Birçok ebeveyn iki dilli çocuk yetiştirmenin, çocuk açısından kafa karıştırıcı olabileceğini düşünüyor fakat bilim dünyasında bu düşünce hiçbir zaman kanıtlanmamış durumda. Sanılanın tam aksine, iki dilli olan çocukların hafızaları daha iyi olduğu kanıtlanmıştır. Bu tip çocuklarda okumayı daha erken öğrenme ve daha iyi odaklanabilme durumları da gözlemlenmiş bulunmaktadır. Çocuklar duygularını ve düşüncelerini daha güzel ifade etmekle beraber her iki dili doğru telaffuz ederek, aksana ihtiyaç duymadan konuşabiliyorlar.
Birden fazla dille büyüyen çocuğun linguistik seviyesi (dilbilimi) çok daha fazla yüksek oluyor ve dolayısıyla da ileri zamanlarda yeni bir dil öğrenmesi de kolaylaşıyor. Olumlu taraflar sadece dil becerisinde değil aynı zamanda çok daha iyi gelişmiş olan kısa dönem hafızasında ve odaklanma durumu da yükseliyor. Bunun nedeni de; iki dilli çocukların, diğer dile yani yan dile geçiş yaparken kullanmadıkları dili bastırma yeteneğinden kaynaklanmaktadır. İki dili akıcı konuşabilen çocuk hiçbir zaman kullanmadığı dili tamamı ile devre dışı bırakamaz. Yapılan araştırmalara göre bir başka olumlu yön ise ömür boyu iki dili de aktif kullanabilen kişilerin diğer insanlara göre dört yıl daha geç demans olma ihtimalidir. Sürekli olarak bir dilden diğer bir dile geçiş yapmak, beynin Alzheimer sinyallerine karşı kalkan oluşturmaktadır. Özellikle doğar doğmaz aynı anda iki farklı dili duyan bir bebek en güzel örnektir. Yani ebeveynlerin çocuklarına farklı dillerde konuşması, çocukların daha hızlı okuyabilmelerine sebep oluyor. Çünkü bebekler ilk iki yıl duydukları seslere karşı çok duyarlıdır. İki dilli çocukların en olumlu yönü ise; kendilerini çok net bir şekilde ifade edebilmeleridir, sebebi ise iki farklı dil sisteminin merkezinden yaralanmaktadırlar.
İki dil ile büyüyen çocukların üstün zekalı bir beyni yoktur, lakin beyinleri daha verimli çalışmaktadır. Bu yüzden imkanı olan ebeveynlerin çocuklarını iki dil ile yetiştirmeleri, çocukların faydalarına olacaktır. İkinci dil kullanılmadığı zaman ise eriyip gider. Çünkü bu diller, belirli bir süre aktif olarak kullanılmayınca beyin tarafından yavaşça geriler. Bu çocuklar için daha da fazla geçerlidir. İki dille beraber yetiştirilen küçük çocuklar zamanla tek dille konuşulursa, diğer dili en kısa zamanda unutmaya başlar. Aktif konuşan çocuk ise birkaç ay sonra sadece denileni anlar ve sonra hem konuşmayı hem de dinlediğini anlamayı tamamen unutur.
Erken çocukluk döneminde öğrenim çocuğa ve duruma bağlıdır. Bu nedenle okuldaki İngilizce öğretmeninin yalnızca İngilizce konuşması, çocuğun İngilizce konuşması gereken mekanı ve kişiyi netleştirip öğretmenini kişiselleştirmesini sağlar. Daha fazla kullanılan dil, daima doğal olarak dominant dil olacaktır. Çocuk okulda farklı bir dilde eğitim görüyor ise, evinde Türkçe iletişimi sürdürmeye devam etmelidir. Çocuk evinde algıladığı dile ne kadar hakim olursa, okuldaki diğer farklı olan dili de bir o kadar hızlı kavrayacaktır. Küçük çocuklar ikinci bir bir dili oyun oynayarak öğrenme gücüne sahiptir; düşünmeden, çaba sarfetmeden, dili otomatik olarak öğrenirler. Elbette bu durumda çocukların yaşı çok önemlidir. Çünkü çocuk ne kadar küçük olursa, öğrenmesi de bir o kadar kolay olur. Örneğin on yaşından sonra bu hızlı öğrenme dönemi azalır. Hatta on iki yaşından itibaren ikinci dil öğrenebilme durumu epey güçleşir. O nedenle eğer çocuğunuza iki dili aşılamak istiyorsanız, elinizi çabuk tutmanız gerekebilir.
Sonuç olarak bir dil tam öğrenilmediği zaman, çocuğun her iki dilde eksik kalacağı ve kafasının çok fazla karışacağı düşüncesi son bulmuştur. İki dile hakim olan çocuklar, daha detaylı düşünebilmeyi öğreniyorlar. Kültürel açıdan bakılacak olursa da farklı bir dilin biliniyor olması, vizyonu da doğrudan genişletecek ve algıyı artıracaktır.
Günümüzde, dünyanın yarısından fazlası iki dil ile konuşuyor. Çocuklar ise birden fazla dili öğrenebilme yeteneğine sahipler. Bizim için en önemli unsur ise, çocuklarımıza bu imkanı oluşturabilmemizdir. Bu nedenle çocuğunuzun akıcı, aksansız ve özellikle de doğru telaffuzla bir ikinci bir dili öğrenmesini istiyorsanız, okul öncesi yani erken çocukluk dönemi dediğimiz altı yaş öncesi dönemi çok iyi ve verimli değerlendirmelisiniz. Çünkü çocuğunuz bu dönemde ikinci bir dili, anadilini tercüme ederek değil de doğrudan öğrenecektir. Çocuğunuzun yollarını belirlemek sizlerin elinde, sevgiyle ve doğanın size getirdiği tüm güzellikler ile kalmanız dileğimle.