Toksinler vücudumuza bir şekilde girerler. Besinler yoluyla, nefes alırken veya derimizden toksinler vücudumuza nüfuz edebilir. Bu toksinler özellikle karaciğer, böbrek ve sindirim sistemimize yerleşirler. Ve bu aşırı toksin yüklenmesi çeşitli hastalıklara yol açar. Karaciğerde biriken toksinleri karaciğer temizleyemezse yani toksinler temizlenemeyecek kadar çoksa bu toksinler yağda birikmeye başlar. Bu toksinlerin vücudumuzda olup olmadığını gözle de görebiliriz. Aynada bir kendimize bakalım. Selülitlerimiz var ise veya göbek etrafında yağ birikimimiz fazla ise vücudumuzda aşırı miktarda toksin yüklü demektir.
Bu aşırı yağ miktarı ister istemez bizi rahatsız eder. Ve bir an önce kilo vermeye çalışırız. Hızlıca bir diyet programı uygularız ve hızlıca kilo vermemeye başlarız. Bu hızlı kilo vermek bizi mutlu etse de aslında oldukça zararlı bir durumdur. Çünkü bu hızlı kilo verme esnasında yağlarda biriken toksinler kana karışır ve bir süre beyne kadar ulaşabilir. Kilo vermek için ideal olan oran ayda maksimum 3 veya 4 kilo vermektir. Bundan daha hızlı kilo vermek için yapılan şok diyetler yağ değil ödem atan diyetlerdir. Bu da vücudumuzda su kaybından başka bir işe yaramaz aksine zararı vardır.
Toksinlerin Yol Açtığı Hastalıklar
Yüksek LDL ve yüksek trigliserit düzeyini etkiler.
Göbek etrafındaki kilo artışına ve selülite neden olur, sonunda obezliğe kadar girebiliyor.
Vücudumuzun enerji üretiminde bozulma meydana gelir ve egzersiz sırasında erken yorulmalara neden olur.
Akne, egzama, selülit ve yağ bezelerine neden olur.
Yemenize dikkat etseniz bile toksinler nedeniyle kilo almaya devam edersiniz. Sık sık tatlı kriziniz tutabilir.
Kan şekerinde ve insülin direncinde düzen bozukluğu meydana gelir.
Bağışıklık sisteminin güçsüzleşmesi, bozulması ve halsizliğe neden olur. alerji ve astım hastalıklarının tetikleyicisi durumundadır.
Sindirim sorunları meydana getirir, şişkinlik hissine neden olur, kabızlık ve besin in toleransına neden oluyor.
Ciltte biriken toksinler sivilcelenmeye neden olur.
Erken yaşlanmaya neden olur ve genlerimizin bozulmasına yol açacak kadar zararlıdır. Genlerimizin bozukluğu nedeni ile kanser olma riskimiz de her zaman olur.
Beyinde ileri düzeyde hastalıklara yol açar. Demans ve Parkinson hastalıklarına neden olur.
Kadınlarda adet düzensizliği ve tiroit bezlerinde sorunlar meydana gelmesine neden olur.
Toksinlerden Korunmak veya Kurtulmak İçin
Öncelikle beslenmemize ve diyetimize dikkat etmemiz gerekir. Özellikle su tüketimine özen göstermeliyiz ve ne soğuk ne çok sıcak olmalıdır. Yeşil çay ve diğer bazı bitki çayları toksin atımında etkilidir. Toksin atılmasını sağlayan bazı sebzeler, avokado, enginar, kırmızı pancar, karnabahar, sarımsak, yeşil ve taze soğan, kabak, rezene, domates, yeşil biber, kereviz, pırasa, lahana, Brüksel lahanası, maydanoz, dereotu, yeşil salata, roka, kuşkonmaz, brokoli, hindiba, yeşil fasulye, siyah turp, pazı, kara lahana, taze bezelye, kuzu kulağı, beyaz şalgam, havuç, taze mısır, yer elması. Toksin atılmasını sağlayan bazı meyveler, elma, kivi, erik, üzüm, ananas, mango, kayısı, muz, böğürtlen, kiraz, çilek, yabanmersini, ahududu, kavun, nektarın, şeftali, armut ve mandarin.
Bu meyve sebzeler toksin atılmasını sağlıyor ama orantılı şekilde tüketilirse. Bir oturuşta bir kilo çilek yersek bunun faydasından ziyade zararı olur.
Toksin atımı için bir diğer etkili yol da egzersizdir. Düzenli egzersiz sonucu terleme ile vücudumuzdan toksin atılır. Ancak bu toksinlerin atılması için önce gözeneklerimizin açık olması gerekir. Bu gözeneklerin açık olması için de duş alırken her seferinde liflenmek önemlidir. Düzenli ve hafiften ağıra doğru bir egzersiz şiddeti toksin atımı için etkilidir.
Tabi bunlardan en önce yapmamız gereken şey bunlara hiç ihtiyaç duymamız için. Beslenmemize dikkat etmeliyiz. Sağlıklı, toksinsiz, kilosuz günler sizinle olsun.
Bu İçeriğe Ne Tepki Verirsiniz?
Çok Doğal
0
Faydalandım
0
Deneyeceğim
0
Öğretici
0
Hadi Canım
0
Beğenmedim
0