Sağlık

Mevsimin Kokusunu İçinize Çekin: Sonbahar Alerjisi

Mevsim geçişlerinde sıkça görülen soğuk algınlığı, nezle, grip gibi hastalıklar ve bu sene tüm dünyanın en büyük sorunu haline gelen Koronavirüsün de belirtileri çok benzerlik gösterdiğinden bu hastalıklar birbiriyle karıştırılır hale geldi. Sonbaharın görüntüsünü şahsen ben seviyorum, kahve ve kızıl onlarındaki yapraklar, güneşin ağaçların arasından bize gülümsemesini, serin havayı seviyorum, çünkü kış mevsimi bana ayrı bir huzur veriyor. Ama şu var ki, sonbahar mevsimi bu güzellikleri yanında kendine özgü, bazı kişiler için sorun olabilecek sürprizleri de beraberinde getirmektedir. İlkbahar ve yaz mevsimlerinden sonra büyük bir umutla beklenilen sonbahar aylarında da alerjik hastalığı olanları ilgilendiren bazı değişiklikler meydana gelmektedir. Havaların serinlemesiyle beraber rüzgarlar ve rutubet bu dönemde yaşanan iklim değişikliğinin önemli özelliklerindendir. Atmosferik hareketler ve yağışlar ile çok uzak bölgelerden taşınan alerjenler yani polenler ve mantar sporlarına bağlı alerjiler de bu mevsimin sürprizlerindendir. Polenler, rüzgârlar ile çok uzak bölgelerden taşınabilir, yağmurlarla toprağa düşen polenler kuru yapraklar altında uzun süre kalabilirler. Yürüyüşler ve rüzgârlar ile bu polenler havaya karışıp solunum yolu ile alındığında semptomlara neden olabilir. Rutubet bu mevsimde küf mantarlarının üremesi içinde uygun ortam sağlamaktadır, yine doğada toprakta, çürümüş bitki artıkları üzerinde büyüyen mantar sporlarına bahçe işleri ile uğraşırken, bu alanlarda yürüyüş yaparken maruz kalabilirsiniz. Bu mantar sporları yine rüzgâr ile uzak bölgelere taşınabilir, dolayısıyla rutubetin artması sadece doğada değil aynı zamanda iç ortamlarda, yaşam alanlarımızda da akar (mite) ve küf oluşumu için de uygun şartlar oluşturmaktadır. Evimizde, okullarda ya da işyerlerimizde akar ve küf oluşumuna bağlı olarak yaz aylarından sonra bu alerjenlere bağlı olarak sorunlarımız ortaya çıkmaya başlayacaktır. Ben de istedim ki “Bahar alerjisi nedir?”, “Belirtileri nelerdir?” sizlere anlatayım. Sonbahar nezlesi ve polen alerjisi olarak da anılan sonbahar alerjisine ne iyi gelir birlikte öğrenelim. Yalnız baştan uyarmak istiyorum: Eğer kronik bir bahar alerjiniz varsa sizin için en doğru ve etkili çözümleri elbette doktorunuz sunacaktır.

Sonbahar Alerjisi Belirtileri Nelerdir?

Özellikle göz, burun ve nefes borusunun üzerini kaplayan bu mukozanın zarar görmesi de çeşitli sorunları beraberinde getiriyor. İşte sonbahar alerjisinin belirtileri bu sebeple ortaya çıkıyor. "O belirtiler neler?" derseniz hemen en yaygın olarak görülen belirtileri sıralayayım:  
  • Burun kaşıntısı
  • Burun akıntısı ya da burun tıkanıklığı
  • Burun tıkanıklığına bağlı horlama ve uyku bozukluğu
  • Boğaz kaşıntısı
  • Gözlerde kızarıklık ve/veya sulanma
  • Öksürük
  • Nefes darlığı
  • Koku ve tat duyusunda azalma
Peki, sonbahar alerjisini diğer hastalıklardan ayırmak mümkün mü: Elbette! Genellikle sonbahar veya ilkbahar alerjisini, virüs ve bakterilerin oluşturabildiği benzer hastalıklardan ayırmanın en temel yolu bu alerjinin her yıl belirli dönemlerde (özellikle bahar aylarında) kendini tekrar etmesidir. Başka bir ifadeyle bahar alerjisi genel olarak kronik bir sorundur ve belirli bir yaşta kendini gösterip uzun yıllar aynı dönemlerde devam eder. Bahar alerjisini tespit etmek için diğer mikrobiyal hastalıklardan farklı olarak alerji deri testi veya kan testleri yapılır ve bu şekilde tanı konur.

Sonbahar Alerjisine Ne İyi Gelir?

Nane Çayı

  • Hem içerdiği uçucu yağların ferahlatıcı etkisi hem de anti inflamatuar özellikleriyle nane çayı bahar alerjisine en iyi gelen içeceklerden.
  • Özellikle burun kaşıntısı, burun akıntıları ya da tıkanıklıkları ve buna bağlı olarak nefes darlığı yaşıyorsanız bu çayı sadece içmekle kalmayabilir, geniş bir kaseye nane çayı hazırlayarak ya da sıcak suyun içine nane yağı damlatarak burnunuza buhar banyosu yapabilirsiniz.
  • Bu yöntem de kısa sürede sizi bu sorunlardan kurtaracak, burnunuzu rahatlatacaktır.

Zencefil

  • Antihistaminik özellikler gösterdiği için bahar alerjisine karşı çok etkili olan isimlerden bir diğeri de zencefil.
  • Zencefilin bu etkisinden faydalanmak için onu taze ya da toz halde kullanabilir, yiyeceklerinizin içine ilave ederek afiyetle tüketebilirsiniz.

Zerdeçal

Güçlü antioksidan özellikler gösteren zerdeçalın öksürük, balgam gibi kış hastalıklarının sebep olduğu birçok sorunla mücadelede yanımızda olduğunu zaten biliyorduk ama kendisi, bu özelliği sayesinde bahar alerjisine karşı da yanımızda olan doğal lezzetlerden biri. İster çayını, sütünü hazırlayarak isterseniz de yediğiniz salatalara ve diğer yemeklere ilave ederek ondan faydalanmanız mümkün.

Tuzlu Su

  • Tuzlu su ile gargara ya da burun temizliği yapmak da iltihaplanmaların hızla iyileşmesine destek olduğundan bahar alerjisiyle baş etmenizde size yardımcı olacaktır.
  • Tuzlu suyunuzu 1 su bardağı temiz suyun içine 1 çay kaşığı tuz ilave edip güzelce karıştırarak kolayca hazırlayabilirsiniz.

Çörek Otu

  • İçeriğinde bolca E vitamini ve biyotin bulunan çörek otu, güçlü antioksidan etkiler gösterdiğinden alerjik rinit olarak da anılan bahar alerjisine en iyi gelen doğal malzemelerden biri.
  • Günlük beslenme programınızın içine daha çok çörek otu ilave edebileceğiniz gibi çörek otu yağı kullanarak da aynı etkilerinden faydalanabilirsiniz.

Sarımsak Ve Soğan

  • Antioksidan özelliği en yüksek iki besin karşınızda bunu zaten biliyoruz değil mi? onları zaten mutfaklarınıza sık sık konuk ediyorsunuz ama eğer bahar alerjisine karşı etkili olmasını istiyorsanız onları yemeklere katıp uzun uzun pişirmek yerine taze taze yemeyi denemeniz daha etkili olacaktır.
  • Ancak dikkat, özellikle sarımsak tüketimi konusunda aşırıya kaçmayın, kendiniz için iyi bir şey yapmak isterken bir anda tansiyonununuz düşmesin. Aman diyeyim!

Elma Sirkesi

  • Bağışıklık sistemini güçlendirme konusunda sıklıkla destek alınan doğal malzemelerden olan elma sirkesi, bahar alerjisi nedeniyle oluşan burun tıkanıklığı ve boğazda oluşan rahatsızlıklardan sizi kurtarma konusunda da etkili.
  • Bir bardak ılık suyun içine 1 tatlı kaşığı kadar elma sirkesi ve biraz limon suyu ilave edip karıştırın ve afiyetle içerek bahar alerjisinin size yaşattığı rahatsızlıkları hafifletin.

Yeşil Çay

  • Nane çayıyla başladığım listeye yine en az onun kadar antioksidan oranı yüksek bir çayla, yeşil çayla tamamlım dedim.
  • Vücudunuzu zararlı maddelere karşı koruyacak bu çay, bahar alerjisinin verdiği yorgunluk ve bitkinlik hissini de üzerinizden atmanızı, kendinizi daha enerjik ve zinde hissetmenizi sağlayacak.

Alerjik Hastalıklardan Korunma İçin Neler Yapmalısınız

  • Polen ya da küf mantarlarına karşı alerjisi olan hastaların dış ortamda yapacakları aktiviteleri konusunda iyi planlama yapması gerekmektedir.
  • Özellikle sabah saatlerinde, rüzgarlı havalarda zorunlu değilse dışarı çıkmaması, sportif faaliyetler için kapalı alanları tercih etmeleri alerjenlerden korunma için önemlidir.
  • Yaşanılan ortamlarda polen ya da mantar sporlarının içeri girmesini önlemek için pencerelerin kapalı olması ve eve gelindiğinde giysilerin değiştirilerek duş alınması üzerinize yapışan alerjenlerden temizlenmek amacıyla yapılması iyi olabilir.
  • Özellikle ormanlık alanlarda bitkisel artıklarda mantar sporları bulunduğundan buralardaki aktivitelerden kaçınılması gerekir.
  • İç ortam alerjenlerinden olan akarlar (mite) ve mantar sporları (küf), sonbahar aylarında rutubetin artması ile tekrar sorun olmaya başlayacaktır.
  • Ev ortamının akarların yaşayamayacağı şekilde düzenlenerek, banyo ve mutfak gibi alanlarda daha sık görülen küf mantarları özenle yok edilmelidir.
  • Bu önlemlerin etkili olması için rutubetin azaltılması da son derece önemlidir.
  • Havalandırma sistemlerinin de bu açıdan büyük risk oluşturduğu unutulmamalı ve bu cihazların bakımları düzenli olarak yapılmalıdır.
  • Okullar ve işyerleri günümüzün çoğunu geçirdiğimiz ortamlardır, alınması gereken önlemler açısından kimi zaman ihmal edip önemsemediğimizin hepimiz farkındayız.
  • Özellikle çocuklarınız için okullarda da bu doğrultuda gerekli düzenlemelerin yapılması çok önemlidir.

Önemli Uyarı!

  • Eğer vücudunuzun bu malzemelerden herhangi birine karşı da alerjik reaksiyonlar gösterebileceğini düşünüyorsanız o malzemeleri asla kullanmayın ve diğer alternatiflere göz atın.
  • Bu malzemelerin her birini denemek yerine size en uygun olanı seçin ve onu düzenli olarak uygulamaya çalışın.
  • Herhangi bir yan etkisi olduğunu hissederseniz uygulamayı hemen bırakın ve rahatsızlıklarınızın devam etmesi halinde doktorunuza mutlaka danışın.
  • Doktorunuzun size tavsiye etmediği hiçbir yöntemi kendi kendinize uygulamayın, aman diyeyim.
 

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi