Klorofil ve Vücudumuza Etkileri

Fen dersinde öğrendiğimiz gibi, klorofil, enerji oluşturan fotosentez sürecinde ışığın emilmesinden sorumlu bir tür bitki pigmentidir.

İnsanlar için bitki yaşamını sürdürmenin ötesinde neden önemlidir? Klorofilin doğal kanser önleme ile bağlantılı olduğu, vücuttaki kanserojen etkileri bloke ettiği ve DNA'yı aflatoksin gibi toksik küflerin neden olduğu hasardan koruduğu ortaya çıktı, klorofil açısından zengin klorella'nın antikanser özelliklerine çok benzer .
Klorofil bitkilerde doğal olarak bulunan yağda çözünen bir pigmenttir. Bitkilere yeşil rengini veren ve fotosentez yoluyla enerji elde etmelerini sağlayan maddedir. Bir bitkinin yaşamı için gerekli olmakla birlikte, klorofil insanlar için sağlık yararları da sağlayabilir. Klorofil savunucuları, pigmentin diğer şeylerin yanı sıra vücudu toksinlerden arındırdığına, bağışıklık sistemini güçlendirdiğine ve enerjiyi yükselttiğine inanır. Ancak, bu iddiaları destekleyecek araştırmalar hem eksik hem de çelişkilidir. Klorofil, çeşitli bitki gıdalarında doğal olarak bulunurken, takviyeler klorofilin içerebilir.

Klorofil tamamen doğal olsa da, laboratuvarlarda klorofilin adı verilen benzer bir yarı sentetik karışım yapılır ve "sıvı klorofil" olarak pazarlananlar gibi takviyelerde kullanılır. Bu takviyeler 50 yılı aşkın bir süredir kullanılmaktadır ve cilt yaralarını, vücut kokusunu, sindirim problemlerini ve diğer sağlık sorunlarını neredeyse hiç tehlikesi olmadan tedavi etmek için yaygın olarak kullanılmaktadır. Klorofilin takviyelerinin oksidanları nötralize etmeye yardımcı olduğuna inanılıyor, bu da zayıf beslenme, kimyasal kanserojenler, UV ışığına maruz kalma ve radyasyon gibi faktörlerin neden olduğu oksidatif hasarı etkili bir şekilde azalttığı anlamına geliyor.

Klorofil Faydaları

1. Kanserle Savaşmaya Yardımcı Olur

Çalışmalar, klorofil ve sıvı klorofilinin potansiyel kanserojenlere bağlanabildiğini ve insan gastrointestinal yolunda emilmelerine müdahale edebildiğini bulmuştur. Bu, vücutta dolaşmasını ve eklemler veya kalp içindekiler gibi hassas dokulara ulaşmasını engellemeye yardımcı olur. Klorofilin kanser gelişme riskini azaltma ve karaciğeri temizleme mekanizması , DNA'ya zarar vermek için önce metabolize edilmesi gereken kimyasalların prokarsinojen metabolizmasına müdahale etmesidir. İnsan vücudunda, sitokrom P450 adı verilen enzimler prokarsinojenleri aktive eder ve onları sağlıklı hücrelere saldırmaya devam eden aktif kanserojenlere dönüştürür. Bu, etkilerinin engellenmesinin, kimyasal olarak indüklenen kanser sürecini durdurmaya yardımcı olabileceği anlamına gelir.

Kırmızı ette yüksek ve yeşil sebzelerde düşük diyetler, kolon kanseri riskinin artmasıyla ilişkilidir. Bu bazen, kolonik sitotoksisiteyi ve epitelyal hücre proliferasyonunu artıran haem adı verilen biri de dahil olmak üzere pişmiş etten salınan toksinlerden sorumlu tutulur. Son zamanlarda yapılan bazı araştırmalar, insan kolon kanseri hücrelerinin, DNA'yı korumaya yardımcı olan ve sentezi ve onarımı artıran ribonükleotit redüktaz aktivitesinin inhibisyonu nedeniyle klorofiline maruz kaldıklarında "hücre tutuklaması" yaşadığını öne sürüyor.

2. Karaciğer Detoksifikasyonunu İyileştirir

Klorofilin sağlıklı hücreleri ve vücut dokusunu koruyabilmesinin bir başka yolu da faz II biyotransformasyon enzimlerini arttırmaktır. Bunlar optimal karaciğer sağlığını ve dolayısıyla vücudun potansiyel olarak zararlı toksinleri doğal olarak ortadan kaldırmasını destekler. Çin'de, yüksek hepatoselüler karsinom ve kronik hepatit B enfeksiyonu riski taşıyan 180 yetişkini içeren randomize, plasebo kontrollü bir müdahale denemesi, katılımcılara günde üç kez yemeklerden önce 100 miligram klorofilin veya plasebo verdi. 16 hafta klorofilin aldıktan sonra, klorofilin alanlarda plasebo alanlara kıyasla AFB1 seviyeleri ortalama yüzde 55 daha fazla düştü, bu da klorofilin karaciğer sağlığını yararlı ve güvenli bir şekilde desteklediğini gösteriyor.

3. Yara İyileşmesini Hızlandırır

Klorofilin, zararlı bakterilerin çoğalma hızını yavaşlatıyor, bu da onu yara iyileşmesi ve enfeksiyonların önlenmesi için faydalı kılıyor. Yaklaşık 1940'lardan beri, insanlarda vasküler ülser ve basınç ülseri gibi kalıcı açık yaraları iyileştirmek için kullanılan bazı merhemlere klorofilin eklenmiştir. Yaralanmaların veya yaraların neden olduğu iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olduğu, iyileşmeyi desteklediği ve hatta bakteri birikiminin neden olduğu kokuları kontrol ettiği bulunmuştur.

4. Sindirimi ve Kilo Kontrolünü İyileştirir

Klorofilin detoksifikasyonu iyileştirmesinin bir başka yolu da atıkların atılımını hızlandırması, sıvı seviyelerini dengelemesi ve kabızlık vakalarını azaltmasıdır. Ek olarak, ön araştırmalar, klorofilin metabolizmayı desteklediğini ve kilo verme çabalarında başarı olasılığını artırdığını gösteriyor. Araştırmalar tilakoid takviyeleri şeklinde alınan klorofilin kolesistokinin, ghrelin ve insülin de dahil olmak üzere bizi daha tok hissettiren hormonların salınımını dengelemeye yardımcı olduğunu göstermişti. Şimdiye kadar yapılan araştırmalar çoğunlukla kemirgenler tarafından alınan klorofilin kilo verme etkilerine bakmış olsa da, sonuçlar klorofilin insanlarda da gıda alımını doğal olarak bastırmaya ve kilo alımını önlemeye yardımcı olabileceğini gösteriyor.

5. Cildi Korur

Klorofilin, antiviral özellikleri nedeniyle cilt sağlığını iyileştirdiğine ve herpes simpleks virüsünün neden olduğu ağızda veya genital bölgede uçuk gelişimini durdurmaya yardımcı olduğuna dair bazı kanıtlar vardır. Bazı erken araştırmalar, klorofil içeren merhem veya kremin cilde uygulandığında, ortaya çıkan yaraların sayısını azaltmaya yardımcı olduğunu ve iyileşme süresini hızlandırarak onu doğal bir herpes tedavisi haline getirdiğini bulmuştur.

Klorofil ayrıca cildi zona hastalığından koruyabilir, ağrılı yaralar gibi semptomları azaltabilir ve ayrıca cilt kanseri riskini azaltabilir. Klorofilin doğrudan cilde enjekte edilmesinin veya losyon yoluyla uygulanmasının, çok yaygın bir cilt kanseri türü olan bazal hücreli karsinomalı kişilerde kanserli hücrelerin nüksünü azaltmaya yardımcı olduğu bulunmuştur.

6. Enflamasyonla Savaşır

Araştırmalar, taze yeşil yapraklardan elde edilen klorofilin, tehlikeli bakterilere ve diğer çevresel toksinlere karşı güçlü anti-enflamatuar aktivitelere sahip olduğunu öne sürüyor. Lipopolisakarit kaynaklı TNF-α adı verilen proinflamatuar bir sitokini kapatmaya yardımcı olur, bu da onu geleneksel tıbbın kontrol edemediği iltihaplanma ve ilgili kronik hastalıklar için umut verici bir tedavi seçeneği haline getirir.

Klorofil Yan Etkileri

Klorofil ve suyunun tamamen doğal oldukları için toksik oldukları bilinmemektedir. Aslında, son 50 yılda, kanserden iyileşenler gibi bağışıklık sistemi zayıf olan insanlarda bile, tüketimlerine atfedilen neredeyse hiçbir toksik etki görülmedi. Toksisite riski son derece düşük olsa da, klorofilin takviyeleri idrar veya dışkıda yeşil renk değişikliği, dilde geçici renk değişikliği veya hafif hazımsızlık/ishal gibi küçük yan etkilere neden olabilir. Bunlar genellikle hızlı bir şekilde geçer ve doğal olarak klorofil içeren yiyecekleri yemenin aksine, yalnızca ek klorofilin kullanımından kaynaklanır.

Hamile kadınlarda klorofil veya klorofilin takviyeleri çok araştırılmamıştır, bu nedenle şu anda hamilelikte veya emzirme döneminde kullanılmaları önerilmemektedir. Akılda tutulması gereken bir etkileşim, güneş ışığına duyarlılığı artıran bazı ilaçların (ışığa duyarlı hale getiren ilaçlar) klorofil ile etkileşime girebileceğidir. Bu, bu ilaçları klorofil ile birlikte almanın güneş ışığına karşı duyarlılığı daha da artırabileceği ve sizi yanıklara karşı duyarlı hale getirebileceği anlamına gelir. Işığa duyarlı ilaçlar alıyorsanız veya UV ışığına maruz kaldığınızda güneş yanıklarına, su toplamalarına veya kızarıklıklara özellikle yatkınsanız, klorofil takviyelerini dikkatli kullanın.

Klorofil İçeren Besinler

Klorofil kullanarak detoks yapmanın en iyi yolu nedir? Gezegende bulunan en iyi klorofil kaynakları yeşil sebzeler ve alglerdir. Tüm klorofil avantajlarını deneyimlemek için diyetinize dahil edebileceğiniz en iyi gıda kaynaklarından bazıları burada.

•    Yapraklı yeşil sebzeler: Lahana, ıspanak ve pazı gibi yeşil sebzeler, imza pigmentlerini yüksek konsantrasyonda klorofilden alırlar. İdeal olarak, her gün önerilen beş ila yedi porsiyon sebzenin bir parçası olarak çeşitli yapraklı yeşillikleri tüketmelisiniz, ancak bunu zor bulursanız, bunun yerine yeşillikleri sıkmayı düşünün.
•    Çiğ veya az pişmiş gıdalar: Gıda Teknolojileri Enstitüsü tarafından yayınlanan ilginç bir bulgu da yeşil sebzelerin pişirilmesi, dondurulduktan sonra çözülmesi veya bozulmaya başlaması ile klorofil içeriğinin azaldığı yönündedir. Örneğin ıspanaktaki klorofil miktarı çözüldükten sonra yaklaşık yüzde 35, kaynatıldıktan veya buharda pişirildikten sonra yüzde 50 oranında azaldı. Diyetinizden en fazla klorofili tüketmek için, daha fazla çiğ gıda diyeti yemeyi veya sebzelerinizi düşük sıcaklıklarda hafifçe pişirmeyi deneyin.