Yaşam

Mikrodalga Fırın Gerçekten Zararlı Mı?

Şüphesiz ki, çağımızın en iyi buluşlarından biri de mikrodalga fırındır, eve geç gelen insanların yemeği sadece iki dakikada ısıtabilmesini, geceleri birden acıktığınızda 10 dakikada kumpir yapabilmenizi sağlayan teknolojinin yegane eseridir. Bir kere düşünsenize tek haneli dakikalar içerisinde  soğuk yemeği sıcacık yapan dahiyane bir icat. E, tabi özellikleri insanları bu kadar cezbederken Merak edilen insanların kafasını kurcalaya tek soru ise "Mikrodalga fırın sağlığa zararlı mı? Bunun yanıtını bir kesim maalesef Evet olarak vermektedir. Sebebi ise, yiyeceklerin DNA’larının zarar gördüğü ve yapıları değişmiş olduğundan vitamin ve protein değerlerinin azaldığını iddia etmektedirler. Fakat aslında olan ise ışıklar içinde döne döne yiyecekleri ısıtan mikrodalga, hızlı ve suyu koruyarak yemekleri pişirdiği için pek çok vitamin ve mineralin de pişme işlemi sırasında daha az kaybolmasını sağlıyor.

Örnek verecek olursam; normal yolla pişen ıspanak, içindeki b9 vitamininin (folik asit) %77’sini kaybederken, mikrodalga ile piştiğinde neredeyse hiç kayba uğramıyor, ancak bu durum b12 vitamini için geçerli değil, mikrodalga b12 vitaminin %30’unu kaybediyor, ama genel olarak söylemem gerekiyor ki, sebzelerde mikrodalga ile pişirilme işleminde ocak üstünde pişirmeye göre daha fazla vitamin kaldığını rahatlıkla söyleyebilirim. Bunun sebebi mikrodalga fırınların daha kısa sürede ısıtması ve bu sayede vitaminlerin daha az bozulmasına engel olmasıdır. Buradan çıkaracağımız sonuç mikrodalga fırınların yemek pişirmek için kullandığımız aletlerden hiçbir farkı olmadığıdır.

Sadece dikkat etmeniz gereken bir kaç nokta vardır;

  • Yemeği tabağa dağıttığınız taktirde en iyi sonucu alırsınız. Bu sistem iyi sonuç alabilmek için pek çok şekilde yapılabilir.
  • Aynı cinsten pek çok parça pişirecekseniz (örneğin kabuklu patates) onları daire şeklinde yerleştirin.
  • Değişik şekil ve kalınlıkta besin maddeleri pişirirken en küçük ve en ince tarafını kabınızın ortasına yerleştirin. Böylece o parçanın en son pişmesini sağlayabilirsiniz.
  • Balık gibi düz olmayan yiyecekleri kuyrukları kabın ortasına gelecek şekilde yerleştirin.
  • Bir öğünü buzdolabında saklarken ya da ısıtırken kalın ve yoğun olanları dışa, daha ince ve az yoğun olanları içe gelecek şekilde kabınıza yerleştirin.
  • İnce doğranmış et parçalarını birbirinin üstüne yerleştirin.
  • Parça et gibi daha kalın parçalar birbirlerine yakın konulmalıdır.
  • Et suyu veya sosları ayrı bir kapta ısıtın. Dar ve uzun kapları geniş ve uzun olanlara tercih edin. Et suyu sos ya da çorba ısıtırken kabın 2/3 ünden fazlasını doldurmayın.
  • Bütün balık pişirecekseniz üzerine yarıklar açın, böylece derinin patlamasını önlersiniz.
  • Streç film kullanıyorsanız buharın çıkabilmesi için delik açın ya da biraz aralık bırakın.
  • Küçük parçalı yiyecekler büyük parçalılardan, düzgün şekilli yiyecekler diğerlerinden daha çabuk pişeceklerdir. En iyi şekilde pişirmek için besin maddelerini eşit ebatlarda ve düzgün kesin.
  • Mikrodalga tabağının üzerine koruma kapağı konulması şart değildir, bunu tercih ediyorsanız kullanım amacınıza uygun boyutta bir koruma kapağı tercih edin.

 

İsviçre’de yapılan klinik bir araştırmaya göre, mikrodalga fırında ısıtılmış/pişmiş süt ürünleri ve sebzeleri tüketen kişilerin kan basıncında ve kalp atışlarında değişimler görülmüş. Bunun sebebi de aslında insan sağlığı üzerinde gözle görülür zararı olmayan, iyonize olmayan radyasyon. Yine İngiltere’deki Kanser Araştırmaları Merkezi ise mikrodalga fırınların hiçbir şekilde kansere yol açmadığını savunanlar arasında. Tüketicilerin bu cihazları kullanmadan önce kullanma talimatlarını çok iyi okuduğu ve uyguladığı sürece zarar görmeyeceklerini iddia ediyorlar. Mikrodalga fırınlardan yayılan radyasyonun insanı etkilemeyecek kadar az olduğu için bir tehlike oluşturmadığını bu yüzden tek yapmak gerekenin kapağı kapalı ve güvenli şekilde çalıştırmak olduğunu söylüyorlar.

Bilimsel kaynaklar bize gösteriyor ki; Mikrodalga fırınların kesinlikle kanser yapmadığı yönünde. Yine İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tunaya Kalkan, “Bu fırınların zararlı olduğu yönündeki görüşler tamamen bir şehir efsanesidir” diyerek mikrodalga fırınların insan sağlığını tehdit ettiğini açıklayan kitlenin karşısında olduğunu son derece net bir şekilde ortaya koymuştur. Kalkan, bu düşüncelerini, mikrodalga fırınların içindeki ışınların, normal bir cep telefonunun yaydığı ışınlardan bile çok daha az olduğunu ifade ederek desteklediği yönünde. Ayrıca yine kendisi, mikrodalga fırınların içlerinde bulundukları kabın değil yalnızca yemeklerin kendisinin ısındığını bunun da ciddi bir enerji tasarrufu sağladığını belirtmiştir. Kalkan, mikrodalga fırınların emniyet tedbirlerinin gelişmişliği üzerine de vurgu yaparak, bilinçli bir kullanımla sağlık üzerinde ciddi olumsuz etkileri olmadığını ifade etmiştir.

Bu arada eğer " mikrodalga fırınların radyasyon yayıyor" diye endişe ediyorsanız;  Mikrodalga fırınlardan çok etrafımızda radyasyona maruz kalmamızı sağlayan daha fazla etken vardır... Bunlar; Bilgisayar ekranları, cep telefonları ve hatta güneş. Kapağını açıp yiyeceğini koyup ışıltılarla, garip sesler çıkaran mikrodalga ile yemek pişirme birçok kişinin hayatını kolaylaştırmıştır. Bilinçli tüketiciler zaten farkındadır ama ben yine de aklında soru işareti olan kişilere yaptığım bir çok araştırmaya ve kaynağa dayanarak şunu söylemem gerekiyor ki; Normal ocak ve fırınlarda ısı enerjisinin kaybı nedeniyle enerjiden alınan pişirme verimi %7 civarında iken bu oran mikrodalga fırınlarda %64’e varabiliyor. ( Kaynak: 2) Yani küresel ısınmayı azaltmak ve enerji tasarrufu açısından herkesin mikrodalga kullanımını artırması gerekiyor. 1 bardak kahve için su ısıttığınızı varsayın, bu suyu ocakta ısıttığınızda önce suyu ısıttığınız yüzeyi, sonra su ısıttığınız çaydanlığı ve en son suyu ısıtıyorken, mikrodalga kullandığınızda 2 dakika gibi kısa bir sürede ihtiyacınız olan suyu ısıtabiliyorsunuz. ( Kaynak:3) 

Son olarak söylemem gerekiyor ki; yiyeceklerinizi, bebek mamanızı hazırlamaktan çekinmeyin ve Unutmayın! cehaletin son kullanma tarihi yalnızca bilimsel verilerdir. Sağlıklı ve doğa içinde bir yaşam dilerim ?

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi