Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nun istatistiklerine göre ülkemizde her yıl 160 binden fazla kişi kansere yakalanıyor. Bu kabaca günde yaklaşık 450 insanımıza kanser teşhisi konduğu anlamına geliyor. Tablo her ne kadar vahim gibi gözükse de, kansere karşı doğru doğal beslenme silahını kullanarak kansere yakalanma riskini azaltmak elbette bizim elimizde. Her ne kadar kanserde genetik etkenler yüzde 5-10 arasında sorumlu olsalar da, hastalık yüzde 90-95 oranında çevresel faktörlerden etkileniyor. Bu çevresel faktörlerin yüzde 30'unu da beslenme alışkanlıklarımız oluşturuyor...Üstelik gün içinde yiyip içtiğimiz onlarca yiyecek de bu hastalığın oluşmasına ya da ilerlemesine neden olabiliyor. İşte sadece bu yüzden bile beslenmemize dikkat etmemiz gerekiyor. Dolayısıyla sağlıklı beslenerek aslında kanserden yüzde 30 gibi bir oranda korunabiliyoruz. Üstelik sağlıklı beslenmek, her gün 30 dakika tempolu yürümek ve ideal kilo aralığında kalmak gibi 3 önemli kurala dikkat ettiğimizde bu oran 40'lara kadar yükseliyor...Birçok çeşidi olan bu hastalığa karşı önlem almamız, en azından içindeki maddeler sayesinde kanserli hücrelerin oluşumunu, gelişimini ya da yayılmasını engelleyen, geciktiren besinlere hayatımızda daha çok yer açmamız gerekiyor. Hangi besinler kansere yakalanma riskini önlüyor derseniz, sözü daha fazla uzatmadan onları bir bir tanımaya başlayalım ne dersiniz?
Soya Fasulyesi
- Birçok hastalıkta olduğu gibi kanserden korunmak için de doğru besinlerle sağlıklı ve dengeli beslenmek önemli bir rol oynar.
- Anti kanser besinlerin başında da soya sütü ya da soya filizi olarak da tüketebilen soya fasulyesi gelir.
- Özellikle östrojen hormonuna olan etkisiyle mesane kanserini önlediğine dair pek çok çalışma vardır.
- Japonya’da yapılan bir çalışma, yüksek soya bazlı protein tüketen erkeklerin mide kanserine yakalanma riskinin daha düşük olduğunu farklı araştırmalarda belirtilmiştir.
- Ancak meme kanseri olan bireylerin de, östrojen etkisi nedeni ile kaçınılması gereken bir besin olduğu da unutulmamalıdır.
Kırmızı Meyveler
- Çilek, ahududu, yaban mersini gibi meyveler, yüksek oranda antioksidan özelliği gösteriyor. Bu da onları düzenli olarak tüketerek kansere karşı vücudumuzu koruyabileceğimiz anlamına geliyor.
- Hadi yine iyiyiz, daha çok yemek için şifa dolu bir nedenimiz daha var artık.
Üzüm
- Üzümün nasıl faydalı olduğunu, hatta çekirdeğini kıtır kıtır yemek için bile birçok sebebimiz olduğunu biliyoruz zaten. Bu kez onun bizi kanserden nasıl koruduğundan bahsedeceğiz.
- Üzümün içinde fenolik bileşikler ve resveratrol bulunuyor. Bunlar da vücudumuzda kanserli hücrelerin oluşmasını önlemede çokça etkili oluyor.
- Özellikle kırmızı, kara üzümleri çekirdekleri ve kabuklarıyla birlikte yiyerek daha sağlıklı bir hayata merhaba diyebiliyorsunuz. Taze üzüm bulunamayan mevsimlerde ise kuru üzümden destek gecikmiyor bildiğiniz gibi.
Brokoli - Karnabahar - Lahana
- Brokolinin, karnabaharın ya da lahanaın kendine has o misler gibi tatlarını sevmiyor olabilirsiniz. Ama artık yemek için daha çok çaba sarf etmelisiniz.
- Çünkü bu sebzelerin içinde birçok anti-kanserojen madde bulunuyor. Lukorafaninin, diindolylmethane, beta karoten ve selenyum gibi adı bize pek tanıdık gelmeyen ama faydası saymakla bitmeyen bu maddeler, kansere yakalanma riskini azaltmada üstlerine tanımıyor.
- Kısacası, artık herkes için brokoli, karnabahar ve lahana yeme zamanı!
Keten Tohumu
- Yaklaşık son 10 yıldır adını daha bir duyar olduk keten tohumunun. Bu haklı popülaritesinin ardında birçok neden de vardı elbette.
- Mesela içindeki omega-3 yağ asitleri, alfa-linolenik asit ve lifli bileşikler sayesinde kanserin çeşitli türlerine karşı vücudu korumada çok etkili.
- Kısacası, güvendiğiniz aktarlardan ısrarla isteyiniz.
Kırmızı Turp
- Salatalara pek yakışan, faydalarını öğrenince elma gibi kütür kütür yemek isteyeceğiniz minnoş bir yiyecek turp.
- Kansere yakalanma riskini azaltması ise içindeki anti-kanserojen maddelerin fazlalığından geliyor. Özellikle meme ve akciğer kanserine karşı oldukça olumlu etkiler gösteriyor.
- Bize düşense en azından kışın taze tazeyken bolca tüketmek oluyor.
Zerdeçal
- İster toz şeklinde baharat olarak ister tazesini mümkün olduğunca çok yemeğe dahil ederek kullanın ama zerdeçalı mutlaka kullanın.
- Çünkü zerdeçal içindeki kurkumin adlı madde sayesinde antienflamatuvar, antikanserojen ve antiaterojenik özellikler gösteriyor. Kısacası sizi, kanser de dahil olmak üzere birçok hastalıktan korumak için büyük çaba sarf ediyor.
- Hatta daha önce anlattığımız gibi Amerikalı bir doktor, zerdeçal kullanarak hazırlayacağınız basit bir karışım sayesinde kanserden kolayca korunabileceğinizi söylüyor.
Ceviz
- Şekli beyne benziyor, ceviz beyne iyi geliyor diye öğretildi yıllarca. Yanlış bilgi demiyoruz tabii, o kısmı çok doğru. Ama bu kadar değil cevizin faydaları.
- Kanser türlerine karşı da oldukça etkili kendisi. Bunu başarmasının nedeniyse omega-3 yağ asitlerine sahip olması.
- İçeriği sayesinde kansere karşı sadece vücudumuzu korumakla kalmayan ceviz, oluşmuş olan kanserli hücrelerin de gelişimini yavaşlatmak ve engellemek için elinden geleni yapıyor.