Doğadaki Mucizevi İksir
Ümmü Gülsüm Canlar
Bal, bir antiseptiktir. 
Balın içinde bakteriler iki saatten fazla barınamazlar. Bal özünün her damlası, madenleri, enzimi ve yiyecekleri muhafaza eden fevkalâde bir gıdadır. İçinde demir, bakır, manganez, sodyum, potasyum, fosfor, proteinler ve vitaminler vardır. Glikoz, fruktoz, demir, kalsiyum, fosfat, sodyum, klorür, potasyum, magnezyum gibi minerallerden oluşmaktadır. Ayrıca B1, B2, B3, B5, B6 vitaminleri açısından oldukça zengin bir besin kaynağıdır.
Bal güçlü antiseptiktir,antibakteriyel özelliği vardır. Bu özelliği sayesinde birçok hastalığı iyileştirir veya hastalıklardan korur.
Balın sağlığa faydaları arasında kolesterol seviyesinin kontrol edilmesi, diyabetin yönetilmesi, mide sorunlarının tedavisi, enfeksiyonlarla mücadele, enerji artırılması, mide bulantısının önlenmesi, kilo vermeye yardımcı olması, dinlendirici uykunun teşvik edilmesi, astımla mücadele, kepek sorunlarının giderilmesi ve cilt sağlığının iyileştirilmesi sayılabilir.
Balın insan sağlığı açısından faydalarından bazıları şunlardır:
* Bal üzerine yapılan araştırma ve incelemelere göre bal, ishalin şiddetini ve süresini azalır. Bal ayrıca, özellikle ishal sürerken faydalı olan potasyum ve su alımını arttırır.
* Bal, yemek borusu ve mideyi kaplayarak mide asidi ve sindirilmemiş gıdaların yukarı akışını yavaşlatarak, gastroözofageal reflü hastalığı (GERD) riskini azaltmaya yardımcı olur.
* Dünya Sağlık Örgütü (WHO), balı doğal bir öksürük ilacı olarak önerirken, Amerikan Pediatri Akademisi ise balı öksürük tedavisi olarak kabul eder.
* Bal, bazı kanser ve kalp hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olan flavonoidler, antioksidanlar içerir.
* Bir çorba kaşığı bal 17 gram karbonhidrat içerir. Karbonhidratlar vücudun kullandığı birincil yakıttır ve bal kas glikojeninin korunmasına yardımcı olabilir. Bu kaslar için etkili bir şekilde depolanan enerjidir, bu da sporculara en çok ihtiyaç duyduklarında performansta artış sağlar.
* Yüksek kaliteli bal, flavonoidler, organik asitler ve fenolik bileşikler dahil olmak üzere önemli antioksidan içerir. Antioksidanlar, belirli kanser türleri, kalp hastalığı ve inme riskinde azalma sağlayabilir.
* Bal, yanıkları, yaraları ve diğer cilt hastalıklarını iyileştirmeye yardımcı olabilir.
* Araştırmalar, balda bulunan antioksidanların arterlerin daralmasını önleyebileceğini göstermektedir. Oluşma yerine bağlı olarak, daralma kalp yetmezliğine, hafızanın bozulmasına veya baş ağrısına yol açabilir.
* Ilık su ile tüketildiğinde şekerden daha fazla kaloriye sahip olmasına rağmen, bal vücudunuzda depolanan yağın sindirilmesine yardımcı olur. Benzer şekilde, limon suyu veya tarçınlı bal kilo azaltmaya yardımcı olur.
Ballı su içmek vücuttaki kırmızı kan hücrelerinin sayısını arttırır, bu da kanda oksijen seviyesini yükseltir. Oksijenin artması vücudun verimini arttırır, bakteri ve hastalıkları savar. Yüksek mineral içeriği nedeniyle özellikle koyu renkli ballar, çocuklarda demir eksikliğinin giderilmesine önemli katkı sağlar.
Bal şekerlidir ama içeriği sabahları kahvenize kattığınız beyaz şekerden farklıdır. Kimyasal yapılarına çok fazla girmeden anlatmaya çalışırsak, bal gerçek şeker içerir.
Bal anti bakteriyeldir ve dezenfektan olarak kullanılabilir. Bal, özellikle de çocuklarda tıkanıklık belirtilerini hafifletir. Şurup kıvamındaki bal ağız içinde bir tabaka oluşturur ve böylece tahriş olmuş alanlar yatışır, enfeksiyon yayılması zayıflar. Soğuk algınlığının tedavisinde vazgeçilmez bir yardımcıdır.
Bal, sinirlerinizi yatıştırmanıza ve yorgunluğunuzu azaltmanıza yardımcı olan bir besindir. Nöronlarınız glikoza ihtiyaç duyar ve bu sebeple glikoz içeren bal çok daha kolay rahatlamanızı sağlar. Atakların azalması ve psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde de faydalıdır. Şunu unutmamalısınız ki stres duygusal, psikolojik veya fizyolojik kaynaklı olsa da, vücutta tüm belirtiler metabolik strese dönüşür. Bu tip stres, adrenalin ve kortizol üreten adrenal bezlerin işlevleriyle doğrudan bağlantılıdır. Kas proteininin amino asitlere parçalanmasını uyarır ve böylece yeni şekerler ortaya çıkar. Bütün bu süreç, beyniniz yakıt tükenme riski altında olduğunu düşündüğünde gerçekleşir. Bu nedenle, doğal bal karaciğerde depolanan ve beyin işlevleri için enerji deposu olan glikojeni üretir. Yani düzenli olarak bal tüketerek, yeterli glikojen depolarına sahip olabilirsiniz.
Bal güçlü antiseptiktir,antibakteriyel özelliği vardır. Bu özelliği sayesinde birçok hastalığı iyileştirir veya hastalıklardan korur.
Balın sağlığa faydaları arasında kolesterol seviyesinin kontrol edilmesi, diyabetin yönetilmesi, mide sorunlarının tedavisi, enfeksiyonlarla mücadele, enerji artırılması, mide bulantısının önlenmesi, kilo vermeye yardımcı olması, dinlendirici uykunun teşvik edilmesi, astımla mücadele, kepek sorunlarının giderilmesi ve cilt sağlığının iyileştirilmesi sayılabilir.
Balın insan sağlığı açısından faydalarından bazıları şunlardır:
* Bal üzerine yapılan araştırma ve incelemelere göre bal, ishalin şiddetini ve süresini azalır. Bal ayrıca, özellikle ishal sürerken faydalı olan potasyum ve su alımını arttırır.
* Bal, yemek borusu ve mideyi kaplayarak mide asidi ve sindirilmemiş gıdaların yukarı akışını yavaşlatarak, gastroözofageal reflü hastalığı (GERD) riskini azaltmaya yardımcı olur.
* Dünya Sağlık Örgütü (WHO), balı doğal bir öksürük ilacı olarak önerirken, Amerikan Pediatri Akademisi ise balı öksürük tedavisi olarak kabul eder.
* Bal, bazı kanser ve kalp hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olan flavonoidler, antioksidanlar içerir.
* Bir çorba kaşığı bal 17 gram karbonhidrat içerir. Karbonhidratlar vücudun kullandığı birincil yakıttır ve bal kas glikojeninin korunmasına yardımcı olabilir. Bu kaslar için etkili bir şekilde depolanan enerjidir, bu da sporculara en çok ihtiyaç duyduklarında performansta artış sağlar.
* Yüksek kaliteli bal, flavonoidler, organik asitler ve fenolik bileşikler dahil olmak üzere önemli antioksidan içerir. Antioksidanlar, belirli kanser türleri, kalp hastalığı ve inme riskinde azalma sağlayabilir.
* Bal, yanıkları, yaraları ve diğer cilt hastalıklarını iyileştirmeye yardımcı olabilir.
* Araştırmalar, balda bulunan antioksidanların arterlerin daralmasını önleyebileceğini göstermektedir. Oluşma yerine bağlı olarak, daralma kalp yetmezliğine, hafızanın bozulmasına veya baş ağrısına yol açabilir.
* Ilık su ile tüketildiğinde şekerden daha fazla kaloriye sahip olmasına rağmen, bal vücudunuzda depolanan yağın sindirilmesine yardımcı olur. Benzer şekilde, limon suyu veya tarçınlı bal kilo azaltmaya yardımcı olur.
Ballı su içmek vücuttaki kırmızı kan hücrelerinin sayısını arttırır, bu da kanda oksijen seviyesini yükseltir. Oksijenin artması vücudun verimini arttırır, bakteri ve hastalıkları savar. Yüksek mineral içeriği nedeniyle özellikle koyu renkli ballar, çocuklarda demir eksikliğinin giderilmesine önemli katkı sağlar.
Bal şekerlidir ama içeriği sabahları kahvenize kattığınız beyaz şekerden farklıdır. Kimyasal yapılarına çok fazla girmeden anlatmaya çalışırsak, bal gerçek şeker içerir.
Bal anti bakteriyeldir ve dezenfektan olarak kullanılabilir. Bal, özellikle de çocuklarda tıkanıklık belirtilerini hafifletir. Şurup kıvamındaki bal ağız içinde bir tabaka oluşturur ve böylece tahriş olmuş alanlar yatışır, enfeksiyon yayılması zayıflar. Soğuk algınlığının tedavisinde vazgeçilmez bir yardımcıdır.
Bal, sinirlerinizi yatıştırmanıza ve yorgunluğunuzu azaltmanıza yardımcı olan bir besindir. Nöronlarınız glikoza ihtiyaç duyar ve bu sebeple glikoz içeren bal çok daha kolay rahatlamanızı sağlar. Atakların azalması ve psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde de faydalıdır. Şunu unutmamalısınız ki stres duygusal, psikolojik veya fizyolojik kaynaklı olsa da, vücutta tüm belirtiler metabolik strese dönüşür. Bu tip stres, adrenalin ve kortizol üreten adrenal bezlerin işlevleriyle doğrudan bağlantılıdır. Kas proteininin amino asitlere parçalanmasını uyarır ve böylece yeni şekerler ortaya çıkar. Bütün bu süreç, beyniniz yakıt tükenme riski altında olduğunu düşündüğünde gerçekleşir. Bu nedenle, doğal bal karaciğerde depolanan ve beyin işlevleri için enerji deposu olan glikojeni üretir. Yani düzenli olarak bal tüketerek, yeterli glikojen depolarına sahip olabilirsiniz.
Yorum Bırak