İlginç zamanlarda, olmadık anlarda hatta hiç beklemediğiniz bir vakitte çocuğunuzun size sorduğu o sorular; kimi zaman canınızı sıksa da veya cevaplamak istemeseniz de, bu soruların cevapları çocuklarınızın beyin ve hayal gücü gelişimi için büyük ölçüde önemlidir.
Çocuklar konuşmaya başladıktan sonra, soru sormaya da başlamış olurlar. Çoğu soru bizim için önemsiz görünse de, çocuğunuzun Dünya'yı ve kendisini tanıyabilmesi, dolayısıyla duygularını yönlendirip şekillendirebilmesi için, sorularını cevaplamanız gerekmektedir. Bazı ebeveynler çocuklarının çok soru sormalarından, aşırı meraklı olmalarından rahatsızlık duyarlar. Halbuki, meraklı çocuklar ileriki yaşamlarında daha bilinçli ve daha fazla bilgiye sahip bir bireye dönüşmüş olmaktadırlar. O an sizin için gereksiz gibi görünen ilginç sorular, çocuğunuzun belki on, belki yirmi yıl sonraki yaşamı için zemin oluşturabilecek olan cevaplara sahip olduğunuzu gösterir. Bu cevaplar sizde mevcutken, çocuğunuzun geleceğini şekillendirebileceğinizi unutmamalı, her anın tadını çıkartarak tüm sorularına cevap vermeye çalışmalısınız. Hayal gücü bir çocuk için en önemli referanstır. Çocukların düşünme becerileri, erken çocukluk döneminde günden güne gelişmekte ve daha fazla soru kapısının açılmasını sağlamaktadır. Bu dönemde çocuk, her kapıyı açmak ve içerisinde neler olduğunu bilmek, görmek ister. Bu normal bir durumdur. Lakin her ebeveyn çocuğunun meraklı olmasını, çok soru sormasını ve sınırlarının belli olmasını ister. Çocuğunuzu kısıtlamanız demek, onun hayal gücünü de kısıtlamanız anlamına gelmektedir. Dolayısıyla size ve cevaplarınıza en çok ihtiyaç duyduğu anda, bırakın kapıları açabilsin. Kendisine özgüveni olan bir birey olarak yaşamaya devam etsin. Kısıtlamayın ki geri adım atmasın, ileriye doğru gitmek için korkmasın.
Her ebeveyn aynı değildir. Bazı ebeveynler; çocuklarının mümkün mertebe mantıklı veya mantıksız tüm sorularına cevap verirken, bazı ebeveynler ise bu durumu sıradan bir olay olarak kabul ettikleri veya artık sabredemedikleri için cevap vermekte çekimser kalabiliyorlar. İkinci seçeneğe sahip ebeveynler çocuklarının gözünde nasıl göründüklerinden habersizlerdir. Eğer gerçeği bilseler, zaten cevaplamaktan çekinmezler. Çocuklar, sorularına cevap verilmediği zaman ebeveynlerini "sabırsız ebeveyn" kalıbına sokabilirler. Bu durumda aileleri için kendilerini öncelikli olarak görmezler ve bir süre sonra yalnızlık hissiyle baş başa kalırlar. Buna gerek olmadığı gibi, ebeveynlerin bilinçli olması ve çocuklarını ihmal etmemeleri gerekmektedir. Bazen de çocuklar, aradıkları cevaplara ebeveynlerinde ulaşamadıkları zaman, teknolojiye sığınırlar.
Çocuğunuza hava aldırmak istediniz. Doğa yürüyüşü yaptınız ve ardından da salıncakta sallamak istediniz. Tam o esnada çocuğunuz size sordu. "Anne gökyüzü neden çok büyük?" Cevaplar mıydınız? Yoksa sadece gülümser miydiniz? Ne olursa olsun çocuğunuzun gözünde sizler bilim insanı, astrofizikçi olmasanız bile birer kahramansınız. Onların gözünde her şeyi bilen kişisiniz. "Bilmiyorum", demek yerine "babana da bir soralım, dayına da soralım, bu konuyu biraz araştıralım" diyebilirsiniz. Yerinizi sarsacak kelime kullanmamalısınız. "Annem de hiçbir şeyi bilmiyor. Her şeyi başkalarına soruyor!" Algısını da kesmiş olursunuz. Sizin için önemsiz gibi görünen bu soru ve cevaplar, çocuğunuzun gelişimi ve hayata bakış açısı için çok mühimdir. Çocuğunuz o an gökyüzünü soruyor çünkü kendisini orada hayal etmek istiyor. O soru sorulurken çocuğunuzun beyninde oluşan; bulutlara dokunabilmek, gökyüzünün mavisinin çok olup azalması, yağmurun yağması, kuşların çok yukarıda olması, çocuğunuz tüm bunları o sorunun içinde hayal edebiliyor. Siz de cevaplamadığınız veya geçiştirdiğiniz zaman, çocuğunuzun hayal gücü yarıda kalıyor ve içten içe kendisini kapatıyor.
Çocuğunuzun sorularına cevap veriyorsanız, lakin çok fazla soru sorduğunu düşünüp kaygı duyuyorsanız endişelenmenize gerek yok. Çünkü çocuklar büyüdükçe soruları da azalacaktır, cevapları da kendi içlerinde düşünerek bulmaya çalışacaklardır. Henüz erken çocukluk dönemindeki çocuklar için merak etme duygusu çok önemlidir. Şu açıdan da bakabilirsiniz. Ya çocuğunuz hiç soru sormuyor sadece yaşamaya devam ediyorsa? Bu da bir sorun olarak ebeveynler tarafından görülmektedir. Dolayısıyla çocuğunuzun çok soru sorması ya da hiç soru sormamasına takılmamalısınız. Her çocuk meraklı olmak istemedikleri gibi, meraklı çocuklar da sorularının cevapsız kalmasını istemeyeceklerdir. Sizler sabırlı, gelen sorularla dalga geçmeden ve alay etmeden, çocuğunuzun anlayabileceği şekilde cevaplar verirseniz, çocuğunuz da hayal gücünü ona göre şekillendirecek ve düşünme becerilerini geliştirecektir. Sadece biraz sabırlı olun ve bu dönemde her dakikanın keyfini çıkarıp güzel anılar biriktirmeye çalışın.