Fıtık günümüzün en sık rastlanan hastalıklardan birisidir. Ben de dogaladogru.com yazarı olarak bu yazıyı yazmayı kendime bir görev bildim... Aslında fizyolojik olarak insanların % 60'ında olan (en azından doktorlar öyle söylüyor) ama sadece fiziki engellemeye yol açtığında ameliyat edilmesi gereken bir oluşumdur. Tabii hiç kimseye böyle bir rahatsızlık vermesin, oldukça ağrılı ve yaşamsal fonksiyonları zorlaştıran bel fıtığı yaşayanların sadece %95'lik kısmı ilaç tedavisi + fizik tedavi + egzersiz ile geçebilen hastalık olduğunu düşünse de doğanın bize verdiği mucizelerden yardım alarak da kurtulabilirsiniz. Sadece disklerde kayma olduğunda, diskler arasındaki jölemsi sıvı tamamen kaybolup sinirler iyice parçalandığında ve söylendiği gibi idrar tutamama durumu olduğunda ameliyat gerektirir. Bir çok kişi ameliyatın çok riskli olduğunu düşünse de günümüzde tıbbın gelişmesiyle ameliyatının oldukça kolay olduğu söylenir.
Fakat bunu ancak yaşayan ve bir yakınından şahit olanlar çok iyi bilir. Şiddetli ağrılarla beraber, fıtık olan tarafınızın nasıl çarpıldığına şahit olduğunuz gün yaşadığınız korku rezalettir. Hayatınız boyunca farkında olmadan yaptığınız bütün hareketleri kontrol etmeyi öğrenirsiniz, spor yapıyorsanız eğer spor hayatınıza ara vermek zorunda kalırsınız, kendinizi yatakta döndürebilmek için "Evet! şimdi yavaşça sağa doğru döneceğim hadi bismillah acı yok rocky! acı yok!" diye teskin ederken bulursunuz. Öyle sere serpe istediğiniz pozisyonda uyumak, yatmak lüks haline gelir, ağrı olduğu zamanlar isteseniz bile acıdan dolayı yüzüstü yatamazsınız. Ayrıca; çamaşır ve çorap giymek üstelik gözyaşlarınızla birlikte en az beş dakikanıza mal olur ve siz bir kaç adım yürüyebilmek için acı içinde gözyaşı dökmenin ne demek olduğunu anlarsınız. Bel fıtığıyla yaşamayı öğrenmek, depremle yaşamayı öğrenmek gibi bir şeydir.
Tabii elbette bir kere fıtığa maruz kaldıysanız tıbbi ve fizik tedavisini size öneririm... Tüm bunların yanında doğaya yüzümüzü döndükçe kazançlı çıkacağımızın bilincindeyseniz yaklaşın böyle çünkü size harika bir haberim var! Fıtığa ameliyatsız 30 günde kesin sunan bir bitki var... Şimdi heyecanlandığınızı tahmin ediyorum "Bel, boyun ya da kasık fıtığı yok eden bitki ne ola ki?" diyorsanız hemen şimdi size ondan bahsedeceğim... Bu mucizevi bitkinin adı kırkkilit otudur. Fıtığı yok eden kırkkilit otu kürü Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu araştırmalarına dayanarak günden güne yayınlanmaya başlamıştır.Atkuyruğu adıyla da bilinen bitkisel fıtık ilacını, aktarlardan çok kolay bir şekilde bulabilirsiniz, (taze olmasına dikkat edin)... Bu ot sayesinde düzenli kullanmanız şartıyla, fıtık hastalığından kurtulabilirsiniz. Nasıl mı? O zaman okumaya devam edebilirsiniz :) Ama bilmeniz gereken bir kaç şey var onlar da:
- Öncelikle kırkkilit otunu alırken taze olmasına özen göstermelisiniz, bunu zaten yukarıda söylemiştim. Aktardan alacağınız zaman özellikle raf ömrünün 1 yıl geçmemesine dikkat edin.
- Özellikle orman kenarlarında yetişen kırkkilit otunu almanız daha doğru olur.
- Kırkkilit otundan hazırlanan kürü, vücudunuza masaj olarak uygulamanızı öneriliyor.
Kırkkilit Otu Kürü Nasıl Yapılır?
Malzemeler
- 1 yemek kaşığı kırkkilit otu
- 1 bardak sıcak su
Hazırlama Aşaması
- 1 bardak sıcak su içinde 1 yemek kaşığı kırkkilit otunu yaklaşık 5 dakika kaynatın.
- Kaynayan bitkiyi dinlenmeye bırakın. Sıcaklığının geçmesi çok önemli!
- Sıcaklığı geçtiğinde uygulamaya geçebilirsiniz.
Uygulanışı
- Hazırladığınız kırkkilit suyunu derin bir kaseye süzerek aktarın.
- Bu esnada bir kişiden yardım alabilirsiniz; çünkü bu suyun masaj yoluyla, sırt bölgesine sürülmesi gerekecek.
- Parmakların suya batırılıp enseden bel boşluğuna kadar suyun sürülmesi öneriliyor.
- 15 defa aynı işlemi uyguladığınızda, sıcak bir ortamda kalmalısınız.
- Oda sıcaklığında bu tedavi yöntemi denendiğinde, daha verimli sonuçlar alınacaktır.
- Dilerseniz 1 gün deneyip 1 gün mola verebilirsiniz.
- Günde 1 defa uygulandığında da etkisini gösterecektir.
- Eğer molalı bir düzen oluşturduysanız, kırkkilit otunu uygulamadığınız günlerde ardıç yağı sürmeniz önerilmektedir.
- Bu durumda bir gün kırkkilit otu diğer gün ardıç yağı kullanacaksınız.
- Düzenli bir şekilde 1 ay boyunca bu yöntemi uyguladığınızda fayda göreceksiniz.--- NOT: Yukarıda anlatılanlar doktorunuzun ve tıbbın size önerdiği tavsiyelerin yerini kesinlikle almaz. Mutlaka doktorunuz ile beraber tedavinizi aksatmadan ilerletin. Yukarıdakilerin hepsi tavsiye ve alternatif yöntemlerdir. Kesinlikle mevcut tedavinizin yerini tutmaz.