Ketojenik diyetin ilk başta amacını anlatarak konuya başlamak istiyorum; Ketojenikte amaç ketosis evresine geçerek, vücuttaki depo yağları ketonlara çevirip harcamaktır. Buradaki en önemli husus düşük karbonhidrat alımıdır, böylece gün içinde hemen biten glikoz ve glikojen yüzünden, yağlara başvurulur, fakat bünye kolaycı ve tembel bir varlık olduğu için, en az uğraşacağı yolu bulur. Yağları glikoz değil ketonlara dönüştürür, çünkü nasıl olsa beyin ketonları da kullanabiliyordur. İşte bu tembel hareketten sebeple, vücudu böyle bir duruma sokmak için bu diyet uygulanır, çeşitli rahatsızlıklarda olumlu sonuçları gözlenmiştir. Mart ayına girmişken herkesi aldı bir telaş gidilmeyen spor salonlarına gidilmeye, en hızlı en etkili diyet tarzlarını aramaya başladık. Hiç aramanıza gerek yok çünkü ketojenik diyet hem sağlıklı olmanızı sağlarken hem de kısa vadede sizi zayıflatacaktır. Ketonojik diyete başlamadan önce"Keto Diyetine Başlamadan Önce Bilmeniz Gereken Tehlikeleri" adlı yazımıza göz atmanızı tavsiye ederim. (Elbette spor şart ve herhangi bir hastalığınız varsa mutlaka doktorunuza danışmadan bu diyeti sakın uygulamayın)
Ketojenik diyetin öncelikle en belirgin faydası kilo kaybı ve kan şekerinin düşüşüdür. Bu diyete başlama ile birlikte metabolizmanızın kandaki karbonhidrat temelli yakıttan, yağlara geçişi sağlanmakta. bu sayede vücudunuz yağ yakmaya başlıyor ve kilo veriyorsunuz. Ketonun ana hedefi çok az miktarda karbonhidrat, kas gücünüzü koruyabilecek miktarda protein ve hatırı sayılır miktarda yağ alımını sağlamak. Bu, günlük kalori miktarınızın %5-10’u karbonhidrat, %20-25’ı protein ve %70-75’ı yağ anlamına geliyor. Burada aslında en kritik miktar karbonhidrat miktarı. %5-10, 20-30 gram arasında karbonhidrata tekabül ediyor, yani günlük 30 gramın altında karbonhidrat aldığınızda vücudunuz ketosis evresine geçiş yapıyor, buradaki gramaj net karbonhidrat miktarı. Yani ekmek, pilav, makarna gibi karbonhidrat içeren gıdalar yerine balık, tereyağı, zeytinyağı, et vb. gıdalarla yağ ve protein miktarı artırılıyor. Böylece vücut, enerji sağlamak için yağ yakmak zorunda kalıyor.
Düşük karbonhidratla beslenme, kandaki glikoz seviyesini ve buna bağlı olarak insülini düşürüyor. Vücut, yeterli ölçüde glikoz ve karbonhidrat alamayınca bu sefer yağlara yöneliyor. Enerji için vücut yağ yakmaya başladığında ise "keton" denilen cisimler ortaya çıkıyor. Ketonların ortaya çıkışı ise vücudun ketozis sürecinde olduğunu gösterir. İşte bu tam da istediğimiz süreç! Peki ketoziste olduğunuzu nasıl anlarsınız? İki kolay yöntemi var; Birincisi; yağlar, asetona dönüşür ve kullanılamayan asetonlar da hem ağızdan buharlaşarak hem de idrarda çözünmüş halde vücuttan atılır. Dolayısıyla bu diyeti yapanların idrarları ve ağızları aseton kokar. İkinci ise; eczanelerde keton cisimlerini ölçen çubuklardan almanız.
Ketojenik Diyetin Faydaları
- Ketojenik diyet sadece kilo vermek için değil, çeşitli hastalıkların etkilerini azaltmak için de uygulanan bir yöntem olduğunu yazımın en başında söylemiştim.
- Vücuda fazla karbonhidrat ve şeker alındığında enflamasyon (iltihap) artıyor ve bu enflamasyon, hücrelerin savunma mekanizmalarını bozuyor, çoğu zaman da hücrelerin ölmelerine neden oluyor.
- Bu hücrelerin bozulması ve ölmesi de pek çok hastalığa neden oluyor. Bu hastalıkların başında ise epilepsi ile diyabet geliyor.
- İlk olarak 1920'lerin başında epilepsi nöbetlerini azaltmak için uygulanmaya başlanan ketojenik diyet, daha sonra '90'larda tekrar gündeme geliyor.
- Hatta bununla ilgili en yakın tarihli araştırmalardan biri ise Hacettepe Üniversitesi'nden. 2013 yılında epilepsi hastalığı olan çocuklar üzerinde yapılan araştırmanın sonucunda ise 3 ay ketojenik diyet uygulanan çocukların %54'ünde epilepsi nöbetleri azaldığı görüşmüştür.
- Sadece bu iki hastalık da değil. Alzheimer, parkinson, mide ekşimesi, yüksek tansiyon gibi pek çok hastalığın etkileri, ketojenik diyetin uygulanmasıyla azalabiliyor.
- Ayrıca son zamanlarda ketojenik beslenme yönteminin kanser hastalarına önerildiğini de söyleyebiliriz. Yanlış anlaşılmasın, kansere çare olmak gibi bir durumu yok maalesef.
- Lakin alınan karbonhidrat seviyesini düşürmek, yağ ve proteini artırmak kanser hücrelerinin büyümesini de yavaşlatıyor. Şeker ve karbonhidrattan daha çok beslenen kanser hücreleri bunlara ulaşamadıkça büyümesi yavaşlıyor.
- Yukarıda da söylediğim gibi, doktora görünmeden diyeti uygulamayın.
- Her vücudun kendi sistemi ve hassasiyeti vardır. O yüzden her zaman bir uzmandan yardım almakta fayda var.
Ketojenik Diyet Nasıl Uygulanır?
- Ketojenik diyeti uygulamak için ilk olarak serbest ve yasak olan yiyecekleri gruplandırmanız gerekiyor. Temel yasaklar ve serbest yiyecekleri hatırlatalım.
- Rahatlıkla tüketebileceğiniz gıdalar: Tereyağı, zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar, kuru yemişler, süt ve süt ürünleri, et çeşitleri, avokado ve yumurta.
- Yasak olan gıdalar: Ekmek, makarna, pilav gibi karbonhidratı yüksek gıdalar, meyveler (çok az miktarda günde bir kere tüketebilirsiniz), kök sebzeler, içinde mısır şurubu, glikoz şurubu gibi gizli şeker barındıran meyve suyu, bal, pekmez vb. gıdalar.
Ketojenik Diyette Nelere Dikkat Edilmeli?
Ketojenik diyeti uygulamaya karar verdiniz, yalnızca dikkat etmeniz gereken bazı hususlar vardır, onlar da:
- Yağ yiyin. Karbonhidratı kestiniz ancak yağda elinizi korkak alıştırmayın. Yağ tüketimini artırın ki vücut enerji sağlayabilsin. Tabii yağdan kastımız faydaları yağlar. Zeytinyağı, kanola yağı, fındık yağı, bitkisel yağlar gibi faydalı yağlar.
- Sebzeleri buharda pişirin veya yemeğini yağın. Kızartmayın. Kızartma hiçbir diyette iyi olarak kabul edilen bir tür değil.
- Bol su için. Buna sadece diyette değil, her zaman dikkat edin.
- Kontrollü protein alın. Ne kadar protein, o kadar fazla yarar diye düşünmeyin. Yağlı, orta proteinli ton balığı gibi gıdaları tercih edin.
- Diyabet ve yüksek tansiyon hastalarının uzman kontrolünde bu diyet uygulaması gerekir.
- En önemli notu yazının sonunda tekrar edelim: Eğer ketojenik diyeti uygulamak istiyorsanız mutlaka bir uzmana danışın.