Beslenme

Mikrobiyom Diyeti

Sağlıklı beslenmek demek yeterli ve dengeli beslenmek demektir. çok zayıfsak kilo almak, çok kiloluysak kilo vermek, ideal kilomuzu korumak, bağışıklık sistemimizin direncine katkı sağlamak ve hastalıklara karşı daha dinç kalabilmek egzersizin de yardımı ile sağlıklı beslenme sayesinde başarabileceğimiz bir durumdur. Hızlı kilo alıp vermek için neden her zaman popüler diyet programlarını uygulamaya çalışırız ki? Sabit bir program herkesin bünyesine aynı etkiyi gösterebilir mi? Tabi ki hayır. İşte en büyük hatayı burada yapıyoruz. Ünlü bir arkadaş diyet uyguluyor, güzel kilo veriyor, bunu internette paylaşıyor ve biz de hemen onu uygulamaya geçiyoruz. Eğer ciddi bir diyet bir programına gireceksek önce o programı uygulayan kişi ile bizim biyolojik yapımız arasında bir benzerlik var mı? Aramızda beslenme benzerliği var mı? Egzersiz benzerliği var mı? Kilomuz benzer mi? Eğer bunlar arasında benzerlik var ise diyet programını uygulayabiliriz. Ama eğer benzerlik söz konusu değil ise kendi kişisel beslenme ve diyet programımızı hazırlamamız gerekmektedir. Şimdi kişisel bir diyet programı olan mikrobiyom diyeti ile ilgili neler öğrenebiliriz bakalım. Mikrobiyom Nedir? Bağırsaklarımızda sayılarını tahmin bile edemeyeceğimiz sayıda mikroorganizmanın oluşturduğu genom, genom ürünleri ve onların çevre ile etkileşimi mikrobiyom kavramını açıklar. Mikrobiyom, kişi ile birlikte büyür, gelişir, şekillenir ve bizi başkasından ayıran bir özelliktir. Bu durumda, mikrobiyomunda bulunan mikroorganizmalar ne kadar çeşitli ve bu çeşitlilik ne kadar homojen ise mikrobiyomunda o kadar sağlıklı oluyor. Sağlıklı bir mikrobiyom, vücut ağırlığından, kaliteli uyku düzenine, fizyolojik ve psikolojik sağlığa kadar vücudunu bir bütün olarak etkiler. Mikrobiyom Diyeti Başkalarının uyguladığı ve seninle neredeyse hiçbir benzerlik göstermeyen kişilerin fayda gördüğü diyet programlarını uygulamayı artık bırakın ve kendi vücudunuzu tanıyarak vücudunuzun ihtiyacı olan besinlerle sağlıklı beslenme ve uygun bir diyet programı hazırlamaya geçin. Hipokrat, tıbbın babası. Üzerine yemin edilen tıp biliminin kurucusu yıllar önce diyor ki ‘Bütün hastalıklar bağırsakta başlar’ düşünsenize en ufak bir soğuk algınlığımız olsa hemen bağırsaklarımız bozuluyor ve ishal oluyoruz. Bu da demektir ki insan sağlığında bağırsağın önemli bir yeri var. Bağırsak denilince artık aklımıza mikrobiyom gelmeli. Özellikle son yıllarda mikrobiyoma dayalı beslenmenin sağlığımızı korumadaki yerinin çok önemli olduğunu gösteren araştırmalar bu durumun önemini gözler önüne seriyor. Mikrobiyom, yaklaşık yüzde 60 oranında yediğimiz besinlerden etkileniyor. Mikrobiyomdaki yetersiz çeşitlilik ve denge bozukluğu olarak tanımlanan disbiyozis ise günümüzde kilo problemlerinin, kronik hastalıkların, bağışıklık sisteminin güçsüzlüğü ve psikolojik rahatsızlıklar gibi daha birçok sağlık probleminin sebeplerinden biridir. Bu probleme çözüm bulmak için mikrobiyom dengesini kurmalı ve çeşitliliğini arttırmalıyız. Buna yönelik çalışmalar ve beslenme şekli ise mikrobiyom diyeti olarak adlandırılıyor. Mikrobiyomumuzun durumunu öğrenmek ve buna uygun beslenmek için uzman bir yardım almalıyız ve bu yardım sayesinde de alacağımız besinler ve kaloriler sayesinde kan şekerimizi kontrol altında tutabiliriz, kilo alıp vermemizi kontrol edebiliriz ve diğer tüm sağlık sorunlarımızın çözümünü bu diyetle bağdaştırabiliriz. Bağırsak mikrobiyomumuzun bu durumda yadsınamaz bir rolü vardır. Mikrobiyoma göre beslenmek, bağırsaklarımızdaki bakterilerin miktarını, çeşidini ve dağılımını öğrenmek demektir. Bu durumu öğrendikten sonra buna uygun bir şekilde bir beslenme programı hazırlamak ve uygulamak ise mikrobiyom diyeti demektir. Bu diyet sayesinde bağırsaktaki bakterileri dengeleriz, homojen dağılımını sağlarız, zenginliğini arttırırız ve bunlar için gerekli beslenme programını uygularız. Herkesin mikrobiyomu kendine özeldir. Ve mikrobiyomun gibi sende özelsin. Kendi özelliğini hiçbir zaman yabana atma ve kendini ihmal etme. Sağlıklı kilo almak, vermek ve kilonu korumak için mikrobiyomunu öğren ve buna göre beslenerek kendine özel olduğunu bir kez daha hissettir.

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi