Ruh sağlığı birebir beynimizle alakalı bir durumdur ve gıdalardan aldığımız değerli besinler beynimizi olumlu veya olumsuz etkiler. Bu durum da ruh sağlığımızı olumlu ve ya olumsuz etkiler. Biz aslında her yiyebileceğimiz her türlü gıdayı yiyebiliriz ve bunu midemizin alabildiği kadar yiyebiliriz. Ancak bunun seçimini ve dozunu iyi ayarlayamazsak sadece midemizi değil beynimizi de olumsuz bir durumla karşı karşıya bırakabiliriz. Beynimizde oluşan bu olumsuzluk da ruh halimize yansır ve günümüz mahvolur . her besini yiyebiliriz ama biz kendi sağlığımız için bunların içinden kaliteyi seçmeliyiz. Bunu şu şekilde düşünebiliriz. Son model bir arabamız var. Kalitesiz yakıtla da sürülebiliyor ancak bu aracımızın ömrünü kısaltıyor ve performansını olumsuz etkiliyor. Biz de yiyeceğimiz besinlerin kalitesini iyi seçmezsek beynimizin performansını düşürürüz ve ruh sağlığımız sıkıntıya girer. Vitamin, mineral, antioksidan içeren kaliteli gıdalar tüketmek beynimizi besler ve strese karşı korur. İşlenmiş veya rafine edilmiş kalitesiz gıdalar tükettiğimizde beyin onları işlemekte zorluk çeker ve vücudumuz sıkıntılı dakikalar yaşar bu da bizi strese sokar ve ruh halimizi olumsuz etkiler. Bu düzensiz beslenme psikolojik problemlere bile neden olabilir. Beynimiz dikkat etmediğimiz zaman kolayca zarar görebilecek bir yapıya sahiptir. Kalitesiz beslenme sonucu beynimizin kapalı alanında serbest radikaller dolaşıyorsa veya beynimize hasar veren inflamatuar hücreler bulunursa beynimiz çok fazla zarar görür. Uzun süre bu konu tıpta göz ardı edildi ancak çalışmalar sonucunda bu durum kabul gördü ve uzmanlar tarafından çalışmalar yapıldı. Yeme problemi sadece bağırsaklarımızla ilgili bir problem değil aynı zamanda ruhsal bakımdan da bizi etkileyen bir problemdir. Dengesiz beslenme sonucu bağırsaklarımız, midemiz elbette zarar görür ama çok daha büyük zararı beyin hücrelerimiz görür ve bu da ruhsal sağlığımızı bozabilir. Doğru besinlerle aldığımız iyi bakteriler bağırsaklarımızı korur ve kötü bakterilere karşı direnç sağlar. Peki doğru besinleri nasıl bulacağız ve nasıl besleneceğiz? Her zaman bir uzmana danışma fırsatımız olmayabilir. Bu durumda kendi vücudumuzu en iyi kendimizin tanıdığını unutmayın buna göre beslenin. Özellikle yeni besinler denemek için biraz daha seçici olun ve ilk etapta fazla yememeye özen gösterelim. Yedikten sonraki ruh halimize ve enerjimize dikkat edelim bizi olumsuz etkilemediyse yavaş yavaş arttırabiliriz. Olumsuz bir durum sezdiğimiz anda o besini almayı kesmeliyiz. Eğer ruhsal olarak sıkıntı içindeysek ve kendimizi iyi hissetmiyorsak önce beslenmemize dikkat etmeliyiz ve yediklerimize folat asit ve çinko minerali içeren yiyecekleri ekleyelim. Bunların fazlaca olduğu besinler hindi eti, kuzu eti, kabak çekirdeği, sarımsak, yer fıstığı, ıspanak, beyaz mantar. Bu besinlerde ihtiyacımız olan mineraller fazlasıyla bulunmaktadır. Dikkat etmemiz gereken bu etmenlerin yanı sıra stresten uzak durmalıyız ve ya stresli bir olaydan sonra kendimizi yemeğe vermemeliyiz. Unutmayın en dengesiz beslendiğimiz zaman stresli olduğumuz zamanlardır. Eğer stresli bir durum yaşadıysak bunu yemekle değil egzersizle aşalım ve ruh sağlığımıza egzersizle de yardımcı olalım. Egzersiz sonrası yemek için biraz daha mantıklı düşünürüz ve daha dengeli besleniriz. Ruh sağlığımız hayatımızın her alanını etkiler bu yüzden ekstra bir dikkat gerektiren bir durumdur. Önce beslenmemize dikkat ederek ruh halimizi sağlam tutmalıyız. Ardından bunu egzersiz ve düzenli uyku ile destekleyip daha sağlam bir yapıya sahip olabiliriz. Bu sağlam yapı hayatımızın her alanında bize başarı getirecektir. Unutmayın başarmak için çalışmalıyız çalışmak için de ruh halimizin sağlam olmasına ihtiyacımız vardır.