Kolombiya'nın La Mesenia Ormanı'nda keşfedilen bu olinguito, son 30 yıldır Batı Yarımküre'de keşfedilen ilk yeni etçil tür. Türün bilimsel ismi olan Bassaricyon neblina içerisindeki "neblina", İspanyolcada "pus", "sis" anlamına

geliyor.

Testereye benzer burunlarından dolayı testere köpek balığı olarak anılan bu balıkları daha önce belki duymuşsunuzdur. Uzmanlar, geçtiğimiz yıl Hint Okyanusu’nda testere köpek balığı ailesine dahil olabilecek iki yeni tür keşfetti. Bu iki yeni tür, normal testere köpek balıklarının aksine 6 solungaca sahip.

Aslında akbabağımsı papağan desek daha doğru olur.2002 yılında keşfedilen bu ilginç papağının boynu ve kafası ise neredeyse tamamen kel! Kendisi sıradan bir papağan gibi gözükse de aslında akbabaya benziyor.

Daha geçtiğimiz sene yani 2020 yılında Brendan Morris tarafından keşfedilen bu ilginç ağustos böceği ise adını, tahmin edebileceğiniz üzere, şarkıcı Lady Gaga’dan alıyor. Neden bu isim verilmiş derseniz Morris bir röportajında şunları aktarıyor: “Lady Gaga bir böcek olsaydı, bir tür ağustos böceği olurdu. Çünkü bu böceklerin çılgın boynuzları ve tuhaf moda anlayışları var, daha önce gördüğünüz hiçbir şeye benzemiyorlar.”

Tipik bir lağım faresinden 4 kat daha büyük olan dev Vangunu faresi, Vangunu adasında yaşıyor. Kendisi Hindistan cevizine bayılıyor!

Bilim insanları, 2019 yılında Vietnam'da yaptıkları araştırma sırasında yeni bir yılan türüyle karşılaşmıştı. Yılan türü üzerinde yapılan çalışmalar yayınlandı. Yeni türe Achalinus zugorum ismi verildi. Şunun güzelliğine bakar mısınız pulları nasıl da parlıyor.

2010 yılında resmi olarak yeni bir tür kabul edilen Varanus Bitatawa görüğünz gibi komodo ejderi ile yakın akraba. Fakat komodo ejderlerinin aksine bu tür, ağaçlara tırmanarak meyve tüketebiliyor.

2015 yılında yapılan genetik testler, Santa Cruz adasının iki ucunda bulunan kaplumbağaların tür olarak birbirinden ayrılmasını sağladı… Fakat yine aynı yapılan araştırmalarda Fernandina türünün bir diğer örneğinin en son 1906 yılında görüldüğünü söyledi.

2010 yılında Myanmar’da keşfedilen bu maymunlar ise burunlarından dolayı küt burunlu maymunlar olarak anılıyorlar.

Bilimsel olarak ilk kez 2019 yılında tanımlanan Pinokyo kaplumbağası. Avustralya’daki Queensland Müzesi ve Griffith Üniversitesi’nde herpetolog (sürüngen uzmanı) olarak çalışan Paul Oliver tarafından aslında ilk kez 2008 yılında Endonezya’nın Foja dağlarında keşfedildi. Yeni Gine’ye özgü bir tür. Burunlarındaki çıkıntının ne işe yaradığı tam olarak anlaşılamasa da uzmanlar, bu çıkıntıların kur yaparken kullanıldığını tahmin ediyor.