Doğadaki Eczane

Yemlik Otu: Otların Padişahı

Baharın yüzünü göstermeye başladığı bu günlerde bitkiler yavaş yavaş yüzünü göstermeye başladı. Doğa ananın bize hediye ettiği bu bitkilerden de faydalanmanın tam zamanıyken Yemlik otunu tanıtmadan sizlere tanıtmadan geçmek istemedim. İsminden tutun da faydalarına kadar sizi epeyce şaşırtacağına emimin, bir ottan bekleyebileceğinizden çok daha fazlasını sizlere sunacak, bu kadar özelliği olmasına rağmen pek az kişi tarafından bilinmektedir. Üstelik tüm bunlara rağmen kendisi çok az biliniyor. Yemlik otunun genel özelliklerine gelecek olursam: İskorçina familyasına ait olan yemlik otu, yaygın olarak yemeği yapılan, kökünden çiçeğine kadar her dokusu kullanılabilen şifalı bir bitkidir. Demir ve kalsiyum mineralleri açısından zengin olan sebze B6, B2, E,A, folik asit ve C vitamini için de iyi bir kaynaktır. Genel olarak yemlik otu çiçeği sarı, pembe ve mor arası renklere sahiptir. Birçok hastalığa karşı tedavi edici etkisi ile dikkat çeken bitki, kendine has ekşimsi bir tada sahiptir. Dağ yemlik otu, çayır yemlik otu ve tarla yemlik otu olmak üzere 3 çeşide sahiptir. Dağ yemlik otu adından da anlaşılabileceği üzere dağda yetişir ve otun en şifalı çeşididir. Çayır yemlik sulak alanlarda yetişir ve en lezzetli olan yemlik çeşididir. Yemlik pilavı çayır yemlik çeşidinden yapılır. Tarla yemlik otu ise bahçelerde özel olarak yetiştirilir. Bitkinin en önemli özelliği ise kökünde, yaprağında ve çiçeğinde bulunan panzehir etkisidir. Bazı yörelerde yılan sokmasına karşı yaprağın öz suyu uygulanır. Yalnız şunun da uyarısını yapmam lazım; Doğadan toplandığı için dikkatli olmak, gerçekten bilinçli kişiler tarafından toplanmış olmasına özen göstermek önemli. Aksi halde yemlik otu yerine farklı ve zararlı olabilecek otları tüketebilirsiniz, aman dikkat! Çok yıllık bir bitki olan yemlik, yeşil sürgün verir ve sürgünleri genel olarak çiğ bir şekilde tüketilir. Sonbaharda ya da yaz aylarında hasadı gerçekleşen bitkinin ortalama hasat süresi 120 gündür. Raf ömrü uzun olan bitki serin ve kuru bir ortamda uzun süre bozulmadan saklanabilir. Satışa sunulan yemlik tohumları geleneksel ilaçsız tohumlardır. Tohumları çimlendirme saksılarına ya da kasalarına eklenen yemlik üzerine tohumun 3 katı kadar temiz torf dökülür ve hafifçe bastırılarak tohumların tutunması sağlandıktan sonra sulanır. Tohumların filizlenebilmesi için torfun nemini kaybetmemesi gerekir. Hazırlanan üretim saksısı doğrudan güneş almayan aydınlık bir alana yerleştirilir. 22-25 derecelik sıcaklıkta ortalama 3 ile 6 hafta kadar çimlenmeye bırakılır. Çimlenen fideler bahçeye alınarak yetiştirilmesine devam edilir

Yemlik Otu Faydaları Nelerdir?

  • Yüksek oranda demir içeriğine sahip olan yemlik özellikle kansızlık problemi olanlar için önerilir.
  • İçeriğinde yer alan antioksidan vitamin ve mineraller vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı direncini arttırır. Toksin maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar ve aynı zamanda vücutta biriken fazla suyun atılmasına yardımcı olur.
  • A vitamini açısından zengin bir kaynak olan bitki, göz sağlığını koruyucu etkiye sahiptir. Gece körlüğü gibi göz problemlerinin tedavisini destekler.
  • Yüksek lif içeriği sayesinde sindirim siteminin düzenli olarak çalışmasını sağlar ve kabızlık gibi problemlerin tedavisini destekleyici rol oynar.
  • İçeriğinde yer alan fenol bileşenler iştah açıcı özelliğe sahiptir. Kilo almak isteyenler için önerilen bir besindir.
  • Yüksek kalsiyum içeriği kemik ve diş sağlığının korunmasına yardımcı olur.
  • B vitaminlerinden zengin olan yemlik bitkisi, saç ve tırnakların gelişimini destekleyerek sağlığını korur ve yaşanan sorunların tedavisini destekleyici rol oynar.
  • Yaraların daha hızlı iyileşmesine destek veren bitki düzenli olarak tüketildiğinde cildin canlılığını korur. Ciltteki sivilce izlerini ve lekelerini tedavi edici etkiye sahip olan yemlik otu cildin pürüzsüz bir görünüm almasını sağlar.
  • Kolesterolü düzenler ve kalp damar hastalıklarına yakalanma riskini minimuma indirir.
  • Tansiyonu düzenlemeye yardımcı olan yemlik düzenli tüketildiğinde tansiyonu düşürür.
  • Migren ağrısının tedavisindeki desteği de yemlik otunun faydaları arasında yer alır

Yemlik Otu Nasıl Kullanılır?

 

  • Yemlik otu, tam da şu sıralar yani  Mart-Nisan aylarında dağlarda, çayırlarda ve tarlalarda bulunabiliyor, semt pazarlarındaki yerini şu sıralar görmeniz mümkün.
  • Yemlik otunu aldıktan sonra nasıl tüketeceğinize gelirsem, öncelikle güzelce temizlemeniz gerekiyor. Bu yüzden 3 kez suyunu değiştirerek duru suyun içinde bekletebilir, ardından akan suyun altında güzelce temizleyebilirsiniz.
  • Temizlediğiniz yemlik otunu taze taze kullanmak isterseniz enfes salatalar hazırlayabilirsiniz.
  • Eğer pişirmeyi düşünüyorsanız kavurarak değerlendirebilir, kavurdğunuz yemklik otunun içine farklı sebze ve yeşillikler de ekleyerek lezzetini katlayabilirsiniz. Aynı şekilde yemlik otunu böreklere iç harç olarak koyabilir ya da bulgur pilavına ekleyebilirsiniz.
  • Cilt sağlığı üzerindeki faydalarından yararlanmak isterseniz yemlik otunun sütünü kullanabilirsiniz.
  • Bunun için beyaz köklü kısmı başta olmak üzere otun tamamının iç kısmında bulunan sütlü sıvıyı yüzünüze sürmeniz yeterli olacaktır.
  • Lakin hemen uyarmam gerekiyor, eğer herhangi bir alerjiniz varsa ya da cilt hassasiyeti sorunu yaşıyorsanız bu uygulamayı yapmadan önce mutlaka doktorunuza danışın ve onun önerileri doğrultusunda hareket edin.

Yemlik Otunun Zararı Var mı?

  • Bilinen ciddi bir zararı olmayan yemlik otu, diğer tüm bitkilerde olduğu gibi aşırı tüketilmemesi gereken bir besindir.
  • Metabolizmayı etkileyen birçok kronik hastalığın tedavisinde önemli bir rol oynadığı için fazla tüketimi bu hastalıklar için problem oluşturabilir.
  • Her ne kadar hamilelik ve emziklilik döneminde içerdiği folik asitten dolayı önerilse de, tüketilmeden önce mutlaka doktora danışılması gereklidir.
  • Ciddi kronik rahatsızlığa sahip olan tansiyon hastaları, diyabet, böbrek ve kalp hastalarının da birçok bitki de olduğu gibi yemlik tüketimlerine dikkat etmeleri büyük önem taşır.
  • Yemlik otunun kökünde yer alan ve oldukça şifalı olan sütümsü madde, tükürük bezlerinin çalışmasını arttırarak ağız kuruluğunu önlemeye yardımcı olur ve sindirimi kolaylaştırır.
  • Ancak aşırı tüketimi laksatif ve alerjik etkiye sebep olabilir.

 

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi