Hiç birimiz gördüğümüz yaşadığımız hayvan işkence görüntülerini unutmadık değil mi? Küçücük bedenleriyle nasıl günlerce mücadele edip sonrasında gücü yetmeyince öldüğünü... Kahrolduk, lanetler yağdırdık sonuçta 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunumuz bir işe yaramıyordu, 5199 sayılı kanuna göre hayvanlar "Mal" olarak görülüyordu, ufak bir para cezası sonrası yine aynı görüntüler, Fakat bu da sadece sahipli hayvanlar için geçerliydi, kanun derdi ki: "Sahipli hayvanı (pardon malı) öldürürseniz, sakat bırakırsanız, gözlerini oyup, kuyruğunu keserseniz ve hatta tecavüz dahi ederseniz sadece para cezası ödersiniz (o da kesin değildi). Sahipsiz hayvana kötü muamele gösterirseniz, işkence edip tiner dökerseniz ve gene tecavüz ederseniz; hiç bişey olmazdı, ta ki düne kadar.
Hayvanların tıpkı bizler gibi duyguları var, tıpkı bizler gibi üşüyorlar, tıpkı bizler gibi onlarda susuyorlar. İnsanı hayvandan ayıran tek özellik insanda irade gücü olmasıdır. "Ya nasılda o hayvan bir şey olmaz ona" Yok öyle bir şey, onlarda ağlıyor, onlar da seviniyor... Bizlerde irade gücü olması, kendimizden güçsüz olan hiçbir canlıya üstünlük kurma hakkımızın olmadığının bilincinde olmamız lazım. Tam tersi dünyamızı paylaştığımızın her canlıya destek ve yardım etmek zorundayız! Bu bizim insanı görevimimizdir. Yıllarca sokak hayvanları konusunda mücadele etmiş aktivist biri olarak şunu söyleyebilirim ki, bir köpeğin ya da bir kedinin gözünün içine baktığınızda aslında size nasıl muhtaç olduğunu anlarsınız. Sokaktaki kedilerimize işkence edildi, gözleri oyuldu, yakıldı, zehirlendi... Yıllarca köpeklerimizin patileri, kuyrukları kesildi, zehirlendi, tecavüz edildi... Yıllarca sokaktaki binlerce canımız canice ÖLDÜRÜLDÜ! Sokaklara çıktık 5199 sayılı kanun değişsin diye, binlerce canın sesi olduk, bağırdık ve yıllarca süren mücadele nihayet sonuca bağlandı. Bir nebze de olsa sevindik. Çünkü artık canlarımız "Mal" sıfatına konulmayacak.Başlangıçta “Hayvan Hakları Kanunu” olarak düşünülen yasa teklifi, mevcuttaki gibi “Hayvanları Koruma Kanunu” teklifi adı altında Meclis’e sunulmuştu. ‘Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda kabul edildi. Peki kanundaki değişiklikler neleri içeriyor? Bu değişiklikler yeterli mi? Gelin hep beraber bakalım.
Bu nedenle de hayvanlara karşı işlenen suçlar, Kabahatler Kanunu çerçevesinde, hafif para cezasıyla cezalandırılıyor. Ancak mevcut düzenleme, cezaların caydırıcı olmaması, hayvanların “mal olarak” tanımlanması ve korumaya dönük önlemler yeterli olmadığı gerekçesiyle kamuoyunda uzun süredir eleştiriliyor. Daha önce HAYTAP da CHP de bu kanunda bazı değişiklikler yapılması için önergeler sundu ancak Meclis’in bu konuda hemfikir olmasına rağmen bu değişiklikler bir türlü kanuna eklenmedi.
Ancak bu konuda benzer düzenleme yapan ülkelerde, “hak” ifadesinin kullanılmadığı; hayvanların “aklı, iradesi, kendisine verilen hakkı koruma yeteneği bulunmadığı” gerekçesiyle “koruma” ifadesinde karar kılındı. Düzenleme “Hayvanları Koruma Kanunu” teklifi olarak Meclis’e sunulmuştu.