Sağlık

Mineraller Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Mineraller vücut metabolizmasında, su dengesini sağlamada, özellikle kemik sağlığı olmak üzere; diş, kan, kas ve diğer dokularda çeşitli yollarla yarar sağlamaktadırlar. Her mineral farklı konularda fayda sağladığından, hiçbiri bir diğerinden daha çok veya daha az yararlıdır denilemez. Eser miktarda olanlar dahi vücut sağlığı için çok mühim olabilmektedir.

“Vücuttaki mineraller vücudun %4’ünü oluşturmaktadır.”

Vücudun gelişimi, yaşam döngüsü ve sağlık için gerekli olan mineraller doğada yaygın inorganik maddelerdendir. Birçok işlevin düzenlenmesinde etkin rol alırlar.

Kalsiyum

- Hayati bir mineraldir.

- Kas ve sinir dokuların çalışmasında faydalıdır.

- Kan pıhtılaşmasında önemlidir.

- Kemik sağlığını korur ve güçlendirir. Osteoporozun önlenmesinde rol alır.

- Artriti hafifletir.

- Diş sağlığını iyileştirir.

- Uykusuzluğu giderir.

- Menopoz ve regl öncesi sendromlarını gidermeye yardımcı olur.

- Obezite, kolon kanseri, kalp, böbrek gibi rahatsızlıkları önlemeye yardımcıdır.

- Yüksek tansiyonun düşürülmesinde rol alır.

Kalsiyum; yumurta sarısında, süt ve süt ürünlerinde, kuru baklagillerde ve tahıllarda bulunmaktadır. Eksik alınması durumunda, yetişkinlerde "osteomalazi" çocuklarda ise "raşitizm" görülebilmektedir. Kalsiyum ve D vitamini eksikliğinde kemik gelişimi zarara uğramaktadır. Günlük ihtiyaç “Çocuklar için 800 mg, ergenlik dönemindeki çocuklar için 1300 mg, hamile kadınlar için 1300 mg, kadın ve erkekler için 1000 mg” olarak belirlenmiştir.

Fosfor

- Kalsiyumdan sonra en çok bulunan mineral fosfordur.

- Kemik ve dişlerin oluşmasında görev almaktadır.

- Hücrelerin çalışmasında, kas zayıflığını azaltmada, kemik sağlığını iyileştirmede ve beyin fonksiyonunu artırmada da etkin rol alır.

- Vücut sıvılarının asitlere dönüşmesini önlemektedir.

- Yaşlanmayı geciktirir.

- Vücut metabolizmasını optimize etmektedir.

Özellikle süt ve süt ürünlerinde, yumurtada; et, balık, tavuk ürünlerinde, kuru baklagillerde ve tahıllarda bulunmaktadır. Günlük ihtiyaç “Çocuklar için 800 mg, 11-24 yaş için 1200 mg, yetişkinler için 800 mg” olarak belirlenmiştir.

Magnezyum

- Bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur.

- Kan basıncını düzenler.

- Kas ve sinir sistemindeki faydaları ile metabolizmanın düzenli çalışmasını sağlar.

- Yüksek tansiyonu tedavi etmede görev alır.

- Kalp krizi ve astımı önlemede

- Kemik sağlığını iyileştirmede yardımcı olur.

- Krampları hafifletir.

- Diyabetin önlenmesinde, kaygıyı ve stresi azaltmada da önemlidir.

- Uykusuzluktan kurtulma ile doğrudan bağlantılıdır.

Magnezyum, bezelye, yeşil fasulye, ıspanak, barbunya, pazı, karalahana, domates çilek, muz ile ton balığı ve karideste bulunmaktadır. Günlük ihtiyaç “1-3 yaş grubu çocuklar için 80 mg, 4-6 yaş grubu çocuklar için 120 mg, 7-10 yaş grubu çocuklar için 170 mg ve yetişkinler için 320 mg” olarak belirlenmiştir.

Flor

- Diş ve kemiklerde bulunur.

- Diş rahatsızlıklarını önlemede etkin rol alır.

- Osteoporozun önlenebilmesi için de gereklidir.

- Suda bulunan florun (0.7-1.2 mg), diş çürüklerini önlediği bilinmektedir.

Kaynakları, kırmızı et, tavuk, balık ve çaydır. Günlük ihtiyaç “1.5-4.0 mg” olarak belirlenmiştir.

Potasyum

- Kan damarlarındaki gerilimi azaltmaktadır.

- Oksijenin hayati organ sistemlerine doğru dağılımını sağlar.

- Kardiyovasküler hastalıklara karşı korumada görev alır.

- Düşük kan şekerini tedavi edebilir.

- Kan basıncını düzenlemede

- Vücuttaki su akışını artırımında

- Kas rahatsızlıklarında

- Beyin fonksiyonlarını iyileştirmede önemlidir.

- Artrit ve diyabeti yönetebilmekte ve böbrek rahatsızlıklarını tedavi edici rol üstlenmektedir.

Kaynakları; patates, kuru fasulye, pancar, ıspanak, portakal, muz, yoğurt, somon ve istiridye gibi besinlerdir. Eksikliğinde, zayıflık, yorgunluk görülebilmekte; kas ağrıları, kas sertliği, uyuşma, kalpte çarpıntı gibi belirtiler yer almaktadır.

Sodyum ve Klor

- Vücutta su dengesinin korunmasında

- Güneş çarpmalarının önlenmesinde

- Beyin fonksiyonlarının iyileştirilmesinde

- Kas kramplarının giderilmesinde ve erken yaşlanmanın önlenmesinde oldukça önemlidir.

Tuz, sodyum ve klorun ana kaynağı olmakla birlikte bazı işlenmiş gıdalarda tuz miktarı oldukça yüksektir. Bu duruma mutlaka dikkat edilmelidir. Günlük tuz tüketimi ise “6 gr” şeklinde olmalı ve bu rakamı geçmemelidir.

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi