Doğala Doğru Spor

Seyirci Bakısını En Aza İndirmek İçin

Seyirci, müsabakaların olmazsa olmazıdır. En alt yaş grubundaki müsabakadan tutunda dünyanın en ünlü takımlarının yaptığı müsabakaya kadar her müsabakada seyirci muhakkak vardır. Bu seyirci bazen maç yaptığımız salonun görevlisi, bazen sokaktan geçerken bir bakayım diyen sıradan bir insan, bazen kendi anne babamız, bazen de stat dolusu tanımadığımız insanlar. Anne babalarımız hariç diğer tüm insanların amacı sadece müsabaka izlemek ve spordan keyif almaktır. Anne babamız özellikle bizi izlemeye gelir ve onların asıl niyeti bizizdir. Özellikle küçük yaştaki sporcular tribündeki insanlar kim olursa olsun sadece oyuna odaklıdır ve başka kimseyi görmez ve etkilenmez. Ama bazı çocuklar vardır ki kenarda hocasının onu izlemesi bile tedirginlik sebebidir ve utangaçlıktan oyuna odaklanamazlar. Bu tür çocuklar genellikle başarısız olmaktan korkar ve başarısız olduğunda başkalarının onunla dalga geçeceğini veya kızacağını düşünürler. Bunun nedeni de ya geçmişte bir başarısızlığında ailesinden yada başka birisinden tepki almıştır ya da bu tepkiyi alan birine şahit olmuştur. Yani bu durumun nedeni dolaylı yollardan da olsa aile ve öğretmendir. Bu sıkıntıların çözümü veliler ve antrenörlerin işbirliği ile mümkündür. Nasıl mı? Şimdi bunu biraz konuşalım. Öncelikle az önce de dediğimiz gibi bu problemin nedeni çok küçük yaşlarda müsabakayla alakası bile olmayan bir konuda olabilir. bu yüzden veliler çocukların aklı erdiği andan itibaren onlara karşı ve onların yanında başkalarına karşı söz ve hareketlerine çok dikkat etmelidir. Bir işi yapamadı diye büyük birine kızdığımız gören çocuk başarısız olmaktan korkar ve bu durum spor müsabakalarında da baş gösterir. Veya derslerinde başarısız olduğu bir konuda öğretmen veya aileden biri çocuğa kızdığı zaman bu sorun yine baş gösterebilir. Bu durum da müsabaka sırasında başarısız olma korkusu meydana getirir ve yanlış yapılacak bir hareket sonrası seyircinin onunla dalga geçeceğini düşünebilir. Veya tribündeki kişi anne babası ise onlardan tepki görmekten korkar çocuk. Bu yüzden hem çocuklarınıza hem de onların yanında başkalarına karşı olan davranışlarımıza dikkat etmeliyiz. Bu problemin tek nedeni bu değildir. Çocuk kalıtsal olarak da çekingen bir yapıya sahip olabilir. bu çekingenlik müsabaka sırasında da problem olarak karşımıza çıkar. Bu en kolay çözülebilecek problemdir ve çözmek hem antrenöre hem de aileye düşer. Antrenör bu durumu antrenman sırasında zaten anlar ve durumun müsabaka sırasında da baş göstereceğini bilir. Antrenör, antrenman sırasında yapılacak başarısız hareketler sonrasında da çocuğu motive eder ve başarısızlığın da hayatımızın ve sporun bir parçası olduğunu çocuğa anlatır ve çocuk hata yapmaktan ve başarısız olmaktan korkmaz. Aile bir bakıma de bu işin içindedir. Antrenman sırasında tribünde olan veli yine hoca gibi çocuğun hata yaptığı durumda ona destek olur. Çocuk her hatasında muhakkak velisi ile göz teması kurar ve onun tepkisini merak eder. Eğer veli olumsuz bir yüz ifadesine sahipse bu durum çocuk için bir yıkımdır. Ama veli çocuğa uzaktan bir alkış gösterir ve gülümserse çocuk bu hatanın normal olduğunu bilir ve hata yapmaktan korkmaz. Sporda hata yapmaktan korkmayan sporcu her zaman başarılı olur. Bu verdiğim örneklerde dördüncü sınıf bir oyuncum vardı. Her antrenmanda çocuğu motive ettim. Her yaptığı hatada olabileceğini, biraz daha dikkat ederse düzeltebileceğini belirttim ancak uzun süre uğraşmama rağmen bir işe yaramadı. Anne babası ile bir toplantı yaptım. Çocuğun üzerinde baskı mı var diye. Kesinlikle olmadığını hatta spor yapmasını desteklediklerini ve hep yanında olduklarını söylediler. Sonra çocukla görüştüm. Meğerse bir gün evdeki çalışan aşçı yemeği çok tatsız yaptığı için babası çocuğun yanında onu azarlamış. Çocuğun dediği şey ‘babam benim yaptığım şeyleri beğenmezse bana da kızar öğretmenim, o yüzden hata yapmaktan korkuyorum’ oldu. Bunu öğrendikten sonra uzman bir psikolog hocamızdan da yardım alarak birkaç ay içinde bu problemi çözdük. Sevgili veliler, çocuğumuzun yaşadığı tüm olumlu ve olumsuz durumlarda muhakkak bizim parmağımız vardır. Bunun farkında olalım ya da olmayalım, çocuğumuz bizim yaptığımız her davranıştan etkilenir. Umalım ki bu etkilenmeler iyi yönde olsun. Aksi taktirde yukarıda verdiğimiz örnekler gibi en basit durumlarda bile sorumluluk almaktan korkar ve biz bunun sebebini kara kara düşünmekten başka bir şey yapamayız.

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi