak oluşumunu büyük oranda azaltır.
On iki parmak bağırsağı ülserleri için mükemmel bir destektir.
Tansiyonu dengeler ve vücudu kansere karşı savunur.
Zencefilgiller ailesinden olan kakule, Elettaria ve Amomum cinslerini kapsayan bitkilerin genel adıdır. Tohumları, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılır. Yapraklarının ucundan elde edilen uçucu yağ, ilaç ve parfüm yapımında kullanılır.
Kakule özellikle mide hastalıklarana şifa olur. Mide bulantısı, ağrısı ve kramplarına iyi gelir.
Hazımsızlık sorunu çekenlerde, yemeklerle birlikte tüketildiğinde mideyi rahatlatır.
Akciğerler için antiseptik özelliği vardır.
Toz haline getirilerek buruna çekildiğinde nezleyi keser.
Zihin açıcı özelliği vardır, unutkanlığı giderir.
Afrodizyak özelliği taşır.
Dizanteri hastalığına şifa olur. Astım, bronşit gibi solunum yolu rahatsızlıklarında kullanılır. Kansere karşı vücudun direncini artırır.
Halk arasında "kafa süpürgesi" olarak da bilinen karabaş, ezildiği zaman etrafa kötü bir koku yayar. Kötü kokusuna rağmen tıbbi amaçlı kullanılan faydalı bir bitkidir.
Yağı çıkarılan karabaş otu rahatlatıcı etkisi ile masaj yağı olarak kullanılır.
Karabaş otunun ayrıca çayı da çok faydalıdır. Fakat fazla bekletmeden aynı gün içinde tüketmek gerekir. Bekletilen karabaş çayı hem lezzetini hem de vitaminlerini kaybedecektir. Çay dışında reçel yapımında da kullanılan karabaş otunun mor renkli çiçekleri kullanılır.
Karabaş otu yağı romatizma ve eklem ağrılarına karşı faydalıdır.
Karabaş yağı yaraların üzerine sürülürse acıyı hafifletir ve yaraların daha hızlı iyileşmesini sağlar.
Baş ağrısına iyi gelir, gerginliği ve stresi alır.
Karabaş otu çay olarak tüketildiğinde uykusuzluğa iyi gelir.
Kan dolaşımını düzenler, kalbi kuvvetlendirir ve kolesterole iyi gelir.
Yemeklerden sonra içilirse vücuttan zararlı maddelerin atılmasını sağlar ve yağ yakımını hızlandırır.
-Karabaş otu kanserli hücre oluşumunu yavaşlatır ve sigarayı bırakmaya yardımcı olur.
Dam koruğugiller ailesinden olan kaya koruğu otu; etli yapraklara ve salkım şeklinde sarı çiçeklere sahiptir. Deniz kenarlarında, kumluk arazilerde, kaya çıkıntılarında ve taşlık arazilerde yetişir. Halk arasındae kulak otu, saksıgüzeli, naserotu gibi isimler ile de anılır.
Ekşi ve tuzlu bir tada sahip olan kaya koruğu yapraklarından turşu yapılır.
Çiğ olarak pek tüketilmez, haşlanarak zeytinyağı, dereotu, maydanoz ve limonla salatası yapılır.
Baharatlı tadı ile de pek çok yemeğin yanına yakışır.
Kaya koruğu otundan hazırlanan çay karaciğer ve öd kesine faydalıdır, safra kesesi hastalıklarına iyi gelir.
Vücuda kuvvet verir, ağrıları hafifletmeye yardımcı olur.
Kaya koruğu suyu ve kaya koruğu lapası deri hastalıklarına karşı kullanılır. Özellikle merhemi çeşitli yara ve yanık izlerine sürülürse izlerin geçmesini kolaylaştırır.
Bu İçeriğe Ne Tepki Verirsiniz?
Çok Doğal
0
Faydalandım
0
Deneyeceğim
0
Öğretici
0
Hadi Canım
0
Beğenmedim
0