Günümüzde birçok insan, plastik ambalajların verdiği zarar, çevresel ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri gibi nedenlerle kullanımını azaltmak yönünde çalışmalar yapmakta, hayatlarını ve tüketim alışkanlıklarını buna göre dizayn etmektedirler. Buna rağmen yapılan araştırmalarda dünya çapında üretilen plastiklerin yaklaşık %60’ının gıda ürünlerinde kullanıldığı ortaya konmuştur. Bu durum ise sürdürülebilir ambalaj arayışını doğurmaktadır.
Sürdürülebilir Ambalajın Önemi
Gıda ve diğer ürünlerin ambalajlanmasında kullanılan plastiklerin denizlere, su kaynaklarına, okyanuslara, çöplüklere birikmesi, doğada kolay parçalanamaması başlı başına büyük bir çevre sağlığı problemiyken, gıda ambalajlarındaki kimyasalların gıdalara geçmesi sonucu insanların farkında olmadan bu toksinlere maruz kalması da büyük sağlık sorunlarını beraberinde getirmektedir. Bu nedenle çevre dostu alternatiflere yönelim oldukça mühim bir konudur.
Yeniden kullanılabilen, biyolojik olarak parçalanabilen; bitkisel yağlar, yiyecek artıkları, selüloz, tarımsal yan ürünler ve mikroorganizmalar gibi yenilenebilir maddelerden yapılan biyoplastikler kullanılarak çevre dostu paketleme seçeneği alternatifleri sürdürülebilir yöntemlerdir.
Sürdürülebilir Seçeneklerden Bazıları
1. Cam Kap ve Malzemeler: Çok yönlü kullanıma sahip olan cam, gıda ambalajı için de sağlıklı bir alternatiftir. Defalarca kullanılabilir, dönüştürülebilir, taşınabilir. Dayanıklı ve temizliği kolaydır. Özellikle camda şişelenen su ve kapak olarak bambu veya benzeri kapak kullanımı gayet güzel bir örnektir.
2. Çelik Kaplar: Paslanmaz çelikler de plastik ambalajlara göre iyi bir alternatiftir. Yeniden kullanılabilir, taşınabilir, ısıya ve neme oldukça dayanıklıdır. Özellikle yemek kutuları olarak kullanımı yaygındır. Kullanılan kapaklar ise genellikle gıdalara uygun kilitli silikon kapaklardır.
3. Bambu Kaplar: Bambudan üretilen ürünler doğada parçalanabilir ve ısıya dayanıklı olduğundan beklenen özellikleri karşılar niteliktedir. Bambu içerikli ambalajlar, bambu kapaklar, bambu ekmek kutuları, kaseler en yaygın kullanılan alternatiflerdir. Fakat bitki liflerinden oluştuğu için cam ve çeliğe kıyasla dayanımı daha azdır.
4. Pirinç Kabuğu İçeren Kaplar: Düşük maliyetli, yenilenebilir ve doğada parçalanabilir olduğundan tercih edilmektedir. Pirinç kabuğunun biyo-adsorban özellikte oluşu da yine olumlu yönlerindendir. Pirinç içerikli servis kaseleri, yemek kutuları, doğa dostu poşetler üretilebilmektedir.
5. Jelatin Filmler: FDA yani Gıda ve İlaç İdaresi'ne göre jelatin, bir gıda katkı maddesi olarak güvenli (GRAS) olarak kabul edilmiştir. Düşük maliyetli, toksisite önleyici özellikleri onu makul kılmaktadır.
Ayrıca “Jelatin filmler, Staphylococcus aureus ve E. coli dahil olmak üzere gıda kaynaklı hastalıklara neden olan yaygın patojenlerin büyümesini engelleyen antimikrobiyal selüloz ile doldurulur. Bu aktif dolgu maddeleri sayesinde, jelatin filmleri geleneksel plastiklere göre daha güvenli alternatifler haline gelir.”
Kaçınılması Gereken Plastikler
Petrol bazlı plastik ambalajlar, doğal maddelere ayrışmayıp, çevreyi ve insan sağlığında risk oluşturan mikro ve nanoplastikler olarak bilinen parçalara ayrılmaktadır. Kimyasal kirliliğe yol açmakla birlikte bazı araştırmalar “insanlarda endokrin bozukluklar ve kanser riskini artırdığı” yönündedir.
Bu yüzden pipetler, içecek şişeleri, şişe kapakları, strafor bardaklar ve plastik torbalar gibi yaygın, sürdürülemez tek kullanımlık plastikler olabildiğince kullanılmamalıdır. BPA’lı yani Bisfenol-A içeren, ambalajdan gıdaya geçebilen ve sağlık için tehdit oluşturan plastik kaplar ve yine oldukça yaygın olan tek kullanımlık plastik paket servis kaplarından da uzak durulması gerekmektedir.
Bu ürünlerden kaçınmak için, tek kullanımlık yerine çelik, kağıt veya bambu pipetler kullanılabilir, BPA içermeyen, sürdürülebilir şişelerden su içilebilir, siparişlerde ekstra kaplar istenmeyebilir; evde saklama kapları ve günlük kullanım için cam malzemelerde depolama yapılabilir.
Japonya ve Hawaii arasında bulunan Pasifik Okyanusu’ndaki plastik enkaz birikimi sonucu oluşan Büyük Pasifik Çöp Alanı’nda da görüldüğü gibi, tek kullanımlık plastikler uzun zaman dilimlerinde korkunç çevre felaketlerine neden olabilmektedir. Sağlık ve çevrenin ayrılmaz bir bütün olduğunu unutmadan, kullandığımız ürünlerin bilincinde olmalı, çevreye ve canlılara farkında olmadan verdiğimiz zararı günlük rutinimizde dahi minimize etmeliyiz.