Sağlık

Kleptomani: Çalma Dürtüsüne Karşı Koyamama

Kleptomani, çalma dürtüsüne karşı koyamama olarak tanımlanır. Batıda oldukça yaygın bir durumdur, Hindistan'da her yıl yaklaşık 1 milyon vaka bildirilmektedir. Bu durumdan mustarip insanlar, bir şeyleri çalmak için güçlü bir dürtüye sahiptir. Çalınan şey nadiren kişisel kullanım amacıyla veya herhangi bir parasal değer için alınır. Çalınan nesneler, çengelli iğne gibi küçük bir nesneden elektronik aletler veya mobilya gibi daha büyük nesnelere kadar değişebilir. Kleptomani genellikle ergenlik döneminde veya kişinin yirmili yaşlarının başlarında başlar; bir kişinin ömrü boyunca sürebilir. Yaşamın farklı aşamalarında çocukluk veya yetişkinlik dönemlerinde kendini göstermeye başlaması mümkün olsa da, geç yetişkinlik döneminde başlayan vakalar nadirdir. Tutuklanma veya para cezasına çarptırılma korkusu nedeniyle insanlar genellikle bu konuda açıkça konuşmak istemediğinden, kleptomani ile yaşayan kişilerin kesin sayısı mevcut değildir. Burada çalma eyleminin öneminin nesnenin parasal değeriyle değil, nesneyi ele geçirdikten sonra hissedilen tatmin duygusuyla ilgisi olduğunu belirtmek gerekir.

Kleptomani ve Hırsızlık Arasındaki Fark Nedir?

Her ikisi de çok benzer görünebilir, ancak ikisi arasında ayrım yapmak önemlidir. Kleptomani, size ait olmayan şeyleri çalma dürtüsüdür ve genellikle spontane bir hareket olarak gerçekleştirilir, hırsızlık ise kişisel kullanım için bir şeyler alma girişimidir ve genellikle önceden planlamayı içerir.

(Kleptomanisi olan bir kişi, bir hırsızın bir şeylere sahip olmak için karşı konulmaz bir arzusu varken, dürtüsel bir şekilde çalmaya yönelik dürtüsel bir dürtü hisseder. İkisi benzer ve ilgili gibi görünüyor, ancak birbirinden farklı.

Kleptomaninin Belirtileri Nelerdir?

Kleptomani ile ilişkili yaygın belirtiler şunlardır:

•    Onları çalan kişinin ihtiyaç duymadığı eşyaları çalmaya yönelik güçlü dürtü
•    Eşyayı çalmadan önce artan gerginlik ve endişe hissi
•    Onu çalarken yaşanan zevk
•    Çaldıktan sonra suçluluk ve utanç duyguları yaşamak
•    Hırsızlıklar herhangi bir kuruntu, halüsinasyona tepki olarak, öfkeden veya kimseden intikam almak için yapılmaz.
•    Birkaç durumda, çalınan nesneler suçluluk duygularını yatıştırmak için iade edilir.

Kleptomaniye Ne Sebep Olur?

Kleptomaninin kesin nedenleri bilinmemekle birlikte, araştırmacılar nedenlerin ne olabileceğine dair birkaç hipotez geliştirdiler.
Frontal lob disfonksiyonu: Frontal lob, beynin dürtü kontrolünden sorumlu kısmıdır. Bir kimyasal veya nörotransmitter dengesizliği, kleptomanik semptomlara yol açabilir.

Diğer bozuklukların birlikteliği: Kleptomani sıklıkla hafif depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, madde kötüye kullanımı veya önceden var olan duygudurum bozuklukları gibi diğer bozukluklarla birlikte bulunur.

Genetik: Birkaç çalışma, kleptomaninin nesiller boyunca aktarılabileceğini de göstermiştir.

Kleptomani Tedavisi 

Kleptomani yaşam boyu süren bir durumdur. Kleptomani için tasarlanan tedaviler, kişinin semptomları yönetmesine yardımcı olmayı amaçlar ve tam bir tedavi sözü vermez. İnsanlar bunun sonuçlarından korktukları için dışarı çıkıp açıkça konuşmaktan çekinirler, bu da onlarda büyük bir hayal kırıklığı ve sıkıntıya neden olur. Bunlar, kleptomani için mevcut tedavilerden bazılarıdır.

İlaç tedavisi: Antidepresanlar, duygudurum düzenleyiciler, nöbet önleyici ve bağımlılık ilaçlarının kleptomani semptomlarının tedavisinde etkili olduğu bilinmektedir.

Terapiler: Psikoterapötik müdahale de iyi sonuç verdi. Kullanılan tekniklerden bazıları şunları içermektedir:

Gizli Duyarlılaştırma: Burada, kişiden yakalanırsa eylemlerinin sonucunu hayal etmesi istenir. Olası olumsuz sonuçların daha fazla farkında olmak, bireyi çalma eylemini gerçekleştirmemeye karşı duyarlı hale getirmeye yardımcı olabilir.

Kaçınma terapisi: Bu yöntem, kişinin bir şey çalmak için bir dürtü hissedildiğinde yapılması çok zor hale gelene kadar nefesini tutmak gibi, hırsızlığa doğru ilerlemeden önce rahatsızlığa neden olan bir şey yapmasını gerektirir.

Kleptomani, toplumda damgalanma oranı yüksek bir hastalıktır ve bunu yaşayanların kendileri tarafından açıkça tartışılması çok zordur. Mevcut tedavi tam iyileşmeyi garanti etmese de, bireye semptomlarını daha kontrollü bir şekilde yönetmede yardımcı olduğu vurgulanmalıdır.

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi