Okul Öncesinde Kaynaştırma Eğitimi Nasıldır? Önemi Nedir?
Okul öncesinde kaynaştırma eğitiminin en büyük hedefi; çocukların yaşıtlarının gördüğü eğitime dahil edilebilmesi ve bu hususta doğru eğitimle teşviğin sağlanabilmesi durumudur. Bu eğitim, çocukların sosyalleşmelerini sağlar. Çocukların topluma kazandırılmaları ve normal hayata geçişinin kolaylığını hedefler. Lakin bu durum sadece çocuğun normal hayata döndürülmesini hedeflemez, yeteneklerini ve farklılıklarını da ortaya çıkarır. Bu dönemde çocuklar; kendilerini ifade edebilmeyi, yapabileceklerini görebilmeyi ve ailesi dışındakilerle iletişim kurabilmeleri için fırsatlarla karşılaşırlar.
Kimler kaynaştırma öğrencisi kabul edilir?
- Dilde bozukluk ve konuşma geriliği gösteren çocuklar.
- Uyum güçlüğü çeken çocuklar.
- Ortopedik engelliler.
- Görme engelliler.
- İşitme engelliler.
- Otizmli çocuklar.
- DEHB- Dikkat eksikliği ve görme bozukluğu olan çocuklar
- Öğrenme güçlüğü çeken çocuklar
Bu eğitimin faydaları nelerdir? Süreç nasıldır?
Erken çocukluk döneminde başlanması gereken bu eğitimin birden fazla faydası bulunmaktadır. Çocuklar bu dönemi ne kadar erken tanırsa, eğitimleri de bir o kadar hızlı yol almış olur. Bu dönem kritik dönem olarak da adlandırılabilir. Ancak bilmeniz gereken bir gerçeklik vardır. Bu gerçeklik ise, çocuğunuzun eğer böyle bir eğitime ihtiyacı varsa, durumunu erkenden kabullenmeli ve ona göre bir yol izlemeniz gerektiğidir. Ebeveynler bu durumu ne kadar erken kabullenir ve bu gerçeği benimserlerse, çocuklar da o kadar erken eğitimlerine başlar ve hızlı sosyalleşirler.
Kaynaştırma eğitimi, çocuklarda özgüven duygusunu geliştirir. Kendilerine güvenmeleri için sağlıklı bir zemini hazırlar ve cesaretlendirir. Çocuklar, daha iyisini yapacaklarına inanırlar. Hayattan keyif alır ve bu keyifi çevreleriyle paylaşırlar. Sorumlulukları gelişir. Çevrelerinde bulunan eşyaları amaca yönelik kullanmayı öğrenirler. Motor becerileri gelişir. Günden güne kendilerinin daha da farkında olurlar. Bir süre sonra paylaşma içgüdüsü ve davranışı ortaya çıkar. Çocuklar birbirleriyle sosyalleştikçe sevgi-saygı artmaya başlar.
Süreç ise, şu şekildedir. Özel gereksinimli her çocuğun bireysel eğitim planı vardır. Asıl amaç ise, bu bireysel planı akranlarının planlarına ekleme veya akranlarının planını özel gereksinime ihtiyacı olan çocuklar ile aynı seviye içerisine alıp, sosyal bir şekilde uyum sağlamaktır. Uygun olan okul seçilir. Çocuk, kendisine uygun olan sınıfa yerleştirilmesinin ardından, özellikle de gözle görülür ciddi bir ayrım yapılmaksızın eğitime başlanır. Bu aşamada, sınıf öğretmenin bilinçli olması çok önemlidir. Kaynaştırma öğrencisini tanımalı, eksikliklerini ve yeteneklerini gözlemlemelidir. Örneğin, bir öğrencinin görsel zekası daha iyi ise, bu yönden eğitim desteklenmelidir ve öğrencinin eğitim planına eklemeler yapılmalıdır. Bu farklılıklar mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Bu sebeple, öğretmen işinde iyi, sabırlı, öğrencilerine sevgi dolu yaklaşım sergileyen bir kişiliğe sahip olmalıdır.
Öğretmenin tavır ve tutumları da çok önemlidir. Eğer sınıfta özel eğitimli bir öğrenci var ise, bunu sürekli dile getirmemelidir veya o öğrenciyi kayırmamalıdır. Çocuklarla iletişimine dikkat etmeli ve diğer öğrencilerin sözlü iletişimi ile negatif yüklememelidir. Bazen bazı velilerimiz, sınıflarda kaynaştırma öğrencisinin bulunmasının, çocuklarının başarısız olma durumunu etkilediğini düşünmektedirler. Halbuki engeller, bulaşıcı hastalık değildir. Her çocuk özeldir. Bu özelliklere ve farklılıklara saygı duymalıyız. Bizler veli olarak bu şekilde düşünüyorsak, emin olun çocuklarımız daha fazlasını düşüneceklerdir. Dolayısıyla daha fazla etkileneceklerdir. Sınıftaki öğrenciyi dışlayabilirler, aralarına almadan onunla dalga geçebilirler, ona kötü bile davranabilirler. O sebeple çocuklarımıza bu engelin bir engel olmadığını, o çocukların ne kadar özel olduklarını hissettirmeli ve hepimizin aynı ama dış görünüşümüzün farklı olduğunu anlatmaya çalışmalıyız.
Çocuklarımızı kıyaslamamalıyız. Kıyas durumu başlı başına büyük sorunlar meydana getirir. Çocuğumuz gerçek dünyanın bize göstereceklerini tanımaya çalışırken, farklı çocuklar ile aynı ortamda bulundukları zaman bunu yadırgayabilir ve kendisini sorgulamaya başlar. Akabinde ilginç sorular ile karşımıza çıkarlar. Yapmamız gereken en basit şey, farklılıklara saygı göstermemiz gerektiğidir. Yardımseverliğin önemidir. Arkadaşlarımıza daha çok ilgi ve yardımda bulunmalıyız. Çünkü az önce de dediğim gibi aslında hepimiz aynıyız, sadece dış görünüşlerimiz farklı. Lakin duygularımız bir, hislerimiz bir.
Çocuklarımıza da bu saf duyguları aşılamalı ve onları doğru bir şekilde bilinçlendirmeliyiz. Aksi halde çocuklar okula gitmek istemeyecekler ve iletişim bozukluğu yaşayacaklar. Bu da onlarda kötü bir anı olarak kalacak. O sebeple doğru adım, doğru yol çok önemlidir. Çizgilerinizi çizerken çocuğunuzun bilincinde ne gibi izler açacağınıza dikkat etmelisiniz.