İçerdiği kortizon nedeniyle yapılan tedavi sonucu hastanın hormonlarını altüst edip, aşırı kilo almasına neden olan, 80li yıllarda kullanılan tedavi yöntemi... Özellikle çocuğu olmayan hanımlarda uygulanırdı, doğum kontrol hapları da genelde kortizon içerirdi, gerçi o dönem ne olsa her şeyi hormonsal olarak algılar kortizon tedavisi uygulanırdı. Neyse ki, tıp gelişti de şimdi pek tercih edilmiyor. Her ne kadar tıp gelişse de kortizon; bilinen birçok hastalık için geçerli olan ve kronik uygulanan tedavilerin yetersiz kaldığı durumda kullanılabilen hayat kurtaran etkili bir tedavi yöntemidir. Vücudumuzda da doğal olarak salgılanan bir hormon olan kortizon ciddi hastalıklarda, özellikle yüksek dozlarda ve kontrolsüz bir şekilde kortizon alımı ciddi yan etkiler yaşanmasına ve hastanın yaşam kalitesinin düşmesine sebep olabilmektedir maalesef. Aynı zamanda kortizon; Kortikosteroid sınıfında yer alır ve böbrek üstü bezlerinden salgılanır, vücudumuzdaki en önemli görevi ise yağ ve karbonhidrat metabolizmasını dengelemektir. Günün farklı saatlerinde farklı oranlarda salgılanır. Hangi oranda salgılanacağı zaman, kan basıncı ve vücut ısısına göre değişkenlik gösterir. Yapılan çalışmalarda en çok sabah saatlerinde üretildiği ortaya konmuştur. Sinirlenme durumunda vücudun normal şartlar altında ürettiğinin yaklaşık 10 katı kortizon salgıladığı bilinmektedir. Yeni doğmuş bebeklerde, doğumdan 3 hafta sonra kortizon salgılanması başlar ve ölüm anına kadar devam eder. Anti alerjik özelliğe sahip olan kortizon, bağışıklığı baskılayan ve iltihap kurutan bir hormondur. Bu özellikleri nedeniyle birçok hastalığın tedavisinde kullanılır.
Buraya kadar kortizonu elimden geldiğinde bilimsel açıklamaya çalıştım, bir de işin bilimsel olmayan kortizon hakkında bir tezim var ki, o da ;Soğuk savaş döneminde Rus ajanları tarafından, Türk kadınlarının şişmanlatılması için kullanıldı bu ilaç, zira cennet vatanımızda tanıştığım, etine dolgun hanımların %99'unda geçmişinde bu ilaç var. Bunun başka bir açıklaması olamaz bence, kesin Rus ajanlar hastanelerimize sızdılar ve başı ağrıyana bile dayadılar kortizonu. Böylece kızlarımızı - kadınlarımızı çirkinleştirip, Rus hanımefendilerin değerinin artmasını sağladılar, bence çok akıllıca, zaten kızlarımızın pasta, börek görünce akli melekelerini yitirdiğini düşünmek abes olur. Ancak böyle hain bir komplo yüzünden büyür o basenler ?… Biraz tebessüm ettiğimize göre şimdi gelelim kortizon tedavisinde yaşam kalitenizi yükseltecek besinlere...
Kortizon Tedavisinde Beslenme
- Kortizon oldukça etkili bir tedavidir. Ancak bu tedavi sırasında başta ilacın dozu ve beslenme olmak üzere dikkat edilmesi gereken birçok etken vardır.
- Kortizon tedavisi şekeri yükseltir, vücutta suyu ve tuzu tutarak ödeme sebep olur. Tedavi aşamasında sodyum tutulmasına bağlı olarak kan basıncı yükselebilir. Ayrıca kemiklerde kalsiyum kaybı meydana gelir.
- Tüm bu yan etkilerin izlerini ortadan kaldırmak için tedavi boyunca beslenmeye ekstra önem göstermek gerekiyor. Bu nedenle kortizon tedavisi gören hastalar, bu süreci bir diyetisyen eşliğinde geçirerek kortizon diyeti hakkında daha detaylı bilgi alabilirler.
- Kortizon tedavisi bittikten sonra beslenme yine sağlıklı bir şekilde devam etmelidir. Bu süreçte yine hekim ve diyetisyen takibinde olmakta ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmekte fayda vardır.
Tuz Alımı Azaltılmalı
- Kortizon kullanırken beslenme konusu gündeme geldiğinde ilk dikkat çekilen husus tuz kullanımıdır.
- Çünkü; kortizon, tuzun böbreklerden geri emilimini azaltır. Bu nedenle kortizon kullanan hastalara, tedavi boyunca tuz alımını azaltması, hatta tamamen tuzsuz bir diyete geçmesi önerilir.
- Tuz denildiğinde akla sadece yemeğe katılan tuz gelmemeli. Bu süreçte yemekten sodaya kadar hemen her besinin tuzsuz olanı tercih edilmelidir. Örneğin normal ekmek yerine tuzsuz ekmek tüketilebilir. Amaç tuz tüketimini sıfıra indirmektir.
Bol Kalsiyum Alınmalı
- Kortizonun yan etkilerinden biri de kemik yıkımını hızlandırmasıdır.
- Bu hastalarda kalsiyumun bağırsaklardan emilimi azalır ve osteoporoz gelişebilir.
- Bu durumun önüne geçebilmek için, tedavi süresince kalsiyum alımını arttırmak gerekiyor.
- Beslenme planınıza yoğurt, süt, baklagiller ve yeşil yapraklı sebzeleri dahil ederek günlük kalsiyum alımını arttırabilirsiniz.
Meyve ve Sebze Bol Tüketilmeli
- Kortizonun yan etkilerinden biri de potasyum kayıplarıdır.
- Böbreklerde potasyum emiliminin olmaması kalbi olumsuz yönde etkiler.
- Ayrıca hastalarda kas güçsüzlüğü yaşanmasına sebep olur.
- Potasyum kaybını minimuma düşürmek için tedavi sürecinde sebze ve meyve tüketimine ağırlık verilmesi tavsiye edilir.
- Özellikle potasyum içeriği yüksek olan meyve ve sebzelerin beslenme planına dahil edilmesi önerilir.
Kan Şekerini Hızla Yükselten Yiyeceklerden Uzak Durulmalı
- Kortizon tedavisi boyunca uzak durulması gereken besin gruplarından biri de kan şekerini hızlı bir şekilde yükselten, başka bir deyişle çabuk sindirilen besinler uzak durmaktır.
- Dolayısıyla beslenme planından tüm meyve suları, beyaz un, şeker, patates, mısır, pirinç gibi yiyecekleri çıkarmak gerekir.
Egzersiz Yapılmalı
- Kortizon tedavisi boyunca kilo kontrolünü sağlamak ve daha iyi hissetmek amacıyla hafif tempoda sporlar yapılabilir.
- Özellikle açık havada yapılan yarım saatlik tempolu bir yürüyüş hastanın hem beden hem de ruh sağlığına iyi gelir.
Kortizon Tedavisinde Yasaklı Besinler
- Tuz
- Şeker
- Un
- Nişasta
- Tuzlu kuru yemiş
- Tuzlu şarküteri ürünleri
- Tuzlu cipsler
- Tuzlu atıştırmalıklar
- Fast food menüler
- Kebaplar
- Lahmacunlar
- Turşu
- Ev yapımı salça
- Salamura çeşitleri
- Tuzlu ekmek
- Kek
- Börek
- Kurabiye
- Galeta
- Bisküviler
- Tuzlu ve karışık baharatlar
- Salata sosları