Kafeini gün içerisinde kullananların sayısı %80'i buluyor, fakat kafein bizi uyanık tutmaktan daha fazlasını yapıyor. Bedeni çeşitli şekillerde uyaran bir merkezi sistem uyaranıdır. Kafein moleküler olarak ele alındığı zaman vücutta epinefrin ve norepinefrin adlı moleküllerin hem nörotranssmitter olarak hem de hormon olarak benzer bir türevi özelliğinde farmakolojik etkinlik gösteriyor. Yani dolaşım sistemi yardımıyla vücuda yayılan kafein, hormon olarak etkinliğini; kalp atışlarını hızlandırarak, tansiyonu yükselterek, nabız basıncını arttırarak, bronkodilatasyon yaparak ve solunum sistemini uyararak yapar, bu şekilde gördüğünüz gibi adrenalinin hormonal etkilerini gösterir. Bu bileşen neredeyse daima belirti verir.
En azından daha enerjik hissettirir ancak zaman içerisinde çok fazla kafein, yoksunluk belirtilerine sebep olur, sağlıklı kişilerin günde 400 miligrama kadar kafein almalarında bir problem yok. Eğer günlük olarak aynı miktarda kafein tüketiyorsanız, bedeniniz ona karşı tolerans geliştirir. Yaş, beden ağırlığı ve genel sağlık gibi diğer faktörler de kafeine karşı toleransınızı belirler. Eğer aldığınız kafein miktarını azaltmak istiyorsanız, en iyisi tüketimi yavaşça azaltmaktır.
Kahve içtiğimizde yaklaşık olarak 30 ilâ 45 dakika arasında ince bağırsaklardan (özellikle duodenumdan) emilmeye başlar. 2 saat içerisinde de plazma konsantrasyonu doruk noktasına ulaşır. Bu bilginin farkında olmayan insanlar kahveyi içtikçe içerler, bir tane ayıltmadı, kendime getirmedi bir tane daha içeyim der. Mesela "iki tane kahve içtim ama hiçbir etkisi olmadı, bir tane daha içeyim" diyorsunuz ya hani, bence içmeyin o kahveyi. Bakın yukarıda ne yazdım "2 saat sonra kafein kanda ve plazmada pik düzeyin ulaşır" yani içtikten 1,5-2 saat kadar sonra etkisini göstermeye başlıyor. Eğer olur da daha fazla içerseniz çarpıntı, anksiyete, hafif depresyon, evhamlı bir hal ile baş başa kalırsınız. Birçok literatürde, makalede ve pubmedte kafein ile ilgili araştırma var. Normal düzeylerde alındığında kişinin resmen yaşam kalitesini arttırdığı bulunmuş. abartılmadığında ve günde en fazla 400 miligram kafein alındığında; depresyonla ilişkili yorgunlukta, asteni de, nedeni belirleneyemeyen yorgunlukta, kanserle ilişkili yorgunlukta, dikkat eksikliği ve konsantrasyon güçlüğünde olumlu etkileri bulunmuş.
Kısaca zaten vücudumuza etkilerinden söz ettim, şimdi gelelim diğer etkilerine; Kafein bir merkezi sinir sistemi uyarıcısı olarak davranır bunu zaten öğrenmiş olduk. Beynimize ulaştığında en fark edilir etkisi uyanıklıktır. Daha uyanık ve daha az yorgun hissedersiniz ve bu nedenle baş dönmesi, baş ağrısı ve migren gibi rahatsızlıkların tedavisi ve yönetimi için sık kullanılır.
Çalışmalar düzenli olarak kahve tüketen insanlarda Alzheimer ve bunama riskinin daha az olduğunu ve intihar riskini %45 oranında azalttığını gösteriyorlar. Bu faydalar sadece yüksek kafein değerine sahip kahveler içenler için geçerli ve kafeinsiz kahve içenlerde ortaya çıkmıyorlar. Bazı insanlar kahveyi sağlıklı bir içecek olarak görüyorlar ancak pek çok gıdada olduğu gibi onun da aşırı tüketiminin yan etkileri var. Bu yüzden yukarıda da belirttiğim gibi kafein tüketimini abartmamanız lazım, zira sonuçları oldukça riskli olabilir. Mesela çok fazla kafein baş ağrısı yapabilir, bu aslında kafein yoksunluğu ile alakalı. Beyninizdeki kan damarları kafeinin etkilerine alışırlar ve aniden kafein tüketmeyi bırakırsanız bu durum baş ağrısı yapar.
Yine çok fazla kafein tüketiminde düzensiz ve aşırı kalp atışlarına ve nefes problemlerine yol açabilir. Nadiren de olsa kafein aşırı dozu konvülsiyonlar ve düzensiz kalp atımından dolayı ölüm ile sonuçlanabilir, Kafeinin yüksek dozları ayrıca kalsiyum emilimi ve metabolizasyonunu etkileyebilir. Bu da kemik erimesine sebep olabilir, eğer çok tüketirseniz kafein kaslarınızın kasılmasına da sebep olabilir.
Kafein yoksunluğunun diğer belirtileri arasında şunlar var:
- Anksiyete
- Huzursuzluk
- Uyuşukluk
Bazı insanlarda ani yoksunluk titremelere de sebep olabilir. Çok nadir olsa da, kafeini aşırı doz almak da mümkün. Aşırı doz belirtileri şöyle:
- Kafa karışıklığı
- Halüsinasyonlar
- Kusma
Aşırı doz, konvülsiyonlardan dolayı ölüme sebep olabilir. Genelde enerji içecekleri ve diyet haplarından dolayı bol miktarda kafein almaktan kaynaklanır. O yüzden ısrarla diyorum ki gün içerisinde 400 miligramdan fazla tüketmemeniz sağlığınız için daha faydalı olur.
Lizbon üniversitesinde yapılan bir araştırmada gönüllü olarak 40 kişi seçilmiş ve 20 kişiye günde 5 mg/kg kafein verilirken, diğer 20 kişiye placebo verilmiş. 1 hafta boyunca hareketleri gözlenmiş ve kafein verilen gruptakilerin işlerine daha konsantre, hafızalarında belirgin canlılık, yorgunluklarında ise azalma olduğu gözlemlenmiş, bilişsel ve mental düzeydeki artışın sebebi de kafenin, sinapslarda oluşan uyarının iletilmesinde bir çeşit "hızlandırma" yarattığı öğrenilmiş. Kısacası kafein ve kahve genel hatlarıyla böyle etki ediyor, bir çeşit merkezi sinir sistemi stimülanı. En önemlisi de kafeinin kaynağı yine doğanın ta kendisi. Kahve, çay, guarana vb. bir çok bitkide var, şu var ki; doğa ana gerçekten inanılmaz bir kimyager olmalı, yan en azından benim gözümde öyle.